BOĞAZİÇİ POROVOKASYONU (2)

İmdi sıkı durun biz biliriz ki milliyetçilik söylemi aynı zaman da masonluk karşıtlığıdır. Oysa Hamlin öyle bir tohum ekmiş ki adamlar hem milliyetçiyiz diye bağırıp çağırmışlar hem de en tepede masonlar bulunmuş ve sistem masonik yapılanma üzerinden yürütülmüştür. Bugün Abdülhamit dizisinde de olduğu gibi padişahı devirmek isteyenlerin bu masonik yapılanmanın etrafında toplanan müritleri olduğu görülmektedir. Bu teşkilat en üstte onun etrafında ise sözde vatan sevdalısı ama gâvura hizmet eden vatan kurtarıcı sahte kahramanlar var.(Mithat paşa gibi).

Mesela şu pisliğini yediğini itiraf edip ballandıra ballandıra anlatan Celal Şengör kolej mezundur. Nejat Eczacıbaşı. Cem Boyner, Zeki Alasya. Talat Halman vs.Şimdi bu profillere bir bakın bakalım hiç vatanını milletini düşünen kendini Türkiye için kendini ortaya koyan İslami değerlere hassas kaç adam var acaba?

Boğaziçi 1971 yılında kurulunca kolej geleneğinden sapmamıştır. Kökenine bağlı kalmıştır. Gayesinin modern çağa uygun laik seküler batıcı tipler olarak hatta değerlerine acayip düşman unsurlar olarak yetiştirmeyi öngören zihniyetinden asla taviz vermeden sanki kurtarılmış bölge gibi hiç kimseyi kendi teşkilat yapı ve anlayışına karıştırmadan, karışmasını dahi istemeyerek kendi harmanladığı misyonunu bugüne kadar sürdürmüştür.

Yani batıcılığı baş tacı edinmiş, masonik yapılanmanın güdümünde sözde bilim yuvası, aslen Türk ve İslam düşmanı bir tezgâhın otağında bilim üretmek yerine masonik misyoner ve değer yıkıcı çalışmaların odak noktası haline gelen, milletin kimyasına ters hareketlerin yoğunluk kazandırıldığı eylem yeri haline gelen ve LGBT’lerin açıktan destek bulduğu bu okulda resmi ve tamamen açık olarak cinsiyetsiz tuvaletlerin kurulduğu bu çağdaş modern tezgâhtan siz hiç kapitalizm ve sosyalizm dışında başka bir eylem söylem duyabilir misiniz?  

Bu okullar aslında batının haçlı misyonerliğinin İslam dünyası üzerinde galip gelmek üzere kurduğu bir zihniyetidir. Bugünde içerden muhalefet kanadından bunlara çanak tutan mankurtlar vardır. Haçlı Hıristiyan misyonerlik oluşumunu temel amaç olarak alan bu yapılanma masonların üst düzey kontrolünde dış destekli kendi içimizde can damarımızı koparmaya amade bir seçkinler güruhudur.   İçimizdeki batıcılar, ajan provakötörler, kapitalistler, sosyalistler ve dahi laik seküler kafalılar masonluğun gölgesinde güçlü teşkilatlanmalarla seslerini üst perdeden haykırmaya ve her ne varsa millilik adına ele geçirmeye ve bozmaya yeltendiler ve amaçlarına da ulaştılar.

Sinema sektörü, tiyatro sanatsal birçok faaliyetlerde, yine Yeşilçam gibi Hollywood özentili oluşumlarda hep içimizi bir yerlerden kanatmadılar mı? Hala islama karşı saldırganlıkları bitmiyor ve bitmeyecekte. Üst düzey tepede kapitalist masonik dizayn ederken gençliği de sol sosyalist sloganlarla hayata hazırlayıp bu güzide mektebi içimizdeki ur haline getirmişlerdir.

Şimdi bir rektör atandı diye Kur’an saldırganlığı LGBT’lilerin iğrençliği kimin hangi cephenin yanında yer aldığı kimin sokak lambası kimin İslam sevdalısı vatan gönüllüsü olduğu ortaya çıktı. Bakmayın siz muhalefetin tatlı su Frenk özlemcisi kiraz festivallerine. Daha dün hükümette iken atıp tutanlar bugün devşirme edasıyla ahkâm kesiyor dün söylediğini bugün inkâr edercesine bir birleriyle yarışıyorlar. Kadim kültürümüzün bozulmasına ses çıkarmayıp sözde insan hakları üzerinden sapkınları korumayı renkli koro konseptiyle destek veriyorlar.

Sol tandanslı sosyalizme özenen ve ruhlarını bu mikyasta masonlara teslim eden gençler keşke yanlışlarını anlayabilselerdi. Mesele zaten ne ağaç olmuştur ne de başka bir şey. Mesele Türkiye’yi karıştırmak, zayıflatmak yıkmak ve yönetmek çünkü bu iktidar bunlara o fırsatı vermiyor. Bütün düşmanlıkları bundan.

Eğitim reformu şart. Bunun için adım adım planlama gerekir. Alınan milli kararlar bölge bölge coğrafya coğrafya öyle uygulanmalı ki; ruhen bir dinamizm ve değerler ülküsü platformu oluşturulmalıdır. Bir milletin geleceği eğitimde ise tanzimattan bu yana yetişen nesilleri abluka alan ve vatanına düşman hale getiren bu sistemin güvenilir bir eğitim sistemi olduğuna siz inanıyor musunuz? Değişmeli sistem; eğitimle insan değişmeli ama milli, ama insani, ama İslami bir gayede. Değilse, daha çoooookkkkk batıcıların borusu, sapkın eylemleri özgürlük yaftasında burnunun ucunda kokuşturulur. Acaba biz ne zaman içi milli ve manevi değerlerle donanmış bir sistemi uygulayacağız?