BÖYLE DEVLET OLUR MU?..
28 Haziran 2016, Salı 09:15
Bizim devleti düşündüğümüz kadar, devlet vatandaşını düşünmüyor.
1984’ten beri terörle mücadele ediyoruz. Terörle mücadelede yasal düzenlemeleri bilinçli olarak bir türlü yapamamışız. Bunun başlıca nedeni AB ve içimizdeki İrlandalılar…
En büyük eksik İDAM cezasının olmayışı…
Bakınız içimizde PKK’ya destek veren, bizzat PKK’lı olan, doktor, mühendis, bürokrat, hakim, savcı, imam, akademisyen, öğretmen, gazeteci, yazar, memur, öğrenci, işçi, milletvekili, belediye başkanı var. Teröre bulaşmış destek vermiş bu insanlar mutlaka bulunduğu konumdan dışlanmalı, görevlerinden atılmalı veya alınmalı, maaşları vs. özlük hakları kesilmeli. Batı, İRA ile mücadele de hep bunları yapmış. Biz ise bunların örgütlenmesine çakal sürüsü gibi artmasına müsaade etmişiz, ediyoruz. Daha yeni 2016’da aklımız başımıza geliyor. Bununla ilgili düzenleme yapıyoruz.
Terörle mücadele eden askerlerimizi, polislerimizi adaletin önüne atmışız. Koruyamamışız.
Teröre destek veren yöre halkına KARDEŞ diyerek en büyük hatayı yapmışız. Devletin yanında değil, terör örgütünün yanında yer alanlara hiç ses çıkarmamışız. Onlar bizim ölmemiz, biz de onların yaşaması için mücadele vermişiz. Devletini sevene sahip çıkmamışız.
8 Milyon kök kenevirini sadece PKK dikemez. Sulayıp büyütemez. Esrar ve eroinden nemalanan yöre haklıda mutlaka cezalandırılmalı. Kalıpçı, sıvacı olarak memleketinden ayrılıp alın teriyle para kazanan Kürt kardeşlerimin ne günahı var…
Kısacası devlet PKK’lı ve yandaşı olana çok ağır bedel ödetmeli. Böyle yumuşak mücadele olamaz…
DOKUNULMAZCILIK MI OYNUYORUZ?
Mecliste teröre bulaşmış veya suça karışmış vekillerin dokunulmazlığı kaldırıldı. Cumhurbaşkanımız bu yasayı 8-10 günde anca imzaladı. Adaletin KAĞINI ARABASI gibi işlediğini görüyoruz.
Bırakın bu ayakları, dokunulmazlıklar kalktı. Ülkeye ihanet edenleri, teröre destek verenleri BEDELİ ne olursa olsun hak ettiği cezayı verin. Yoksa dokunulmazcılık oynamayın.
BÜROKRATLARIN DURUMU…
Maalesef partili adı altında göreve atanan bürokratlar siyasiler üzerinde otorite kurmaya başladılar. Adamlar çalışmadıkları gibi çarkın işleyişini de engelliyorlar. Tabi o makam onlara göre değildi. O makamlara layık değildiler. Partili adı altında görev yapıyor görünüp, ikbal bekleyen yavşamış bürokratların işine son verilip, vatandaşın işi kolaylaştırılmalıdır.
ADALET, SİYASETE BULAŞIYOR…
Hani derdik ya siyasiler adaleti yönlendiriyor, etkiliyor diye. Şimdi işin tersi oldu. Adalet siyaseti dizayn ediyor. İşi MHP örneğine getireceğim. Bir tüzüğün uygulanmasına adalet ket vurdu. Siyasi iktidarın da işine geldiği için yargıya sesini çıkarmıyor. Ama Ak Parti laiklik karşıtının odağı olmaktan, kapanmayı kır payı kurtardığını unutmuş görünüyor. MHP’de Bahçeli giderse Ak Partiden de oy gider mi?
Ey adalet!
Elinizi siyasi oluşumlardan çek… Yönetmelik ne diyorsa, yasa ne diyorsa o yapılsın. Suyu bulandırmayın.
HIRSIZIN, NAMUSSUZUN PARASINI BEN Mİ ÖDEYECEĞİM?
Şu devletin haline iyi bakın. Elektrikte kayıp, kaçağın bedelini yakaladığı şerefli vatandaşlara ödetiyor. Yani diğer bir değişle, hırsızı namussuzu arkasına alıyor.
Siz eğer doğu ve güneydoğudaki vatandaşı kaybetmeyelim falan diyorsanız, hırsızlığa, namussuzluğa alışmış, esrar, eroinle beslenen yaratıkları kazansak ne olur kazanmasak ne olur? Biz bu namussuzların parasını ödeyelim de devlet en büyük terbiyesizliği, o yörede olup, borcunu ödeyen insanlara yapıyor. Bize böyle insanlar lazım…
VATANDAŞ KURUMLARIN KARŞISINDA EZİLİYOR…
Bankalar güya kredi kartı aidatı olmayacaktı. Bankalar adeta devletle alay ettiler. Vatandaşa giydirdiler de giydirdiler. Sen bankaya CEZA verebiliyor musun? Hayır, vatandaşa haksız kesilen parayı geri alabilmek için kaymakamlıklarda bulunan Tüketici Hakem Heyetine gönderiyorsun. Yani vatandaşı deli dana gibi dolaştırıyorsun.
Yine vatandaşları GSM şirketleri oyuncak gibi oynuyor. Bir GSM şirketine taahhütlü giriyorsunuz. GSM şirketi sözleşmenizin bitiminden diğer GSM’lerden gelenlere sunduğunu size vermiyor. Akşam telefonuma mesaj geliyor. Kullanabileceğiniz 100 dakika var diyor. Gece hiç konuşmuyorum. Sabah bir mesaj daha 100 dakikanızı kullandınız. 30 dakika için 5 TL ödeyerek görüşmenize devam edebilirsiniz. Vatandaş soyuluyor. Ey devletim, sen nerdesin.
BELEDİYELERİN HALİ NE OLACAK…
Aslında ayrı bir konu halinde ele alınmalı. Zira belediyeler devlet içinde devlet olmuşlar. Vatandaşı dinleyen, ipleyen yok. Hele benim bulunduğum yerde bir SELÇUKLU BELEDİYESİ var. Yaptıkları tek şey çalışır görünmek. Espri bir tarafa Mercedes görünümlü murat…
AH TARIM BAKANIM AH!
Et fiyatlarına keşke hiç bulaşmasaydınız. Siz konuşmadan önce kuzu budunu 26 Liradan alırken, şimdi 34 liradan, Sığır kemiksiz eti 28 Liradan alırken şimdi 38 liradan alıyoruz.
Sayın bakanım Faruk Çelik keşke çalışma bakanlığı görevine devam etseydiniz. Et mafyasını kıramadınız. Et mafyasını da ÜRETİCİ zannediyorsunuz. 3-5 kişi çok kazanacak diye vatandaş mübarek Ramazan’da et yiyemiyor…
TRAFİKTEN BİR ÖRNEK.,,
Bir tane hayvan birinci şeritten park eden araçların yanına 4’lüleri yakıp ikinci şeritten aracını bırakıp bütün trafiği katlediyor. Anons memurları gelip plakayı okuyup ikaz ediyorlar. Artık araç çekme falan yok. Yapanın yanına kar kaldığı bir trafik sistemimiz var. Hele belediyelerin TRAFİK ZABITALARI lüks araçlarıyla adeta gövde gösterisi yapıyor ama icraat sıfır.
DEVLET ADAM GİBİ OLMALI…
vatandaşını korumalı, teröristle yandaşlarının başını koparmalı, hırsız ve şerefsizler için ağır yasalar getirmeli. Kısaca vatandaşın can ve mal güvenliğini korumalı. Esen kalın.
GÜNÜN MEZAR TAŞI YAZISI
Ecel Büke Belimizi
Söyletmeye Dilimizi
Hasta İken Halimizi
Soranlara Selam olsun..
Hadim SAZAK’lı
İkbal UYARSAĞLAM
D: 1940
Ö: 28.02.2000
MB
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.