Bu kanunlarla bu ülke idare edilemez

Geçtiğimiz ay İstanbul’dan iki motosikletli kardeşimiz Türkiye turuna çıkıyorlar. Güney Doğu’ya doğru yol alıyorlar. Sonra kendilerinden haber alınamıyor. Aramalar neticesinde Şanlıurfa’nın Halfeti beldesinde metruk bir binada ikisinin de cesedi bulunuyor. Vurularak öldürülüyorlar. Katil veya katilleri yakalamak için İstanbul’dan 100 polis görevlendiriliyor ve katil bulunuyor. 39 yaşındaki hain, parası için iki cana kıymış. 5-10 sene yatar iyi hal, indirim v.b sonra tekrar çıkar. Öldürecek başka kişiler arar. Bundan birkaç hafta önce Kocaeli’nden bir cinayet haberi gelir. Bu kez öldürülen 83 yaşında bir Kore gazisidir. Gazimiz Güney Kore devleti tarafından ‘Şükran Madalyası’ ile ödüllendirilmiştir iki yıl önce. Müstakil bir evde yaşar gazimiz. Bir motosikleti vardır. 15 yaşında anası belli, babası belli olmayan bir çocuk gazimizin motosikletini çalmak için evine girer. Olayı fark eden gazimiz hırsıza müdahale eder. Eder etmesine de bu katil tarafından bıçaklanarak öldürülür. Şimdi bu çocuk, çocuk ıslah evinde kalacak falan filan.  Yaşı küçük derken birkaç yıl sonra yeniden aramızda. Bakalım bu sefer kurban kimler olacak? İşte bizim ceza kanunlarımız. Hasta yakını doktora, hemşireye saldırıyor. İkisinin de kolunu kırıyor. Polis tarafından yakalanıp adliyeye sevk ediliyor. Zanlı serbest. Ne güzel adalet değil mi? Adam ruh hastası. Cezai ehliyeti yoksa bu adamın insanların arasında işi ne?

Devlet resmen cinayet işlenmesini teşvik ediyor… Devlet asli görevi olan vatandaşın can ve malını koruyamıyor. Yasal düzenlemeler hep suçludan yana… Daha önceki bir yazımda diğer ülkelerin hırsız vatandaşlarına  çağrıda bulunup Türkiye’ye davet etmiştim. Zira Türkiye’de cezalar az. Burada kapkaç yapın, girin, yakalansanız bile az bir cezayla kurtulursunuz demiştim. Çağrımı okuyan Bulgar, Roman, Moldova, Rus hırsızları ülkemizde cirit atıyorlar. Gündüz vakti anne ve kızı etkisiz hale getirip, soygun yapıyorlar. İstanbul metrosunda yine gündüz vakti kapkaç yapıyorlar. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da aynı yöntemle maskeli biri tarafından iki banka soyuluyor. Bankanın birinden 40 bin diğerinden 350 bin lira gasp ediliyor. Türk polisinden kaçar mı? Gaspçıyı yakalıyorlar. Evet ister hırsız ister gaspçı deyin iki bankayı da soyan bir polis. O da biliyor ki Türkiye’de cezalar komik, şansımı deneyim diyor. İşin acı yanı bizim can ve mal güvenliğimizi sağlayacak polis gasp yapıyor. Bu çürük elemanların emniyetten ayıklanması gerekir. Meclisimize bakıyoruz Allah’a emanet. Anayasa değişik+liği falan filan… Siz önce halkın can ve mal güvenliğini sağlayın. Ceza yasalarını ele alın, emniyeti suçluyu yakalama değil suçu önlemeye teşvik edin… Buradan bağırıyoruz, haykırıyoruz. Can ve mal güvenliğimiz yok.

Esen kalın.