BU MİLLET İKİ PARÇA OLMUŞ ASLA ISLAH OLMAYIZ

Millet olarak bu topraklarda yaşanılabilecek en ağır felaketlerden birini yaşıyoruz.

Arama kurtarma ekipleri hala binlerce top beton yığınlarının altından gelebilecek bir ısı ile harekete geçmek içir çırpınıyorlar.

Diğer yandan enkazlar kaldırılmaya, kepçeler beton yığınlarını kürümeye başlamış haldeyiz.

On binlerce insanımız öldü.

On binlerce insanımız yaralı tedavi altında inliyorlar.

Yaralı insanlarımızın halini hiç gördünüz mü?

Ya sağ salim kurtuldukları halde sevinemeyen, insanlarımızın psikolojilerinin farkında mısınız?

Türkiye Cumhuriyeti olarak tarihimizin en ağır imtihanlarından birisini yaşıyoruz.

Bu büyük devlet bu enkazın altından kalkacak.

Yaralar sarılacak.

Anasız babasız kalan evlatlara analık babalık yapılacak.

İşini gücünü evini barkını kaybedenlere yeni sıcak evler yapılacak.

İş düzenleri yeniden kurulacak.

Giden canlar gelmeyecek ama canlarını kaybedenlere sahip çıkılacak.

Allah’ın izni ile bu Devlet bunu en kısa sürede yapacak.

Bu millet her zaman devletinin yanında olacak.

Ve nasıl olduğunu da deprem bölgesinde ilk günden bu yana gösteriyor.

……………..

Yalnız bu ortamda bile bizler için büyük bir tehlike hala yaşanılıyor.

Bire bir bu kulaklar ile şahit olduğum bir konuşmanın ardından şoklardayım.

Bırakın sosyal medyada çatışmalarını insanlarımız sevdiğim insanların bile bu kadar kin nefret öfke ile dünü suçlayıp bugüne sarılmaları karşısında nutkum tutunuyor.

Ağzımı açamıyorum.

Dahası açmak istemiyorum.

Böylesine kararmış kalplere ne denir ki?

………………….

Allah’tan korkan, dini vecibelerini en iyi şekilde yerine getirmek isteyen bir insan bugün hala “99 depreminde Devlet yoktu.

Bugün tüm Bakanlar sabah 05 de deprem bölgesindeydi” diye konuşabilir mi?

……………

Evet konuşuyor.

Ona içimden tek kelime bir laf etmek bile gelmedi.

Sadece insanlığımızdan utandım,

Dahası nefret ettim.

………………

99 da Deprem bölgesinde olan bir gazeteci olarak Allah şahit şunu bağıra bağıra söylerdim ki;

O günde Devlet vardı.

O günde bu millet oraya yardım seli oldu aktı.

O günkü şartlarda yapılması gerekenler yapıldı.

Çok şükür bugün o günlerden çok daha iyi şartlarda imkanlarda Devlet yine var.

Yarın da Allah’ın izni ile var olmaya devam edecek.

……………………

Ama insanlarımızın bu acı da bu felakette bile hala bu derece siyasileşerek kin nefret kusmaları vallahi hayra alamet değil.

Bakın kimse bana kızmasın.

Gelecekte büyük bir tehlikeye dikkat çekmek için yazıyorum;

Depremin sağcısı solcusu olmaz.

Depremin iktidarı muhalefeti olmaz.

Felaketin dili dini ırkı olmaz.

Tamam siyasilerin işi kendilerini kurtarmak kendi güçlerini korumak adına siyaset yapmak olabilir.

Onlar için bile böyle günlerde siyaset yapmak Yüce Rabbimin gücüne varacaktır.

Ama böylesine felaket anlarında bile yukarılardakiler siyaset yaparsa demek ki aşağıda bizim insanımız acıda kin kusuyor.

Bunun vebali ağır olur beyler.

Birileri bu düşmanlığa dur demelidir.

……………..

Bakın iki gün önce sağ görüşe sahip muhafazakar kimliği ile tanıyıp bildiğim ve sevdiğim dahası inandığım Mali Müşavir dostum Cengiz Çivi bu anlamda şöyle bir paylaşım yapmıştı;

“Ben kendi adıma Haluk Levent'ten de, Oğuzhan Uğur'dan da, İHH'dan da, AFAD'dan da, ANDA'dan da, erzak giysi götüren vatandaştan da, bir taş olsun kaldıran herkesten Allah razı olsun derim, dua ederim.

Böyle bir günde ortalığı bulandıranı da Allah ıslah etsin derim.

Böyle zamanlarda hayır konuşmayana susmasını tavsiye ederim.

Sükût, bu kadar zor olmamalı.

Binlerce insan ölmüş.

Hâlâ kurtarılmayı bekleyen on binler var.

Siyasi mesele, yağcılık, fitne, kavga; buna ayıracağınız zamanda faydalı bir iş yapabilirsiniz.

Bu da vebal, haberiniz olsun.

Oğuzhan Uğur ne yapmış?

Ulan hiçbir şey yapmadıysa sıcak yatağından kalkıp bölgeye gitti, iletişim kurdu.

Adam gazeteci mi, dernek başkanı mı, bürokrat mı?

Somut olarak zorunlu mu?

Değil.

İnsan olarak zorunlu.

Onu da yaptı.

Şu olay bitsin, yine sevmezsin, olur biter.

İslam, yolda gördüğün taşı birinin ayağı takılmasın diye kaldırırsan sadakadır, der.

Ne bileyim, bir insan evinden çıkıp tek bir bisküvi olsun gönderdiyse, bize düşen Allah razı olsun demektir. Biz böyle gördük.

İnsan olan herkesin yüreği yanmış, herkes bir şekilde faydalı olmak istiyor.

Bu acıyı kininize, ikbalinize, çıkarınıza aracı yapmayın.

Altında kalırsınız.

Sadece ahirette değil, burada da hesap sorulur sizden.

Çünkü şu an arşa ulaşan tek ses, mazlumun ahı!

Son olarak şunu söyleyeyim:

Haluk Levent için eski defterleri açılıyor.

Suçludur, masumdur, ilgilenmiyorum.

Adam yargılanmış.

Kimse geçmişiyle yargılanmaz.

Allah, insanı iddiasından vurur.

Beşikten bugüne evliya hayatı yaşamış gibi davranmayın.

Eden, bulur.

Naçizane öneri.

Yasintacar”

………………………

Yine bu dostumuz o kadar güzel bir paylaşım yapmış ki;

“Elinden geliyorsa yardım et.

Gelmiyorsa teşvik et.

Beceremiyorsan dua et.

Onu da yapamıyorsan sus.

Yapanı itham etme.

Milletin şevkini kırma.

Ortaya

Fitne salma.”

……………….

Ya vallahi de billahi de olay bu kadar basit ve net.

FİTNE yapmayın yeter.

Allah aşkına şu acı günde hala siyaset yapacağım diye vatandaşın kulağına FİTNE atanların yatacak yerlerinin olmadığına inanıyorum.

Siz fitne ile uğraşırken insanlarımız evlerini açmış depremzedeleri kucaklıyorlar.

Gelenin siyasi görüşünü mu sorguluyorlar?

Yoksa kavun gibi koklayıp öyle mi evlerine alıyorlar?

Yapmayın etmeyin.

Hem ayıp ediyorsunuz hem de günah işliyorsunuz.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ

MURAT YİĞİT BEYE DE

TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM

Evet bu şehirde herkes karınca misali çırpınıyor.

Bizlerde gördüklerimiz duyduklarımız ile doğruları buraya taşımaya çalışıyoruz.

Sağlık İl Müdürümüz Sayın Pr. Dr. Mehmet Koç hocanın reklamsız şovsuz Allah rızası için çırpınışını bu sütunlarda dile getirmiştim.

Yine böylesine Allah rızası için çırpınarak görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan.

Yaptıklarını da kamuoyu ile bile paylaşmayan İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Murat Yiğit Hocaya da teşekkür ediyor ve kendisinden Allah razı olsun diyorum.   

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kesilmiş çiçeklere yağmurun faydası olur mu? Olmaz . İncinmiş duygulara umudun faydası olur mu? Olmaz. Kırılmış kalplere özrün faydası olur mu? Olmaz olmaz olmaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu acılı gözümüzün yaşlı kalplerimizin kırık olduğu günlerde siyasi çıkar veya oy için insanlarımızın arasına fitne fesat sokmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz,