BU MÜDÜRLÜK UNUTULMUŞ OLABİLİR (!)
26 Kasım 2024, Salı 00:00Bugün yine bir okurumuzun bizi uyarması ile Selçuklu İlçe Tarım Müdürlüğünden söz ederek yazımıza başlamak istiyorum.
Açık ve net ifade edelim.
Söz konusu Selçuklu ilçe Tarım Müdürlüğü nerededir?
Bilmem.
Bu Müdürlük ile de bugüne kadar hiçbir işim olmadığı gibi bundan sonra da olması mümkün değil gibi.
Ama okurumuz Ercan Yazla Bey bize şu notu iletiyordu;
“Günaydın Uğur Bey
Siz dile getirirseniz bu konu çözülür.
Selçuklu İlçe Tarım müdürlüğünden hizmet almak için Konya’nın bir ucundan diğer ucuna zar zor gidiyoruz.
Bide ne görelim?
400 metrekare dükkana Devlet Dairesi yapmışlar
Ve burada 80 memur zar zor şartlarda çalışıyor.
İçerisi havasız pencere bile yok
Oradaki memurlara acıdım.
Devlet kurumu bu şekilde olmaz
Yeni valimizin haberi olursa bu konuyu çözeceğini düşünüyorum”
………………….
Duyarlılığınız hassasiyetiniz için teşekkür ederim
Bizim böyle bir gücümüz yok ki keşke olsa.
Ama şehri yöneten büyüklerimiz ve şehir ile ilgili yetkililer burada siz okurlarımız adına dile getirdiğimiz konulara duyarlılık gösteriyorlar.
Sağ olsunlar.
………….
Zaten son yıllarda şehrimiz de tüm kamu kurum ve kuruluşları modern geniş ihtişamlı binalara sahip oldular.
Belki de burası gözden ırak gönülden ırak olarak unutulmuştur.
Biz şimdiden inanıyoruz ki söz konusu müdürlük ve varsa diğerleri de kısa sürede çalışanlarının huzurlu mutlu rahat ortamlarına kavuşacaktır.
DÜN SİTEM
İŞİTME
GÜNÜMÜZDÜ
Dün yetkili ve etkili bir devlet görevlisi aradı.
“Abi sizin gazetede bugün niye Sayın Valimizin karla kışla ilgili mücadelesinden bir haber bir fotoğraf yok.
Yeni Vali Bey her konuya hakim.
Her şeyi delilli ispatlı istiyor
Sorun varsa direk birinci sorumlusu ile muhatap oluyor.
Mesela Cumartesi günü gece boyunca ve Pazar sabahı saat 7 ye kadar tüm ulaşım başta olmak üzere kış şartları ile mücadele koordinasyonunun başında idi.
7 de ayrıldı eve gitti geldi ve Pazar günkü Öğretmenler günü kutlamasına katıldı.
Uyumadan mesai verdi.
Ama sizin gazetede bir şey göremeyince üzüldüm….
………………”
……………
Vallahi bu büyüğümüze de ilettim.
Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden tüm Valilerimize basın olarak yer vermemiz göreviz gereğidir.
Bizim için atanmış ve seçilmiş her kişiye saygı duyulmak zorunludur.
Zaten yeni valimiz İbrahim Akın Bey şehrimize gelmeden öğrendiğimiz bilgilerdi burada birebir gördükçe kendisini ve çalışma sistemini daha iyi öğrenmeye başladık.
Peki biz o zaman Sayın valimizin bu hafta sonu uyumadan verdiği performansı gazetemize taşımadık?
Bilgimiz yoktu ki.
Kimse bize bir bilgi paylaşımı yapmamıştı ki.
…………
Herkes için aynı şeyi söylüyorum
Mesela bizim gazetede çalışan iletişimcilere de aynısını söylüyorum
Günümüzde en kolay en masrafsız iş İLETİŞİM
Ama biz bunu yapamıyoruz.
ERBAKAN TIP’IN
İLEŞİM KONUSUNDA
HAKLILIĞI VARMIŞ
Biz böyle diyoruz ama bizlerle anında iletişim kurulmadığı zamanda bazı yetkili ve etkili makam sahiplerinin ellerini kollarını bağlayan yazılı olmayan ama kural olarak belirlenmiş durumları varmış.
………….
Önce dünkü yazımızda Meram Tıp Fakültesinde yaşanılan olayla ilgili yazdıklarımız başta Rektör Hoca olmak üzere yöneticileri üzmüş.
Bunu duyunca bizde üzüldük.
Çünkü yazımızda aynen şöyle demiştik
“Şimdi bize aktarılan iddialara değinelim. Tekrar bunlar bana doktorların yakınlarından, babalarından gelen bilgiler. İddialar.
…………………….
Allah’a yalvarıyorum bize yazmamız için iletilenler yanlıştır. Cumartesi gecesi kendi hastamla mı ilgileneyim bu ve buna benzer yazamadığım daha acı korkunç konularla mı ulaşayım bilemedim?”
………….
Ne demişiz bize gelen iddialar(!)
Zaten ulusalda cumartesi akşamı bunlar yayınlanınca hastaneden de bilgi paylaşımı yapılmamıştı.
Dün Hastanenin Başhekimi yıllardır tanıdığımız bildiğimiz saygı duyduğumuz ve gazeteci olarak birlikte çalıştığımız Doç. Dr. Hasan KÜÇÜKKENDİRCİ abimiz aradı.
O yazılan iddiaları düzeltti.
Bir; şahısta silah yokmuş.
İki; x ray cihazı varmış.
…………..
Bize birinci ağızdan belinde silah vardı bilgisini verenleri aradık.
Niye silah var dediniz? Diye sorduk.
Bu kaynaktan aldığımız ifade ise şöyle idi;
“Şahıs orada elini beline atmış.
Doktorlarda belinde silah var sanmışlar”
…………..
İki;
X ray cihazı var ama hasta yakını yoğun bakım odasına kadar nasıl girer?
Bunun bilgisini de Hasan abimizden aldık.
Fakülte çok geniş bir alanda hizmet ettiği için girmek isteyen bir yolunu bulup girebiliyor.
……………
Pazartesi günü olaya muhatap olanların iddialarını dile getirmiştik.
Şimdide Fakültenin en yetkili isminin bize aktardıklarını sizlerle paylaşıyoruz.
Bu iletişim, olay basına düşer düşmez olsaydı bunlara da gerek kalmayacaktı.
Bizde Cem Hocayı üzmemiş olacaktık.
Peki fakülte hemen niye bilgilendirme açıklaması yapmadı.
O da işte şundan kaynaklanıyormuş.
Mesela Türkiye’de sağlık çalışanlarına ve kadınlara karşı istenmeyen saldırılar hep gündem de yaa.
Bu işin Ankara’daki yetkilileri bu haberlerin gündeme gelmesi ile daha da artmasından endişe ediyorlarmış.
Bu yüzden de söz konusu kurum ve kuruluşlar resmi bilgilendirme yapamıyorlarmış.
TRAFİKTE
MUTLAKA BİR
YOLUNU BULURUZ
Bu şehirde yaşayan insanların bugün için en büyük sorunu trafik ya.
Buyurun bu kareyi belli bir süre izledikten sonra dayanamadım çektim.
.jpeg)
Maddi imkansızlıklar,
Sıkıntılar
Bunlara bir yol formülü asla ama asla yasal olmayan çözümler ile giderilemez.
İki tekerlekli motorların takviye edilmesi
Derme çatma üç tekerlekli yeni model araçlar imal edilmesi(!)
Gibi…gibi…
Biz vatandaş olarak yasaları delme yolunu buluyoruz.
Bunu sık sık yazıyorum.
40 yıl önce bir zabıtanın bir simit tepsisine el koymasında hemen zabıtanın karşısında yer alıyor ve gariban simitçiden yana tavır alıyorduk.
Sonra defalarca simit tepsisinin devrilmesi ya da eğilmesi ile yere dökülen simitlerin tekrar toplanıp satılmasına şahit olunca resmi görevlilerin yasalar çerçevesinde hareket ederek doğruyu yaptıklarını anladım.
Bu konuda da vatandaş gariptir.
Zor durumdadır
Parası yoktur.
Tamam amenna.
Peki aynı şartları bizde yaşamıyor muyuz?
Buna rağmen hep yasal ve helal olsun diye niye ayakta durmaya çalışıyoruz.
Özellikle trafikte yasal olmayan bu tür uyanıklıkların karşısındayım.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür ama nedense bundan korkmaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bebek arabalı anneler, yayalara kırmızı ışık yanarken ısrarla karşıdan karşıya geçip ve de bu arada telefonla konuşmaya devam etmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.