BU MÜLAKAT İŞİ ÇOK CAN YAKIYOR
18 Kasım 2024, Pazartesi 00:22Kasım ayının son sonbahar ayının nostaljik ve romantik güzellikleri içerisinde ömürden gün ve gün bir bir geriye doğru gidiyoruz.
Bizim gibi artık yokuş aşağı inişte olanlar dünyaya sağlıklı nefes aldığımız için hür ve özgür olup elimizi kolumuzu sallayarak kaldırımda yürüyebildiğimiz için şükrederken orta yaş grubunun ana babaları ve gençler ya da şöyle düzelteyim gençlerin yüzde doksanı çarpık sistemlerden dolayı umutsuzlar.
Önce son olarak mülakat sisteminden canı çok kötü yanan, tanıdığım, bildiğim AK Partili bir abimin hafta sonu yalvararak, rica ederek yazdıklarından bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum,
“Selamın aleyküm Uğur abi
Bu yıl öğretmen atamalarında mülakatta yaşanan bir facia var.
Oğlum da girdi.
Derdimizi duyuracak bir kulak arıyoruz.
Whatsappta oğlumun grupta kendi çabaları ile oluşturdukları mağdur, "MÜLAKATZEDE" listesi.
Sizden isteğim siz ulaşabiliyorsunuz.
Ağalara paşalara durumu iletseniz.
Dikkate almazlar diyorlar.
Olsun biz duyuralım da vebal onlarda kalsın.
En azından gündemde kalsın.
Gençlerimizin yaşam enerjilerini bitirdiler.
Bana diyorlar ki bu memlekette yaşanmaz.
Yurtdışına gideceğim.
Çöpçü bile olurum.
Yazık yani.
KPSS ile 20000 sıralamaya giren gençler mülakat saçmalığı ile özellikle İzmir Diyarbakır Tekirdağ Erzurum Antalya vb illerde +5 +10 puanlamalarla haksızca öne geçtiler
Konya'da İstanbul Bursa Konya gibi illerde puanlar yuvarlanmış
Örneğin oğlum KPSS sıralaması 1292 iken mülakat sonrası 2033 olup kontenjanın (1594) dışında kaldı.
Abi tekrar ediyorum senin etkini biliyorum
Okuyorlar gerek sayfanda gerek kişisel olarak bildirirsen memnun olurum
Şu anda KPSS ile kontenjanda olduğu halde mülakat ile dışarda kalan yaklaşık 5000 kişi var
Allah'a emanet ol.”
…………
Abimiz bu iddiaları ile ilgili isim listelerini filan da attı.
Ama onları burada yayınlayarak herkesi itham altında tutamayız.
Sadece vebali mesleğimiz gereği kurbağaları ürkütebilmek adına sizlerden gelen delilli ispatlı bir şikayeti dile getirmiş olduk.
Abimiz ile yazışmalarımızda da yazdım.
Evet çok şükür yazılarımızı Ankara, Konya okuyor.
Zaten bu şikayetleri bilmeyen yetkili etkili makam sahibi siyasetçi var mı?
Biz yazınca da hiçbir sonuç alınmayacak.
Çünkü sistem böyle kuruldu.
Çark artık ters işliyor.
Abimizin şu cümlesine bir katkıda bulunmak istiyorum.
“YURTDIŞINA GİDECEĞİM.
ÇÖPÇÜ BİLE OLURUM.”
.jpg)
………….
Ben bunu buradaki en yetkili bürokratlara siyasilere başkanlara Ankara’daki güçlü isimlere hatta Külliyedeki dostlara bile diyorum.
Şimdi bir kez daha söylüyorum.
Konya’da 7 gün 24 saat çalışan ve bu çalışmanın karşılığı olarak da bir ev alayım 96 model arabamı yenileyeyim veya mahalleye muhtar olayım diye yapmıyorum.
Sadece torunlarıma et ve süt parası temin edebilmek için 7 gün 24 saat altı yok pabuç gibi çalışıyorum.
Gençler,
“YURTDIŞINA GİDECEĞİM.
ÇÖPÇÜ BİLE OLURUM” diyorlarmış.
Ben her gün her yetkiliye söylüyorum.
Bugün beni kabul eden bir Avrupa ülkesi olsun 7 gün 24 saat çöpçülük yapmaya hazırım.
Çünkü İNSAN OLDUĞUMU HİSSETMEK İSTİYORUM.
Çünkü adaletten emniyete, sağlıktan spora YASAL ve HELAL olarak insan olduğumu YAŞAMAK İSTİYORUM
KONYA HUZUR
ŞEHRİ DİYE
KONYALIYI
KANDIRIYORUZ YAAA
Siyasilerin ve bürokratların Konyalının gazını alıp en iyi gazı vermeleri için kullandığı tek üç kelimeden oluşan cümle HUZUR ŞEHRİ KONYA’dır.
Ha haaaa.
Yersen öyle.
Sadece hafta sonu Konya basınına değil.
Çünkü biz Konya basını üç maymunu oynamakla görevliyiz.
Sadece hafta sonu hala Pazar günü ekranlarda olan bizzat izlediğim iki haberden söz edeceğim
……….
“Geçen çarşamba günü saat 12.30 sıralarında Meram’da Etem Sokak’ta çöp atmak için konteyner başına gelen bir kişi, konteynerden ağlama sesi duydu.
Konteynere bakan kişi, yastık kılıfının içindeki bebeği görüp, çevredeki komşularına haber verdi.
Konteynere bakan kişi, yastık kılıfının içindeki bebeği görüp, çevredeki komşularına haber verdi.
Olay yerine kısa sürede polis ve sağlık ekipleri geldi. Ekipler, plasentasıyla bulunan kız bebeğin, birkaç saat önce dünyaya geldiğini tespit etti. Talihsiz bebek, ambulansla Konya Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.
Çevredekilerle tek tek görüşen polis ekipleri, yakınında bir evde yaşayan Suriye uyruklu H.E.S.’den şüphelendi.
İfadesine başvurulan H.E.S., polislere bebeği evinin banyosunda dünyaya getirdiğini daha sonra da çöp konteynerine bıraktığını itiraf etti.
Gözaltına alınan kadının eşinin yurt dışında olduğu, bebeği de yasak ilişki sonucu dünyaya getirdiği öğrenildi.”
………..
Haydi yorumlayın bakalım baylar bayanlar
Huzur şehri Konya.
Yasak ilişki sonrası bir bebek.
Ve çöpe canlı canlı atılan bebek.
…………..
KONYA’DA
SUÇ MAKİNASI
YAKALANDI
Karatay Suç Önleme ve Soruşturma Bürosu ekipleri, uzun süredir aranan ve hırsızlık suçundan 134 kaydı bulunan M.Y’yi yakaladı.
84 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan 18 yaşındaki zanlı, polisleri görünce kaçmaya çalıştı, ancak ekiplerin bölgeyi abluka altına alması sonucu kovalamaca kısa sürede sona erdi.
Karatay İlçesinde Kovalamaca ve Operasyon Karatay ilçesinde gerçekleşen operasyonda çok sayıda polis ekibi sevk edildi ve bölge güvenlik çemberine alındı. Akşam saatlerinde yakalanan M.Y., gözaltına alındı ve işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilecek”
…………..
Nasıl ama.
18 yaşında 134 suç kaydı var.
84 yıl kesinleşmiş hapis cezası.
Polis akıllı dikkatli ve uyanık davranmasa.
Atlasa.
Nasıl bir suç makinası ile aynı kaldırımda yan yana yürüyoruz?
…………..
BİZİM DAĞ
BÖLGESİNİN İNSANI
DAVUTOĞLU İLE
NASIL HELALLEŞECEK?
Cumartesi günü hava karardıktan sonra bir cenaze için Hadim’e gidip gelmek durumunda kaldım.
Çumra yol ayrımından sonra Hadim merkeze gidinceye kadar,
Ve gece yarısı da Hadim’den Çumra kavşağına çıkıncaya kadar saatlerce Ahmet Davutoğlu’na dua ettim.
.jpg)
60 yıldır Hadim’in yollarını bilirim
Çocukluğumdan aklım erdi ereli.
Hadim otobüsü ile Eğişte deresine inip çıkarken muavin herkese poşet dağıtırdı millet yerlere kusmasın diye.
Hatta cumartesi akşamı karanlıkta yine bir bölge insanının eşek ile yolun kenarından ilerlediğine de şahit oldum.
Yani bu bölgenin insanı hala gariptir.
Hala çaresizlik içerisindedir.
Hala yokluk ve yoksullukla yaşar.
Bu bölgeler devlet tarafından bile mahrumiyet bölgesi olarak ilan edilmeye devam eder.
Ve bu açlık ve yokluğa rağmen bu bölgeden vatan haini çıkmaz.
Bu bölge insanı merttir diktir eğilmez bükülmez.
Ve Sayın Davutoğlu Başbakanlığı döneminde bu bölge ve bu bölge insanı için 100 yıl değil 300 yıl da geçse Devletin dönüp de buraya yapmayacağı standartta yol yaptı.
Viyadük yaptı.
Tekrar altını çiziyorum.
Gece karanlıkta gittim geldim.
Gece araç kullanmaktan nefret ederim.
Amma velakin saatlerce hem Sayın Davutoğlu’na dua ettim hem de bu kadar temiz bir bölge insanı Davutoğlu’na niye sahip çıkmadı diye düşündüm.
Nasıl bir vefasızlık yaptı?
Bu yolu kullanıp da Davutoğlu’na sahip çıkmayan hatta bir de arkasından konuşan bölge insanı yarın Sayın Davutoğlu ile nasıl helalleşecek?
Bu nimeti nasıl niye görmezden geldi hep kendi kendime sordum durdum.
Ama ben Sayın Davutoğlu’na bu muhteşem yol için hep dua ettim.
Benim dünyamda hizmetin partisi ve ismi olmaz.
Yapandan Allah bin kere razı olsun.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hizmet etmek, insanlık için çalışmak zor iştir. Hizmet etmek insanı yıpratır. Eğer insanlık için hizmetkar olacaksak bizim hizmetimizden en iyi faydalanacak insanları bulmalıyız.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ahmet Özcan caddesi kavşağında trafik ışıklarında yeşil ışık yandığı zaman sağ şeritten gelip sola dönmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Emekli bürokrat
19-11-2024 13:09Mülakat= İyi, daha iyi, en iyi aday dururken O' nun yerine daha kötü daha az puan alan (kendi adamını) almaktır. Mülakat= Kul hakkı demektir. Seçimden önce mülakat kaldırılacak diyen Cumhurbaşkanı seçimden sonra mülakatı kaldırmamıştır. Mülakat Ak parti hükümeti döneminde getirilmiştir. "Taraf olmayanlar bertaraf olacaktır" söyleminin sonucudur.
abuzer
18-11-2024 13:38Eskiler şöyle derdi "yaz gazeteci yaz, bizim köyün yolu yok onu da yaz"
galip tırmıkçı
18-11-2024 11:17bu şehirde etkili yetkili biri varsa şu türk hava yollarıyla konuşsunda uçaklar kafasına göre gelip gitmesin.arkadaş gece mesaj atıp uçağı iptal ediyorlar saatleri desen kafaya göre değişiyor bu türk hava yolları konya yı neden ciddiye almıyor.
akp'li
18-11-2024 10:45oyumuz akp'ye
Taşkentli
18-11-2024 10:35Uğur bey hemşehrim Ahmet Davutoğlu değerli bir insan akedemisyen Danışman kimse bu konuda kişiliği hakkında olumsuz birşey söyleyemez ama Ahmet Davutoğlu asla siyaset adami olamaz Gelecek partisi Kurulmadan önce kendileriyle Meram daki evde istişareler yaptık parti Kurmamasini Akparti de Sn Cumhurbaşkanımızın yanında devam etmesini Akparti il yönetiminde çalışmış birisi olarak söyledim ama ısrarla Partiyi kurdu sonuç ortada oysa Akparti de kalsaydı şu an banko Çumhurbaşkani yardımcısı olurdu ülkeye daha faydalı olurdu Konya da gelecek partisini kurarken yönetime Hasan Ekici Ahmet Arslan Omer Unal vb isimleri Kurucular içerisinde gördüğümuzde başarılı olamayacağı zaten belli idi (Bu insanların kötü olduğu anlamında söylemiyorum) bu işten sadece Hasan Ekici kazançlı çıktı mv oldu istediğini aldı sonuçta koskoca bir hayal kırıklığı yaşattı hem kendisine hemde Konya ya Kürsülerde ağlamakla artık Türkiye de siyaset yapma devri bitmiştir Saygı ve Sevgilerimle
okur
18-11-2024 09:22O AKP' li abiniz neden kendi başına haksızlık geldiği zaman şikayetçi oluyor ki? İşte temel mesele bu. Yıllardır farklı insanların şikayetlerini, kendi işleri yolunda gittiği için dert etmeyen "fanatik" seçmen, probleme veya haksızlığa uğradığı zaman ne yapacağını şaşırıyor ve oluşturulan sisteme isyan ediyor. Tıpkı bizim zamanında başörtüsü meselesini umursamamamız ve hatta o kızlarımızı haksız görmemiz gibi. Ülke sürekli insanlar arası diyalogların engellenmesi ve düşmanlaşma üzerine yapılandırılmaya çalışılıyor. Söz konusu kendi evladınız olunca yerel gazetecilere şikayet eder oluyorsunuz sonra. Tabi şöyle kallavi bir tanıdığınız yoksa. Ülkede adalet sistemi çöküyor-çöktü, insanlar haklarını arayamıyor. Saygılar sevgiler.
bir bilen
18-11-2024 09:16bu iktidarın herhangi bir şeyi düzelteceğini sananlara sadece gülüyorum.bu iktidarın yapacağı en hayırlı iş ülkeye daha fazla zarar vermeden kurum ve kuruluşlar daha fazla heba olmadan ülkeyi seçime götürmektir.
hasan
18-11-2024 09:00Nasıl en gariban bölge oluyormuş anlamadım, Toplasanız bölgede 3-5 bin nüfusu yok şu an konyayı temsil eden 3 vekil var bölgeden çıkan, konya siyasetinde de ciddi etkililer, çıkmışsın bölge garip hizmetler ulaşmıyor edebiyatı yapmışsın, yazık...! Yunak, akşehir, cihanbeylideki garipler ne yapsın, veya emirgazi ereğli gibi nüfuslu bölgeler?
beyşehirli
18-11-2024 06:59Cumhurbaşkanı seçim öncesi sanki muhalefet lideriymiş gibi seçilirsem mülakatları kaldıracağım diye vaatte bulunuyordu. Seçildi, kaldırmıyorum işte dedi. Olay bundan ibaret.
Dağlı
18-11-2024 03:06Mülâkat la ilgili akp li abinin oğlu iyiki haksızlığa uğramış iyide olmuş başlarına geldiği zaman veya menfaatlerine ters giden birşey olduğu zaman ortalığı birbirine katarlar yoksa bana değmeyen yılan bin yaşasın hesabı yaparlar şimdiki bu akp konya vekilleri Konya tarihinin gelmiş geçmiş en kötü seçilmişleri olarak tarihe geçecekler bunuda bir kenara not edin hepsi yan gelip yatmak için seçilmişler bunlarda zerre kadar Konya ya hizmet edelim halkın sıkıntılarıyla dertlenelim çözüm üretelim gibi bir dertleri yok alıyorlar yuzbinlerce maaşları yan gel yat
Oguz Oguz
18-11-2024 02:51Abe sizde bu heyecan, yaşama sevgisi ve merak olmasa, koşturmayı bırak, hareket edecek gücü, enerjiyi ve bilgiyi bulamazdınız. Allah muvaffak eylesin, başarılarınız daim olsun. Davutoğlu'nun yerelde Konya'lı olması iyidir ama Konya siyasetini, fırsat eşitliğini bozacak şekilde eşine, dostuna, yeğenine, akrabasına bırakması kötüdür. Ulusal boyutu zaten bu yazının da gündemi değildir. Eğitim ve atama konusuna gelince Türkiye için , çoluk çocuğumuz, gençlerimiz, kendimiz kısaca istikbalimiz için dikkat etmemiz gereken konular; Birincisi; Eylül 1999 dan sonra iş başı yapanlara hükümet en az 8-10 sene takmış bulunmakta, yani artık mecburi emeklilikte asgari yaş 65 esas alınacak, önümüzdeki 10 yıl çalışan kadroları dolu olacak, mefta olanlar sayıdan düşülecek, emekli sayısı hep azalacak ama artmayacak. Ikincisi, eğitim de zaten kalite yok. Akademisyen olmak için dil barajları, doçent olmak için jurili savunma sınavları hepsi hikaye oldu. Üstelik akademisyen niyeliği düşerken, öğrenci sayısı 7 milyona , ve akademisyen başına düşen öğrenci sayısı 46 ya çıktı. Gelişmiş ülkelerde bu sayı 8-10 civarı.Teknik alt yapı ve ekipman yetersizligi de eklenice problem daha vahim hale geliyor. Üçüncüsü; eğitime yön verecek siyasi kadrolar çok vasat, meb atanan bakanlar, değişen sistemler, üniversitelerdeki aile yapılanmaları falan rezalet. Yumuşak ğ yi bilmeyen adam baş bakan olabiliyor, lâikliği anlamayan adam bakan olabiliyor ama mülakatta elenen boşta kalabiliyor. Dördüncüsü, artık yapay zeka ve bilgiye erişimin kolay olduğu bir çağdayız. Ve bir çok iş bu sayede kolaylaşmakta ve meslekler insansızlaşmakta. Kendinizi ve çocuklarınızı yormayın, akademik diplomanın şart olmadığı, kişisel beceri isteyen mesleklere yönlendirin. Kendinizi de bu sahte, boğucu, kısır meşgalelerden uzak tutun, zamanın daha yavaş aktığı insan biyoloji ve psikolojisine daha uygun, doğal ve tabii alanlara çekin artık. Naçizane...