BÜYÜK ŞEHRİN, BÜYÜK DERTLERİ…

10 Şubat 2020 Pazartesi sabahı, Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim ALTAY beyin kahvaltıda, Konya Postası olarak konuklarıydık.

Kahvaltının bir otel restaurantın da değil, belediyenin mekânı “kafem” de olması bizi memnun etmişti.

Halka tasarruf diyenlerin, önce kendilerinin tasarrufa riayet etmesi gerekir. Büyükşehir’imizin “kafem” inde kahvaltının çok sıcak bir ortamda geçtiğini hemen belirtelim.

Sadece Konya Postası olarak konuk olmamız, aklımıza her geleni Başkanımıza sorma fırsatı verdi.

Bazen kafanıza takılan sorunun, ya bu niye böyle oldu? Veya ya bu niye böyle olmadı? Şeklinde gelişmesi, Başkanla birebir görüşünce, ha bu şunun için olmuş, ha bu şunun için olmamış deyip ikna oluyorsunuz. Yani yaptığınız eleştirilerin bazen haksız eleştiri olduğunun farkına varıyorsunuz.

Efendim şahıs olarak Konya ile ilgili neler sorduk?

Sarı taksilerle ilgili bir sorumuz ve eleştirimiz oldu. Artık sarı taksiler şehir içinde ki boş ceplerde müşteri bekleyebileceklerdi. En büyük endişemiz sarı taksilerin, şehrin ana arterlerinde müşteri için dolaşması ve zaten sıkıntılı olan trafiği, iyice sıkıntıya sokacağı şeklinde idi.

Büyükşehir Belediyemizce sarı taksilere yapılan güzel mekânlarda pek rahat durmuyorlar. Yaya kaldırımlarına araçlarını, müşteri bizi daha iyi görsün diye çıkarıp, yayaları araç yoluna sev ediyorlar. Başkanımıza bu durumu ilettik.

Sonra yine trafiği sıkıntıya sokan dolmuşlarımızdan bahsettik. Dolmuşların durması gereken yerler, D şeklinde durak olarak belirlenmiş. Ama bu duraklar kullanılmıyor. Yolcu elini kaldırdı mı, dolmuş duruyor. Tabi yanaşacağı şerit araç parklarıyla dolu olduğu için yolun ortasında duruyor. Dolmuşla beraber arkasında ki arabalarda duruyor. Kendi kendimize trafiği aksatıyoruz.

Dolmuşlarla Belediye otobüslerinin aynı durağı kullanmasını sorduk, zaten maliyeti yüksek olan Belediyenin yaptığı taşımacılığın, dolmuş lehine yolcu kaybına sebep olacağını belirttiler.

Dolmuşlar için ilk durak, son durak ve ara duraklar için dakika uygulamasını soramadık. Şu kadar dakika sonra şu durakta olacaksın uygulaması kalabalık Konya trafiğinde, tehlike yaratır ve yaratıyor. Minibüsçülerimizin bu konuyu eğitimle çözmesi gerekir diye düşünenlerdenim.

Bu arada bir müddet sonra Alaaddin-Mevlana arası, hatta Mevlana Kültür merkezi arası araç trafiğine kapatılacağını öğrendik. Artık şehrin merkezine araçla giremeyeceğiz. Uygulama ile fayda ve mahsurları ortaya çıkar.

Büyükşehir Belediye arkasında ve şehrin çeşitli yerlerinde yaya kaldırımlarındaki ağaçların etrafına döküm plakalar konmuş. Benim deyimimle “Prangalar”. Bu yerlerin içi izmarit v.s. ile dolu. Pislik içinde. Bunun ötesi ağaç yaşlanıp büyüdükçe gövdesi demire dayanmış. Bu uygulamadan vaz geçilmesi önerimizi ilettik.

Bu arada Konya Valiliğimizin aldığı kararla kafe ve kahvehanelerin çalışma süreleri uzatıldı. Bu konuda yıllarca muzdarip olanlardan biriydim.

Hele ramazan ayında sahura kadar bu yerlerin açık tutulması inanılmaz rahatsızlık verdi.

Gerçi Valiliğimiz mesken altındaki yerlerin çalışma saatlerinin pek uzatılmayacağını söylese de, uygulamaya bakmak lazım.

İş merkezlerinin altında ki kafe, kahvehane, nargile salonu gibi yerler 7/24 açık olabilir.

Ancak bir apartman dairesinin altındaki bu yerler, bırakın geç kapanmayı erken kapatılmalıdır.

Çıkan gürültü patırtı, sigara, nargile dumanı kokusu insanlar için büyük bir rahatsızlıktır.

Bakın bir örnek vereyim. Ramazan ayı bahara denk geliyor. 24 Nisan 2020 de başlıyor. Kahvehaneler sigara rahat içilsin diye masaları dışarı çıkarıyor. Kahvehanenin hemen üzerindeki daire duman üstü oluyor. Pencere açamıyor. Bırakın dumanı, oyunu kritik yaparak oynayanların gürültüsü insanları uykusundan ediyor. Psikolojileri bozuluyor. Kahve kapanırken, insanlık dışı bir temizlik faaliyeti başlıyor. Masa ve sandalyeler gürültülü bir şekilde yer değiştirip temizlik yapılıyor. Daire sakininin (tabi sakin olamıyor) uyması mümkün değil.

Sonra kahvehaneyi boşaltanların arabalarına binerken gürültülü vedalaşmaları ve oyunu kime nasıl yıktıklarının kahkahaları gecenin sessizliğinde sessiz kalmıyor.

Kısaca apartman altlarındaki, kafe, kahvehane, oyun salonu ve nargile salonu gibi yerlerin ruhsatları belirli bir süre verilip “İPTAL” edilmelidir.

Bu insanlık ve insan sağlığı için gereklidir. Üç kişi çok para kazanacak diye, avare gezen insanlar hoş vakit geçirsin diye toplum rahatsız edilemez.

Velhasıl Büyükşehir’in, büyük, küçük dertleri var.

 Büyükşehir Belediye Başkanımızın, şehrin sorunlarına hakim, donanımlı olması, yakın ve uzak sürede bunlar için çözüm üreteceği kararlılığını gördük.

Tabi Konya Postasındaki diğer arkadaşlarda soruları, sorunları dile getirdiler. Bunları gazetemiz yayınlarında bulabilirsiniz.

Disiplinli bir şehir yaratmak elimizde. Her şey Konya için diyorum. Rahat, huzurlu güvenli bir şehirde insanca yaşamak hakkımız olsa gerek.

Sağlıkla kalın.