ÇALIŞMAK ? TEMBELLİK

Oturup dil dökecek yerde gidip döksene ter

Bin çalış gayen için, bir kazan ömründe yeter

Her ne yap becerip izzet-i nefsinle geçin

Kimseden bekleme yardım iki el bir baş için

                                            Neyzen Tevfik

Cenâb-ı Allah: “İnsan çalıştığının semeresini mutlaka görecektir”([1]) bu­yurur. Yani insan diyor, Müslüman demi­yor. Dolayısıyla dini, dili, rengi, ırkı, cinsiyet ve cibilliyeti ne olursa olsun, çalışan kazanır.

Peygamberimiz hem öksüz hem yetimdir. Buna rağ­men ticaret yapmış, kimseden zekât ve sadaka almamış, Mescid-i Nebevî’nin yapımında el bir kerpiç taşıdıysa o iki kerpiç gö­türmüş, sık sık “tembellikten Allah’a sığını­rım”([2]) diye dua etmiş, boş oturanları ayıplamış, adam kullanmamış ve özel işlerini başkalarına yaptırmaktan tiksinmiştir.

Ashabına da aynı aksiyon ve aktiviteyi aşıladığı için, koskoca bir İslâm devletini en seri bir şekilde ortaya çı­kar­mışlar, Çin’den İspanya’ya kadar ak­mışlardır. Yeni Çağda da dedelerimiz çok çalışmışlar, yükselmişler, yü­cel­mişler, dün­yanın efendisi olmuşlar, dünyaya örnek ol­muşlar.

ABD’li Medeniyet Tarihçisi Will Durant, “The Age Of Faith-İman Çağı” isimli eserinde Müslümanların bu ba­şarıya ulaşabilmek için nasıl bir azim ve gayret içinde olduklarını, çarpıcı delilleri ile yazar ve bugün “Tembel Araplar” sözü­nün veya Ziya Paşa’nın da dile getirdiği gibi:

İslâm imiş devlete pâbend-i terakkî,

Evvel yok idi iş bu rivayet yeni çıktı

İslâm’ı yükselip yücelmeye mani bir din olarak göste­renlerin ne kadar haksızlık içinde olduklarını, ne büyük ifti­ralar attıklarını ispat eder. Şâir ne güzel söylemiş:

Uyumayın der din size

Uymayın der, dinsize

Ne yapmak istediniz de

Mani oldu din size.

Konu çok uzun ve detaylı. Ama biz konuları fazla uzun tutmamayı pren­sip ittihaz ettik. Onun için bu hu­susta söy­lenmiş birkaç güzel sözden sonra fıkralarımızı anlatıp bir başka konuya geçelim:

“İnsana vaktinden önce yıpratan bir şey varsa, o da tembelliktir.” Hz. Ali.

“Kendi haline bıraktığın tarlada neden gül bitmedi diye düşünmen ne tu­haf.”   Hz. Mevlânâ.

“Yıpranmak, paslanmaktan iyidir.”  Cumberland.

“Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir gün bile ça­lışmış olmazsın.”  Konfüçyüs.

“Suya düştüğünüz için değil, sudan çıkamadığınız için boğulursunuz.” Edwin Lauis Cole.

“Hayat da bisiklete binmek gibidir. Pedal çevirmeye de­vam ettiğiniz sü­rece düşmezsiniz.”  Claude.

“Dehanın biri ilham, doksan dokuzu teridir.” Edison.

“Gezen tilki yatan aslandan nasiplidir.” Anonim.

“Boş bir kafa, Şeytanın çalışma odasıdır.” S. Smiles.

“Devler gibi eser vermek için, karıncalar gibi çalışmak gerekir.” N. Fazıl Kısakürek.

“Boş zaman yoktur, boşa geçirilen zaman vardır.”

“Yuvarlanan taşın üzerinde ot bitmez.”

“Hayat ne bir yas günüdür ne de bir düğün günüdür ha­yat iş günüdür.”

Kartallar bazen yüksekçe bir yere konarlar ve daki­ka­larca etrafı tarassut ederler, av ararlar, gözetleme ya­parlar. Tavşan buna hayran hayran bakıp, onun gibi ha­reketsiz ol­maya özenince Kartal tarafından avlanmış ve yırtıcı kuş ona şöyle demiş: “Hem aşağıda olup hem de hiçbir şey yapma­dan oturmanın bedeli çok yüksektir. Tavşan kardeş sen işin bu yanını hiç düşünmedin”   Lara Barko

Temel askerde. Askerî tabirle arazi olmuş, bir gölgede yatıyor. Kuman­dan gelip yakalamış ama, fazla üstüne git­memiş ve nasihatle temeli yola ge­tirmeye niyet etmiş ve şöyle demiş:

“Bak evlâdım. Burası Peygamber ocağı. Burada hile yapmak hayra alâ­met olmaz. Sen sivil hayatta ne iş ya­parsın?

“Boyacıyım komutanım”

“Peki yanında çalıştırdığın bir işçi, senin yaptığın gibi hile yapsa, kay­tarsa ne yaparsın?”

“İşine son verir, pılı-pırtısını eline verir memleketine gönderirim komuta­nım!..”

Dipnotlar:

1- Necm Sûresi, 39.

2- Müslim, Zikir 50.