ÇOCUKLARIMIZI DİYANET TV’DE YAZ KUR’AN KURSLARINI İZLEMEYE TEŞVİK EDELİM

Yüce dinimiz İslam, temel dini bilgileri her müslümanın öğrenmesine ve öğretmesine çok büyük önem verir. Anne ve babaların çocukarına karşı sorumluluklarından biri de onlara İslamî eğitim vermek ve bu konuda gerekli çabayı göstermektir.

Temel dinî bilgilerin başında Kur’an eğitimi gelmektedir. İslam alimlerine göre “bir müslümanın öğreneceği ilk şeyin Kur’an olması gerekir. İlmini hangi alanda yaparsa yapsın, hangi alanın uzmanı olursa olsun müslümanlar için bu gerçek değişmez.

Günümüzde bazı ülkeler ve bazı müslümanlar için durumun böyle olmadığı gerçeği de bu asıl gerçeği değiştirmez.

İslâm’ın ilme ve öğrenmeye verdiği değer, dinin iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet’in metinlerinde yeterince temellendirilmiş bulunmaktadır.

Kur’an’ı öğrenmek, her şeyden önce onu kurallarına göre okumayı öğrenmek demektir. Fakat onu okumayı öğrenmenin, bilgisine ve ilmine sahip olmak anlamına gelmediğini kabul etmemiz gerekir. Ancak bu durum, Kur’an’ı okumayı öğrenmenin bir fazilet ve hayır oluşuna engel teşkil etmez. Çünkü Kur’an’ı sadece okumanın da sevap ve mükâfatı vardır.”(Komisyon, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, c. 5, s.96-97).

Bir kimsenin farz namazlarını kılabilmek için namazda okuyacağı sure ve duaları mutlaka doğru bir şekilde öğrenmesi gerekir. Atalarımız da “ağaç yaşken eğilir” demişlerdir.

Namaz ve temizlik eğitimine yedi yaşından itibaren başlamamızı tavsiye eden Sevgili Peygamberimiz (sav) çocuklarımıza ve gençlerimize Kur’an eğitimi vermeyi bize pek çok hadislerinde teşvik etmişlerdir:

“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21);

 “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir. (Müslim, Müsâfirîn 252);

“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler (hafızlar, güzel okuyanlar, Kur’an’ın hükümleriyle amel edenler, emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınanlar) mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” (Müslim, Müsâfirîn 253);

“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.” (Buhârî, Tevhîd 52; Müslim, Müsâfirîn 243).

Bu hadis-i şerife göre kekeleyerek de olsa, meşakkat de çekilse Kur’an okuma gayreti içinde olmak gerekir. Kur’an’ı kekeleyerek okuyan ve zorluklara katlananlara iki ecir vardır. Bu ecirlerden biri Kur’an okuma ecri, diğeri de çektiği meşakkatin ecridir. Kur’an okumakta ehil olanların ecri hadsiz hesapsızdır. Meleklerle veya peygamberlerle beraber olmak ise en yüksek mertebede bulunmak anlamına gelir.

Peygamber Efendimiz (sav) Kur’an-ı Kerim’den bir harf öğrenmenin ve onu okumanın mükafatını da şöyle bildirmişlerdir:

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16).

O halde bulaşıcı ve salgın hastalık riski ve zorunluluk sebebiyle cami ve Kur’an kurslarımızda yüz yüze eğitim yerine 29 Hazirandan itibaren Diyanet TV’de başlayan uzaktan eğitim konusunda çocuklarımızı ve gençlerimizi teşvik edelim. Bu imkanı altın bir fırsat olarak görelim. Müftülüklerimizden çocuklarımızın kitaplarını ücretsiz temin edelim. İnternetten PDF dosyalarını indirelim. Temel dini eğitim alanında kitle iletişim araçlarını, TV, radyo ve interneti etkin bir şekilde kullanalım.

Allah hepimizi sevdiği ve razı olduğu kullarından eylesin. Kur’an-ı Kerim’i en güzel şekilde öğrenmemizi, okumamızı, hayatımıza hakim kılmayı ve öğretmeyi bize kolay eylesin. Cennet ve Cemaliyle müşerref kılsın ve bizi cehennem azabından muhafaza eylesin