CUMHURBAŞKANIYLA BİLE KAYBEDİYORUZ

Fesat, iki yüzlü, fitneci, sahtekar, ………………… huylarımızdan kurtulmadığımız sürece yok efendim “Bu şehir payitaht şehri” “Böyle şehirlerde taht kavgası bitmez geleneklerimizde var, genlerimizde var” gibi rezil savunmalarla KONYA olarak kaplumbağa gibi ilerlemeye devam ediyoruz.

Dünden bu yana çok canım sıkkın.

Moralim bozuk.

Yaşanılanlara aklım hafızam almıyor.

Bu şehir ticarette bu kadar uyanık, siyasette bu kadar mahir, cambaz insanlar topluluğuna sahip iken hala, hala niye kaybediyor?

Üstelik de 20 yıldır belki doğduğundan daha fazla önem verdiği şehir olan Konya ve Konyalılar ile bu kadar yakından ilgilenen bir Cumhurbaşkanımız olmasına rağmen.

Biliyorum çünkü bu işlerden sorumlu olan başta yerel siyasiler olmak üzere hiç kimse son yediğimiz golden bir haberdarlar.

O zaman biz buradan bir çift söz edelim de anlamazlar ama hiç değilse haberdar olsunlar.

.,………………

Türk bisikletinin yaşayan efsanelerinden günümüzün çok başarılı iş adamı, sorumluluk aldığı vakıf ve derneklerle bu dünyada da sessizce ağırlığını sürdüren Sayın Erol Küçükbakırcı bildiğiniz gibi Bisiklet Federasyonu Başkanı idi.

Erol Beyin Federasyon Başkanlığını bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız istemiş, Cumhurbaşkanı Baş danışmanı Mustafa Akış, dönemin Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan’ın da görünmeyen gayretleri ile Erol Bey Başkan olmuştu.

Erol Bey Başkan olur olmazda ilk icraatını yaptı ve Türkiye Cumhuriyetinin sporda en eski en geleneksel uluslararası müsabakalarından Cumhurbaşkanlığı Bisiklet turunun startının Konya’dan verilmesini sağlamıştı.

Konya bu çok küçük gibi gördüğü dokunuşun ne demek olduğunu anlayamamıştı.

Hatta hata bazılarımız o gün şehir içinde bazı yollar kapandı diye yolları kapatanlara sövmüştü.

Bilmeyenlere bir küçük not daha. 

Konya’da 25 takımın sporcusu yarıştı biliyor musunuz?

25 takım. Sporcular, doktorlar, diyetisyenler, gazeteciler…….,

Bu ekiplerden 3'ü UCI Dünya Takımları, 16'sı UCI Pro Takımları, 6'sı ise UCI Kıta Takımları idi.

Konya Zafer Meydanı Kültür Park, şehir turu Beyşehir’e kadar Dünya Konya’yı canlı izledi biliyor muydunuz?

Kaç kişi mi?

3 milyon insan Dünya’da harita üzerinde Konya diye bir şehri canlı canlı izledi.

Kimse üzerine alınmasın.

Açık net soruyorum.

Konya’yı yönetenlerden kaç kişi Fransa Bisiklet turunu izledi.

Ya da TV’den izlediler mi?

Veya Paris’te Zafer takının önünde ki mahşeri kalabalığı canlı canlı yaşadılar mı?

En iyimser hesap ile bir kişi belki çıkar.

Ve o yüzden de avucumuzdaki güvercinin kıymetini bilemeyiz.

Bilemedik de.

Bisiklet Federasyonluğu seçimlerinde Konyalı Erol Küçükbakırcı’yı seçime bile sokturmadık.

Bir yerde bunu da normal karşılarım.

Orası Ankara.

Ankara hep dumanlıdır.

Bizimde aklımızın ermediği bir şeyler vardır demiştim.

……………..

Bakın benim Erol Bey ile ya da daha açık söyleyeyim benim Erol abim ile sporcu-gazeteci, spor adamı-gazeteci, iş adamı-gazeteci, gönül adamı-gazeteci, hayırsever insan-gazeteci gibi insani ilişkilerin dışında tek bir birlikteliğim yoktur.

Yalnız şunu çok açık iddia ederim ki Konya için Türkiye için kim tarihi bir görev yapıyor ise ben gücüm ölçüsünde kendisini omuzumda taşırım.

Dünya bisiklet literatüründe bulunan CUMHURBAŞKANLIĞI BİSİKLET TURU’na Konya ilk kez böylesine içine dibine kadar girmişti.

………….

Şimdi yeni Başkan ile yeni tur açıklandı.

Tur Sakyatan’dan bile geçmiyor beyler.

Kınalarınızı bugün alın gecede yakın olur mu?  

………….

Konya’nın dışında herkes akıllı.

Konya’yı yönetenlerin dışında herkes tek yumruk.

Partisi, cemaati, takımı ne olursa olsun herkes kenetlenir.

Sadece Konya’yı yönetenler etliekmek için bir masaya oturur ellerini yıkamak için lavobaya giderken de “Et yağlı idi. Domatesi çok olmuş. Altını yakmışlar” diyerek fesatlığa başlarlar.

Konya bisikletle yıllarca Alanya ile Antalya ile yarıştı.

Tarihinde ilk kez Erol Bey ile bu turu kazanan Konya rampa aşağı velesbiti salmışken yine çukura düştü. Hem de bir daha çıkamamak üzere.

Yine Alanya kazandı.

Hadi Konya’yı yönetenler bence bu saatten sonra yapacağınız en onurlu iş hep birlikte makam araçlarınıza atlayın, korumalarınızla Alanya’da ki startta bayrak sallayın.

……………

Kusura bakmayın çok kızgınım.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bile yüzünü düşürdünüz.

Ancaaaaak şimdi önümüzde sizin için tarihi bir fırsat daha var.

Tarih sizi affetmeyecek ama belki şöyle bol tereyağlı su böreği sinisinin başına çömme fırsatınızda var. Onu da yazacağım.

……………..

Bu noktada özür dileyerek istisnaları da ayırıyorum ama genel anlamda şehrimizi siyaseten yönetenlerin şehir ile ve şehrin hafızası ile bir alakalı olmadığı için yıktığımız Stadyumda Türkiye’nin iki veledromundan birisi vardı.

O günün Bisiklet Federasyonu Başkanı olan Erol Küçükbakırcı yine külliyenin, bazı siyasilerin, spordaki bazı güçlü bürokratların gayretleri ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat talimatları ile Türkiye'nin ilk olimpik veledromunun imzalarını geçirdi, finansmanını ayarladı, temeli attırdı ve inşaatına başlattı.    

O veledrom şimdi Meram’da muhteşem bir eser olarak yükseliyor.

……………

Bu veledrom Konya’ya yapılırken ya da yapılması için Ankara’da Bakanlıklar nezdinde görüşmeler yapılırken yine en büyük rakibimiz bu kez Karadeniz lobisi değil Akdeniz lobisi idi.

Antalya-Alanya idi.

Sayın Cumhurbaşkanımızın vazgeçilmez Bakanı Çavuşoğlu bile haklı olarak bu dev projenin kendi memleketine yapılmasını istiyordu.

Ama Ankara’daki Konyalılar o kadar akıllı bir strateji ile Sayın Çavuşoğlu’nun bile onayını aldılar.

Kılı tereyağından çekip attılar.

Peki Antalya-Akdeniz için bu veledrom niye bu kadar önemli idi?

Bakın Konya demiyorum.

Konya dersem birilerinin kafası yine basmaz.

Çünkü buradan onların cebine girecek rant çıkmaz.

Dünya sporcuları iklim nedeni ile Antalya-Alanya’ya akacaklar ve Türkiye’nin tek veledromu ile de aylarca burada kalacaklardı.

Konya’nın Ankara siyaseti burada tarihi bir çalım attı.

Bunu da takdirle karşıladık. Karşılıyoruz. Ve kendilerine duacıyız.

Yaşadığımız müddetçe de bunları yazarak tarihe not düşmeye devam edeceğiz.

…………………..

Bu bölümde Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay Beyden tarihi bir ricam olacak.

“Sayın Başkanım bu şehri yönetenler vefasızlıkları ile tarih sayfalarına gömüldüler.

Bakın bu şehre hizmet edenler bugün hangi sokakta hangi caddede elleri ceplerinde tek başlarına yürüyebiliyorlar?

Yürüseler de verdikleri selamı alan yok.

Yürüyemezler Başkanım yürüyemezler.

Daha yakın zamanda bu şehrin Konya Belediye Başkanı, kendi bölgesi olan bir ilçe Belediye Başkanının makamına giriyor.

Özel kalem müdürü Konya’nın efsane Başkanına soruyor “Kimsiniz efendim? Başkana kim geldi diyeyim?”

…………

Uğur Başkanım gerçekten Konya adına tarih yazıyorsunuz.

Çok güzel projelere imza atıyorsunuz.

Yaptıklarınızın ve yapacaklarınızın şehir daha farkında bile değil.

Ama gelin bugüne kadar gösterilmeyen vefayı siz gösterin.

Siz de tarihe geçin.

Bu veledrom için Konya ve Ankara’da masaya gövdesini koyanları sağdan sola saysak, soldan sağa saysak iki elin parmakları kadar.

Bunları sizde çok yakından biliyorsunuz.

Çünkü işin içinde idiniz.

Ne dersiniz bu veledroma Türk Bisiklet tarihine, her kademesi ile geçmiş EROL KÜÇÜKBAKIRCI’nın adı verilemez mi?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Aynı kitabı okuyup farklı yerlerin altını çizen ayrı kişileriz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?   

Belh kavşağında kırmızı ışıkta geçmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.