Değerini bulamayan Yeşil Peynirden UDMA Peynir Müzesine

Türkiye 130’un üzerinde peynir çeşidiyle bir Peynir Cenneti kabul edilir oysa Dünya peynir piyasasının kaymağını yemede önlerde değilizdir maalesef. Konya özellikle Karapınar Süt Üreticileri Birliği nezdinde 2020 yılı haberlerine göre Avrupa Birliği ülkelerine günde 25 ton süt ihraç ediyor. 2021 yılında Çin pazarına 250 ton süttozu satışı gerçekleştirilmiş. Ereğli ve Karaman yıllar önce rahmetli babamın koyun peyniri satın aldığı ilçelerimizdi. Potansiyelimiz var kuşkusuz, niye süt satışıyla yetiniriz de Üniversiteler kenti Konya peynir ihracında da marka olmaz onu düşünmek gerek bence.

Özel peynirimiz eskinin küflü , 2013 yılında Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nihat Akın’ın çabalarıyla Türk Gıda Kodeksine kayıtlı adıyla yeşil peynirimiz . Doğal antibiyotik kabul ediliyor. Tüm dünyada bu alanda piyasanın kazananları Fransız Camembert, Rokfor, Brie; İngiliz Stilton; İtalyan Gorgonzola; Danimarka Danish Blue . Turizm paket tanıtımlarında artık yerel lezzetler ve gastronomi zenginlikleri önemli tercih nedenleri arasında. Küflü peynirimizin merdiven altı üretimler, üretim ve saklama şartlarındaki standardizasyon olmaması nedenleriyle satış yerlerinden toplanıp imha edildiği yıllara tanık olduk. Prof. Nihat Akın hocamız artık standardı olduğu, özel tesislerde üretildiği açıklaması yapmış sağ olsun ama ben bu tarz üretimlerin nerede satıldığını bilmiyorum, konukların bildiğini de sanmıyorum. Diğer birçok ürünümüz gibi yeşil peynirimiz de gözden ırak, ticari katkısı tartışılır ve lâyık olduğu yerde değil.

Gaziantep..Bir çok konuda bizim yöneticilerimizden daha atak ve başarılı kusura bakılmasın. Sadece gastronomisinden söz edeceğim ülkenin en büyük ilk 500 firması arasına giren 7 yerli firmamızla gurur duyarken Gaziantep 26 firmayla sıralandı gibi sözlerle devam etme niyetim yok. Eski bir hamamı restore etmişler, sütün uyutulması anlamına gelen UDMA adıyla markalaşmışlar, Gaziantep Peynir Müzesi oluşturmuşlar, üst katında Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a göre ülkenin en iyi kahvaltısını sunan lokanta ile taçlandırmışlar. Kıskanıp çatlamayı düşünmüyorum artık alıştım, belki bir gün bizde de farklı şeyler olur. Bu arada eskiden sadece Şeb-i Arus dönemlerinde duyulan konuklara lokantalarımızda hazırlanan fiyat  şişirme oyunları gibi haberler artık her zaman çıkmaya başladı, adımıza yakışmayacak bu davranışlar için yetkililere sesleniyorum, denetime lütfen önem veriniz. Meslek kuruluşlarını göreve davet ediyorum. Konuyla ilgisiz bir beklentim daha var, Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarını o denli muhteşem yapın ki Türkiye’de ses getirsin.