DERT Mİ SANA?

Eveeet dün yine bizim için şükürler olsun muhteşemdi.

Niye muhteşem idi?

Bunu en sona saklayarak yazmaya başlıyorum.

Ama yazımızın başlığı bu son bölüm ile ilgili olacak.

Bunun tüyosunu da verelim.

MEĞER BU MİLLET

TÜVTÜRK’TEN

NE DERTLİ İMİŞ DE

BİZİM HABERİMİZ YOKMUŞ

Dünkü yazımıza maillerle bizi arayan okurlarımız ile çok güzel bir dönüş oldu.

Allah var ben sadece bir dostumun yaşamış olduğu sıkıntıyı dile getirmeye çalışmıştım.

Ama sizlerden yapılan dünkü dönüşler ile aracı olan herkesin seve seve selam vermek zorunda olduğu ve mecburen kıbleyi gördüğü yer mi oluyor şimdi.

Neyse her gün yerel yazmaya çalışarak yerel bir gazeteci üstelik de interaktif bir gazetecilik yapmaya çalışan yaşlı(!) olarak dünkü okur dönüşlerinden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum;

ALİ DEMİRHAN;

“Sevgili ağabeyim bu günkü TÜVTÜRK yazınızı okudum haddim olmayarak eksik yazmışsınız.

Örnek muayene ücreti kredi kartı ile ödeme yapabilirsin diyor ama yirmi lira hizmet parası ne güzel vatandaşı her yönden resmen soyuyorlar.

Kartı sok çıkar 20 TL hizmet parası.

Ne güzel söğüşleme.

Ben Giresun’da muayenesini yaptırdım.

Vermedim.

Peşin verdim burada da aynı imiş.

Arkadaşlara sordum onlar da 20 TL alıyorlar dediler.

Selamlar    

…………….

AHMET ÖZTEMEL

“Elinize sağlık.

Kamu hizmetlerinde özelleştirme yapılırken zannettik ki vatandaş daha iyi hizmet alacak.

İnanın hiç öyle olmadı.

Ücrette özerk, hizmette afedersiniz burnundan kıl aldırmayan anlayış hakim oldu.

……………

KONYALI HASAN

TÜVTÜRK'ün rakibi olmadığı sürece bu devran böyle devam eder gider.

Ancak başka bir muayenehane istasyonu açılırsa o zaman rekabet başlar.

Rekabetin olmadığı yerde, her türlü derebeyliği devam eder.

Hizmet sıfır olur.

Aldıkları para, yaptıkları kontrol için çok fazla.

Haram olsun inşallah.

……………

DAĞLI

Hayırlı Günler Uğur bey,

Sabah sabah insanların bam teline basmışsınız.

TÜV TÜRK kimin eseri?

Niye özelleştirdiler?

Tek amaçları milleti soymak bu sadece küçük bir örnek.

Eskiden bu işi karayolları yapıyordu çok da iyiydi,

Hiç olmazsa devlet kazanıyordu.

Arabanın muayenesi yaklaşınca daha gitmeden sinir katsayım artıyor.

Çıkarken de içimden ne kadar küfür geliyorsa yapıyorum.

Ve hakkımı helal etmiyorum

Yazıklar olsun.

Ne hale geldik?

3 kuruş emekli maaşı alıyoruz zaten yetmiyor onu da kuzu kuzu gidip kösülüyoruz.

Ayıptır

Günahtır”

……………

Bu TÜVTÜRK meselesini şimdilik burada noktalamak istiyorum.

Ücret alma işi yasal olarak kılıfı bulunmuş.

Amenna.

Ama hizmet verme işi pazartesi günü yazdığımız gibi delilli ispatladı.

Tek kelime ile rezalet.

…………..

Sizlerden gelenlerden bugün sadece OĞUZ OĞUZ BEYİN dünkü yorumu ile bu konuyu burada bugünlük noktalayacağım.

Çok sıkı okurumuz.

Allah razı olsun kendisinden.

Hiç tanımıyorum bilmiyorum.

Ne iş yapar? Genç midir yaşlı mıdır? İnanın bilmiyorum.

Ama yaptığı ekonomik yorumlar ile bazen benim de beynimizin su kaynatmasına sebep olan OĞUZ OĞUZ Bey bakın dünde ne yazıyordu;

“Kıymetli ağabeyim,

Gönlünüzdeki mütevazilik ve tevazu olmasa zaten sizi takip etmeyiz.

Yalnızca değer etmeyecek kişilere hak etmedikleri övgüyü göstermeniz, tarafgir tutumlarınızı hoş karşılamıyoruz.

Hak, hukuk, adalet, eşit muamele bir yana size ekonomik olarak ta bir örnek daha vereyim.

Durumun vahametini, ülkemize verilen değeri ve düştüğü durumu bir kez daha analiz edin.

Aralık 2022 den bu yana Mayıs 2023 e kadar Arcelor Mittal sahip olduğu Erdemir Ereğli demir çelik hisselerinin ki elinde 13-14 % civarı kalmıştı,

7,85% ini 600 milyon dolara sattı.

Bugün aynı paraya yaklaşık iki katını 16% kadarını geri alabilir.

Aradaki kur farkı 18 den 21 e gelen dolardan 3 TL fark ve vade farkı da cebine kalır.

Bence durumun vahametini enflasyonu, 150-200 dolara bu memlekette iş verilmeyen, hor görülen vatandasın halini, bir daha düşünün...”

…………….

OĞUZ OĞUZ abi vallahi ben ekonomi denildi mi tam bir ameleyim.

Duvar ustası bile benden iyidir.

İyi harç kararım.

Eskiden ellerim nasırlı idi şimdi biraz düzeldi.

Yaşlandık.

Ama duvarı öremem be güzel abim.

Verdiğiniz rakamlardan da anlamıyorum ki.

Ama görüşünüze saygı duyuyorum.

Tek bildiğim bu alıp satanlar yasal iş yapıyorlar kim kime ne der diye de düşünüyorum.

………………

POLİSTEN RİCAMIZ VAR

Pazar günü akşam saatlerine doğru arabası olmayan,

dahası ehliyeti bile olmayan bir abimiz aradı.

Yalvarıyordu.

Yemin billah şart ettiriyordu;

“Biliyorum polis ile aran iyi.

Haa nasıl iyi onu da anlamış değilim.

Polisten nasıl korkuyorsan.

Polisten korktuğun kadar Allah’tan kork kardeşim.

Neyse şunu yazmazsan iki yakam elimde.

Bugün Hatıp’tan Meram Yeni Yol’a tam 45 dakikada gelebildik.

Bu nedir kardeşim?

Şehrin yollarını düğün konvoyları mı satın aldı?

Bu ne başıboşluk.

Allah aşkına yaz.

Düğün sezonu açıldı.

Yollar tek kelime ile rezillik.

Polis bu düğün konvoyları için nasıl bir tedbir alacaksa alsın.”

………….

Gibi…. Abimiz birçok şeyi örnekleri ile anlattı.

Evet, pazar günü bende şehir içi trafiğinde idim.

Ve her yerde dahası alt ve üst geçitleri bile tıkayan kapatan yollara adeta ambargo koyan düğün konvoyları vardı.

Biliyorum ki Konya polisi de bunun farkında.

Ama yasal olarak ne yapılır? Bunu bilmiyorum.

Ama Ahmet abinin vesilesi ile şehir trafiğini düğün sezonunda bekleyen yeni magandalığa karşı bizde hatırlatmamızı yapmış olduk.

DERT Mİ SANA?

Dün sabah İstanbul ve İzmir’den gelen aynı zamanda da ağırlığını Konyalıların oluşturduğu bir dost grubunda idik.

Grubun içinde İstanbul’dan gelen din görevlisinden İzmir’den gelen eğitimciye, Konyalı sanayicilerden emekli bürokratlarımıza kadar karma bir grup vardı.

Grubun içerisinde benim 50 yıllık dostum abim sanayici iş adamı Sayın Mehmet Çevik Bey de vardı.

Laf bir ara döndü dolaştı Konya ve Konyalılığa gelince Mehmet abimiz 60’lı yıllardaki şu hatırasını anlattı:

“Daha 13-14 yaşlarındayım.

Babam bana siyah beyaz deposu altta bir mobilet almıştı.

Beşiktaşlı olduğum için mobiletimde siya-beyaz idi

42 DZ 282

Babamın dükkan komşuları tanıdıklar babama geliyorlarmış sürekli beni şikayet ediyorlarmış,

Yok senin oğlan motoru şöyle kullanıyor

Yok senin oğlanı motoru ile burada gördük.

Sürekli ama sürekli her Allah’ın günü beş vakit babamdan motor yüzünden fırça yiyordum.

Ve dayanamadım gittim motorun arkasına

“DERT Mİ SANA” diye yazdırdım…

…………

Ne dersiniz bizim fitne fesadın dedikodunun kaynağı bu çıkış bu nokta değil mi?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında değiştiğinizi söylerler

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?     

Tatlı su çeşmeleri önünde araçlarımızı temizlemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.