Dezenformasyon fikir özgürlüğü mü?

Dezenformasyon Türk Dil Kurumu sözlüğü “bilgi çarpıtma” olarak tanımlıyor.

Peki serbest ve yasal mı bilgi çarpıtmak? Etik mi en azından? Fransa “Ermeni soykırımı yoktur” gerçeğini haykırmaya ceza veriyor. Dünyanın güya medeni batılı ülkelerinde duymayı arzu etmedikleri şeyleri fikirden bile saymamakla yetinmiyor bir de ceza veriyorlar. Güncel konu instagram beğenmediği yazı ve kişilere sansür uyguluyor. Bir başka deyişle “halkın algısını dış etmenlerden korumaya ve daha önemlisi egemenliğinizi yabancı bir şirketin keyfine ezdirmeme” hakkınızı bloke edebiliyor. Dünyanın bir çok ülkesi içişlerine müdahalenin önlenmesi ve siyasal otoritenin korunması konusunda tedbirler uygulamakta. Fransa 2018 yılında bilginin manipüle edilmesi çerçevesinde tartışmalı içeriğin 48 saat içerisinde yayından kaldırılmasını kanuna bağladı, özellikle seçim öncesi dönemde içerik temelli sınırlandırmalar yapılmasını öngören yasalar düzenledi. Yunanistan ceza kanununun 191. Maddesine göre yapılan paylaşımlarla “halk arasında korkuya sebep olmayı” cezalandırmakta. Polonya’da seçim öncesi herhangi bir aday hakkında yalan haber yaymak suç unsuru. Malta ve Avustralya özellikle  seçim öncesi dezenformasyonla mücadele edilmesi hakkında ceza hükümleri bulunan ülkeler. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borell “savaşçıların günümüzde kılıç yerine klavye kullandığını” ve dezenformasyon kampanyalarının AB’nin mücadele etmesi gereken bir silah olduğunu belirtmiş.

Sansür hep tartışılır ve elbette karşı çıkılır. Dezenformasyon asla fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmemeli bence. Bir örnek; Türk siyaset tarihinin önemli isimlerinden Cemil Çiçek 1990 yılında “flörtün zinadan farkı yok” dediği haberiyle manşetlik oldu. Kendisi o tarihte Anavatan partisi hükümeti bakanı idi. O tarihte sanal alem bu denli yaygın olsa eminim çok daha şiddetli linçe uğrardı. Sürekli bu sözleri söylemediğini ifade eden Cemil  Çiçek’in 2004 yılında Hakan Aygün’ün “bu sözleri söylemediği “itirafıyla rahatladığını zannetmeyin, sanal alemde bu sözleri yazdığınızda “hangi AKP’li flört fahişeliktir dedi” başlığı önünüze düşmeye devam ediyor.

Konya için söylenir ya “Kapu camiinde bir söz uydurdum, Aziziye Camiine geldiğimde duydum, Sultan Selim Camiine geldim  ben de inandım”; günümüzde daha Kapu Camiinden çıkmadan duyarsınız da inanıp inanmamak size kalmış