Dil, Türkçe, mürkçe!
09 Ekim 2021, Cumartesi 07:40Yazının konusu geçen hafta günceldi ama bendenize göre hep güncel!
26 Eylül Türk Dil Bayramı idi ya Karamanoğlu Mehmet Bey ve Yunus Emre Başta olmak üze dilimize, güzel Türkçemize katkı sunan herkesi rahmet ve minnetle anarak konuya dil uzatmadan olmazdı!
Bilimsel bir tahlil değil, birkaç not ve anekdotu hatırlatacağım, o kadar…
Kitabımdan kitaba geçiş
‘Seyirbaz’ isimli ilk kitabımdaki ‘Dil’ başlıklı yazımın girişi;
Dil üstüne şiir yazmak ne zormuş
Dilime dedim ki; bana yardım et
Dilin derdi benden yakıcı kormuş
What! dedi, sonra da; get işine get
Şeklindeydi. Hemen altında ise; “Chicago Üniversitesi’nde görev yapan Türk bilim adamı Dr. Oğuz Soysal’ın, uzun yıllar süren çalışmalarından sonra Anadolu'nun en eski dili olan Hattice'nin sözlüğünü yazdığı haberini okurken gururlanmam, Türkçenin içinde bulunduğu “istila” batağından nasıl kurtulacağı endişesiyle gölgelendi.” demişim.
Sözünü ettiğim kitabımın yayımlanmasından 10 yıl önceye 2002’ye gidelim.
Böyle tasarruf mu olur?
“Avrupa Konseyi'nden Türkçeyi çıkarttırdı” başlıklı habere göre; “Türkiye'nin tam üyesi olduğu tek Avrupa kuruluşu olan Avrupa Konseyi'nin Parlamenterler Asamblesi salonunda Türkçe artık çınlamıyor. Çünkü, TBMM Başkanı Bülent Arınç tasarruf olsun diyerek Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde görev yapan simültane çevirmenlerin ödeneğini kesti.” (05.05.2003, Hürriyet)
Yine habere göre, “Avrupa Konseyi'nin iki resmi dili var: İngilizce ve Fransızca. Bu resmi dillerin yanı sıra Türkçe, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Yunanca ve Rusça ile birlikte konseyin 6 ‘çalışma dili’nden biriydi.”
Bu gelişme ile ilgili olarak başta Dışişleri Bakanlığı ve üniversiteler olmak üzere Bülent Arınç’a birçok kesimden tepki gelmişti. Geçelim!
“Ekrandaki mürkçemiz”
Aynı dönem sayılır; tiyatrocu, oyun ve kitap yazarı (merhum) Yaman Tüzcet, 2002’de “Ekrandaki Mürkçemiz” isimli bir kitap yazmış ve Türkçenin nasıl mürkçeleştiğini göstermişti!
Türkçeyi en iyi kullanması gereken biri olması gereken televizyon spikerinden bir örnek:
-Şimdi İtalyan İstiklal Marşı çalıyor.
İşi söz, nota, ses, enstrüman ile ilgili olan bir şarkıcı hayranlarına mesaj veriyor:
-Bütün hayranlarıma serzenişlerimi sunarım…
“Başka milletler uzaya gidiyor, biz hala yerimizde sayıklıyoruz” diyene iyi geceler deyip Türkçe yoluna revan olalım…
“Milli Eğitim'de kelime yasağına son” başlığın altındaki haberin amacı ne kadar doğru ise bu işlerin yap/boza dönüştüğünü göstermesi bakımından da ilginç bir örnek. Çünkü; “Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yayınladığı genelgeyle daha önce kullanılmaması istenen Arapça kelimelere özgürlük getirerek bunların yazışmalarda ve yayınlarda kullanılmasını istedi.” (18 Nisan 2003, Hürriyet)
Yüreğim parçalansa da son söz olarak derim ki:
Türkçeyi mürkçeye evirdik gitti
Dilemma yönüne çevirdik gitti
Dili dilsizliğe savurduk gitti
Bu gidiş durmazsa yazık Türkçeye
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.