DIŞ ETKENLER
08 Kasım 2023, Çarşamba 00:01İnsanlara ne kadar kendinizi tanıtıp, zaaflarınızı belli ederseniz, üzerinize zaafınızın olduğu o noktadan gelirler, yaranızı kaşımaya, önce zaafınızın olduğu noktadan vurmaya başlarlar. İnanın, özellikle o noktadan vurmayı seçerler çünkü zaafınızın olduğu yerden yıkmak daha kolay gelir. Zaafınız varsa ve siz bunu açık ettiyseniz yıkılmanız çok kolay olur, ama toparlanmanız da en zor olanıdır.
Kural şu, içinizi açtığınız kadar yara alır, belli ettiğiniz kadar incinirsiniz. Zaafınız, merhamet, sevgi, hoşgörü ise ve bunları sonsuz sunuyorsanız, birilerine iyilik yaptım derken kendinize kötülük yaptığınızı fark etmeniz çok zaman almaz. Tamam, merhametsiz, saygısız ve hoşgörüsüz olun demiyorum ama ederi kadar davranmayı, yerinde, zamanında ve yeteri kadar vermeyi ayarlayın. Her şeyin aşırısının zehir olduğunu, bu zehrin başkalarını değil, sizin zaafınız olduğunu için sadece sizi zehirlediğini unutmayın.
Bu sadece sizin zaafınızdan yararlanmaya çalışanlar için geçerli değildir. Herkes için geçerlidir. Sonucunda acı çekmek kaçınılmaz olur. Dış etkenler sizi olumsuz etkileyebilir. Yani sadece insanlar değil, değer verdiğiniz, önemsediğiniz her şey sizin acı çekmenize neden olabilir. Hiçbir nesne ve hiçbir insan, size durduk yere acı vermez, tabii ki siz buna izin vermediğiniz sürece.
Eğer bir dış etken, sizi üzerse ve siz de acı çekerseniz, bu duyduğunuz acı, o dış etkenin kendisinden değil, sizin ona verdiğiniz değerden geliyordur. Bu dış etken size nasıl acı verdiyse, onu da ortadan kaldırma gücünüz olduğunu bilin, onu ortadan kaldırmak için mücadelenizi verin. Çevrenizdeki insanlar ve dünya, verdiğiniz değer kadardır. Değer ne kadar az olursa, kırılma ve acı çekmeniz de o derece az olur. Duygusal ve zihinsel sağlığınızı korumak için bazı insanlardan kaçınmak bir zayıflık değil, bilgeliktir. Kendinizin bilgesi olun, bilgece davranın.
Kimseyi suçlamayın. İlk başta tavrınızı koymadığınız, tepki vermediğiniz her şeyin sorumlusu sizsiniz. Tavrınızı net olarak ortaya koymak için zamanı beklemeyin. Zaman aleyhinize gelişir. Suskunluğunuz, üzerinize daha fazla gelineceğini gösterir.
Önemli olan şu, o değeri verdiği gibi geri almasını da bilmeli insan. Aslında, geri alabilmek ya da alamamak ya da ne kadar zaman sürdüğü ya da verdiğin o değerin sende oluşturduğu izleri de silmekte o kadar kolay değildir.
İsterdim ki insan, biraz sevgi, yakınlık ve fedakârlık görünce uzaklaşmasın, değer verildiğini hissedince bunu suiistimal etmesin, kendini vazgeçilmez zannetmesin. Samimiyeti, saygıyı kendisine yapılması gereken görev gibi mecburiyet gibi görüp hadsizleşmesin. Biraz olsun elindekinin ve kendisine verilenin kıymetini bilsin, “bu zaten elimde, bu nasılsa çantada keklik düşünce rahatlığıyla değersizleştirmesin.” Ama insan, çiğ süt emmiş nihayetinde, güveni ve sevgiyi suiistimal etmeye hazırdır.
Sigmund Freud, “Bir insanı kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin.” diyor ve ekliyor: “Sevildiğinden emin olunca insanlar nasıl da cüretkâr oluyor.”
Güvenebileceğiniz ve değeri kaybolmayacak sevginin öncelikle kendinize verilmesi gerektiğini bilmek, kaybolmayacak ve gerekli insanlara kayıtsız ve korkusuzca verilebilecek olduğunu bilmek ve seçici davranmak, en iyi ve en akıllı davranış olur.
Her ne kadar darbe aldıysanız, nerenizden yaralandıysanız, yaranızı kimseye göstermeyin, kendiniz tımar edin ve yeniden başlayın hayata. Yeniden başlamaktan korkmayın. Yeniden başlamak, herhangi bir çabanın en zorlu kısmı diye düşünmeyin. Ancak bu ilk adımı atmak, işlerin yoluna girmesi ve ivme kazanması için en önemli noktadır. Her bir sonraki adım, deneyim ve özgüvenle birlikte daha da kolaylaşır ama yeniden başlamak cesaret ister. Evet, tecrübelerinle başlarsın ama ya tekrar aynı şeyleri yaparsan düşüncesini yenmen, “hayır her şey daha güzel olacak, çünkü yapmam gerekeni biliyorum” diyecek güce sahip olman gerekir. Unutmayın, mükemmeliyet değil ama sürece başlamak ve devam etmek başarının anahtarıdır. Bu durumdaki yeniden başlamak sıfırdan başlamak değil, edindiğin tecrübelerinden başlamış oluyor ve edindiğin tecrübe, insanlara karşı davranışlarında seni bir sıfır öne geçirmiş oluyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.