Dış politikada BIYIK VE SAKAL MESELESİ
27 Nisan 2021, Salı 10:43A.B.D. ve Rusya son zamanlarda aralarında kaldığımız iki süper devlet.
Bunlardan birine yanaşıp, öbüründen uzaklaşmak her zaman sıkıntı demektir.
Geçtiğimiz yıllarda, Patriotların verilmediğini bahane edip, Ruslara yanaştık onların hava savunma silahı S-400’leri almaya karar verdik. Aldık da dünyanın parasını ödedik. Faaliyete geçiremedik. Geçirtmediler.
Düşünün NATO üyesisiniz, Eski kominist blokun savunma ortak sistemi olan VARŞOVA paktından hava savunma silahı alıyorsunuz. Her ne kadar VARŞOVA paktı ortada görünmüyorsa da zahiri olarak mevcut.
Dağılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerinden bir sürü devlet çıktı.
Rusya dağılan bu devletleri yeniden bir araya getirme çabasında. Buna Putin diyelim. Güçlü bir ordusu var. Adeta bölgede at oynatıyorlar.
Anlamadığım tek şey, Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı saldırı yapması ve Karabağ’ın kurtarılmasına nasıl müsaade ettiğidir. Menfaati olmadan müsaade etmez.
Rusya’nın Suriye’de ne işi var? Beşer Esed yanlısı ve bizi saldırıyor.
9 Şubat 2017 de Rus uçakları El-Bab’da Türk askerlerini vuruyor. 3 şehit 1’ ağır 11 yaralı. Putin baş sağlığı diledi, kaza dedi. Biz de ikna olduk.
27 Şubat 2020 İdlip’te rejimin düzenlediği saldırı sonrası çoğu rütbeli 33 askerimizi, ardından yaralılardan 1 şehit daha verdik toplam 34 şehit.
Alman basını, Rus uçakları Türkiye’yi vurdu diye başlık atmıştı. 22 şehit diye başladığımız hadise 34 şehidimizle son buldu.
Rusya önce inkara yöneldi. Sonra o koordinatlarda Türk askeri olmamalıydı dedi. Soğuk hava, kapalı bir mekana sığınan askerlerimizi, uykularında katletti. Efendim rejim askerleri yaptı dedi işi bitirdi.
Son dönemde Rusya, Ukrayna ile ilişkilerini gerdi. Yine toprak meselesi idi. Türkiye ara bulucu gibi, Ukrayna ile görüştü. Son anda Putin bu savaştan vaz geçti.
Bu arada Rus Dışişleri Başkanı Lavrov alenen Türkiye’yi uyardı. Ukrayna’ya sattığımız SİHA’larla ilgili. Türkiye ateşle oynuyor dedi.
Rusya’nın başında Putin diye bir psikopat var. Muhalif gazetecileri öldürten, muhalefet liderini zehirleyen. Adam Almanya’nın yardımıyla hayata döndü. Rusya’ya dönünce karısı, avukatı dahil tutuklandı.
Yani anlayacağınız, RUSYA da bir dikta rejimi var. İktidarı kaybetmemek için, gözünü kırpmadan adam öldüren bir Putin.
Ve biz bu Rusya ile dost olmaya çalışıyoruz. Para verip silah alıyoruz.
A.B.D. ile İLİŞKİLERİMİZ…
NATO üyesiyiz birlikte, Birleşmiş Milletlerde yol arkadaşıyız. Kore’de birlikte savaşmışız.
Ülkemizde üsleri var. Literatürde “Müttefik” ülke diye geçer.
Avrupalılar gibi İsrail’i ve Ermenistan’ı tutar.
Ülkemiz konusunda olumlu tavırları yok denecek kadar azdır. PKK, PYD yi destekler. Gözümüzün içine baka baka terör örgütlerine silah verir.
O silahlarla askerlerimiz şehit edilir.
Ve biz bu ülkeyle F-35 uçaklarını ortak diğer devletlerde dahil üretmek için karar alırız. Parayı peşin basarız.
Bu faaliyetler 2006 da başlar ve A.B.D. Türkiye’nin F-35 üretim programından çıkarıldığını resmen bildirir.
2007’de Türkiye’nin imzaladığı Ortak Mutabakat Zaptı’nın feshedilmiş olduğu, yeni mutabakat metnine Türkiye’nin dahil edilmediği kaydedildi.
Programın katılımcı ülkeleri Türkiye’nin yanı sıra A.B.D. İngiltere, İtalya, Hollanda, Avustralya, Danimarka, Kanada ve Norveç’ten oluşuyordu. Artık sekiz ülke ile mutabakat yürütülecekti.
Projeden çıkarıldığımız resmen bildirildiği akşamı, bir zat çıkıp, malum kanallarda, dava edersek paramızı alabileceğimizi söylüyordu. Bunu da iftiharla anlatıyordu.
Açıklamalar iç piyasayı yani bizi memnun ediciydi. Her zaman olduğu gibi dış devletlere bir şey yoktu.
Dünyada hiçbir devlet tokat yiyince öbür yanağını uzatmaz.
Velhasıl A.B.D. Rusya’ya yanaşmamızın bedelini ödettirmeye başladı.
23 Nisan akşamı tüm televizyon kanalları, Cumhurbaşkanımız ile Biden’in telefonla görüştüğünü son dakika haberi olarak verdiler. Öyle ya Biden bizi ne aradı ne sordu. Galiba seçimlerde Trump’tan yana tavır koymuştuk.
23 Nisan Akşamı klasik TV yorumcuları ekranlarda gözüktü, iki lider Haziran’da yüz yüze görüşmeye karar verdiler.
İlişkiler düzeliyor gibi açıklamalarda bulundular. Seyrederken sen bu işin sonuna bak 24 Nisan da neler olacak bakalım dedim.
Biden 24 Nisan günü, Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını söylüyordu. Ronald Reagen’den sonra en ağır hakaret ve iftiraları işitiyorduk.
Efendim cevabımız çok sert oldu. “Yok hükmündedir” dedik. Ne kadar sert değil mi. A.B.D. Büyükelçisini çağırıp, bunu kabul etmediğimize dair imzaladığımız belgeyi verdik.
Yine iç piyasa! Biz bu devletlerin ne mal olduğunu biliriz.
A.B.D. ve Rusya katil devletlerdir. Terör örgütü sevicileridir.
Adım atarken çok dikkatli olmalıydık.
Efendim A.B.D ve üstlerini kapatalım. Eyvallah emrin olur. Bekara karı boşamak kolay. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Öyle olmadı mı?
Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Biz içerde kardeşliğimizi, birlikteliğimizi pekiştirelim. Elbet keser döner sap döner. Akıllı hareket etmeliyiz. Sakal ve bıyık meselesi. Esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.