DÜNYA, ÜLKE VE ŞEHİR GÜNDEMİNİN HIZI BAŞ DÖNDÜRÜYOR

CUMHURBAŞKANIMIZIN ABD SEYEHATİ

Cumhurbaşkanımızın ABD gezisi yankı uyandırdı. Artık şu alınır, bu alınırmış demeden lafını sözünü çekmeden konuşan, eleştiren bir Cumhurbaşkanımız var. Pısırık, seyahat etmeyen, Ankara’da kırmızı ışıkta arabasını durdurunca AFERİN alan bir Cumhurbaşkanımız yok. Kim ne derse desin LİDERLİK vasfına sahip, gerektiğinde AB ve ABD’ye de haddini bildiren yüzde 52 ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanımız var. Var olmasına var da hem ülke içinde hem ülke dışında da bir o kadar düşmanları var.

Sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerine kurulan MEDYA, ABD’deki Cumhurbaşkanlığı gezisinde hata arıyor. Obama şöyle demişmiş de yok Cumhurbaşkanını on başı karşılamışmış da… Beyler aklınızı başınıza alın. Haddinizi bilin, beğenseniz de beğenmeseniz de Recep Tayyip Erdoğan’ı biz seçtik. Ona hakaret bize yapılmış sayılır. Ama sizin gözünüz o kadar dönmüş ki bunları bile göremiyorsunuz. Artık bu ülkede AB’nin ve ABD’nin, Rusya’nın her dediğine başını sallayacak ne Cumhurbaşkanı ve Başbakan var. Türkiye’nin sonunu LİDER bulamayan Ana ve Yavru muhalefettir. Şu Kılıçdaroğlu’nun haline bir bakın. AK Parti 2002’de sıfır terörle ülke teslim almış. Atma Kemal! Din gardaşız.

Maalesef ABD’de de Obama diye liderlik vasfı olmayan, bak biz demokratik ülkeyiz, siyahları bile devlet başkanı yapıyoruz, mantalitesinden vitrine konmuş bir başkan. Bir dünya lideri değil. Evet Putin’i hiç sevmiyoruz ama ölen Rusya’yı diriltmeye çalışıyor. İki süper gücün başkanlarını kıyaslarsanız PUTİN’nin çok ağır bastığını görürsünüz. Mısır’da demokratik seçilmiş MURSİ’yi indiren, darbe yapan SİSİ’yi destekleyen OBAMA’ya ne diyeceğiz. Onların demokrasileri göstermelik, menfaatleri için her şeyi yaparlar, binlerce insanın ölmesini, öldürülmesini seyrederler.

İçimizdeki İrlandalılar en ufak dişi, başı, kıçı ağrıyanlar hemen ABD ve AB’ye müracaat edip ağlarlar. Can DÜNDAR hadisesinde gördük. ABD’nin bu ülkede gönüllü UŞAKLIĞINI yapanlar var. Hani siz 68 kuşağıydınız, ABD’ye ve İstanbul’a gelen 6. Filoya karşıydınız. Bir Can Dündar meselesinden ideolojinizi ve kimliğinizi hem ABD’ye hem AB’ye sattınız. Siz devrimci misiniz? Haydi oradan.. Siz Atatürk ilkelerinin içinde MİLLİYETÇİLİK geçiyor diye, ATA’ya bile düşman oldunuz.

Seçilmişlere alışacaksınız. Sizinde fikirleriniz, ruhunuz, ideolojiniz pirim yaparsa sizde bir gün iktidar olursunuz. Hak’tan ve halktan o kadar uzaksınız ki buna sizde inanmıyorsunuz değil mi? Küme düşmesi kesinleşmiş bir takımın şampiyon biziz demesine benziyor haliniz. Ana ve yavru muhalefet başınızdaki ‘Teknik Direktörleri’ değiştirmezseniz bu iktidar liginde oynayamazsınız. Sayenizde de iktidar güçlenir de güçlenir. Avrupa ve Dünya liglerinde oynamaya başlar. Kıskanmayın, işinize bakın…

BAŞBAKANIM DOKUNULMAZLIK KONUSUNDA GEÇ KALIYORUZ…

Bu ülkede terör örgütünün yandaşlığını yapan askerin, polisin, vatandaşın katledilişini seyredenler, Kürt gençlerini bir hiç uğruna HAİN yapıp, Türk asker ve polisinin üzerine salan HDP’li vekillerin canlarının yanma zamanı geldi de geçiyor.

Bakın Eşbaşkan Selahattin DEMİRTAŞ, daha önceleri kabadayı kesilip kaldırın dokunulmazlıkları diyordu. İş gerçeğe binince özgürlüklere darbe, dokunulmazlıkların kaldırılıp kendilerine oy verenlerin cezalandırılacağını falan söylüyor. Canları yakanların canları yanacak! Adaletin tokadı birilerini korkutmaya başladı.

Başbakanım! İnceldiği yerden kopsun. Bu böyle devam edemez. Terör örgütüne kim destek vermişse TERÖRİSTTİR… ve hak ettiği cezayı gerektiğinde canlarıyla almalıdırlar. Onun içinde terörist tanımı yeniden yapılmalıdır. Kalemle yazan, diliyle söyleyen, teröre bir şekilde destek verenler, tetiği çeken terörist bir olur mu? Olur, bal gibi olur. Yapmayın lan o zaman. Eğer teröre destek veriyorsanız, yiğitseniz elinize silahı alın, o hendeklerin arkasına geçin, Türk askeri ve polisi eninde sonunda sizi de halleder. Merak etmeyin, elinizde kalem de olsa sonunuz teröristler gibi olacak.

Başbakanım nasıl yaparsınız bilmem ama bu HDP’li ve bazı CHP’lilerin dokunulmazlıkları kalkma aşamasında, bunların YURT DIŞINA KAÇMALARINI ENGELLEYİN.. Gizlice Ak Parti gurubuyla bir yasa mı çıkarırsınız bilemem ama eğer bunlar yurt dışına kaçarsa, bunların sorumlusu da siz olursunuz.

Alenen teröre destek veren CHP genel başkan yardımcısı Sezgin TANRIKULU’yu da göreceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu, senin yardımcın Sezgin Tanrıkulu gibiler olursa sen daha çok oy beklersin. Türkiye ile İran savaşırsa İran’nın yanında yer alırım diyen CHP’ili vekil seni de göreceğiz.

Başbakanım! Yöre halkından da teröre destek verenler ağır bedel ödemeliler. Evlerine terör örgütünün silah deposu haline getirilmesini güvenlik güçlerine bildirmeyen, aylar yıllar süren tünel inşalarını görüp ses çıkarmayan hainlerde bedel ödemeli. Birde onlara ev yardımı yapacaksak yandık vallahi. Kadınları kadar yiğit olamayan bu Kürt erkekleri de bedel ödemelidir.

Doğu ve Güneydoğuya büyük yatırımlar için milletçe henüz erken diyoruz. Terör bitsin, herkesin safı belli olsun. Devletin yanında yer alan kardeşlerimiz için her şeyi yapalım. Ama içindeki kalleşleri bir halledelim…

KONYA GÜNDEMİNİ BELEDİYELER OLUŞTURUYOR.

Daha önceki yazılarımda Büyükşehir ve Selçuklu Belediyemizi yapılan ve yapılmayan hizmetlerinden dolayı eleştirmiştim. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan paraların çok yerinde kullanılmasını söylemiştim.

Belediye başkanlarımız da bizimle aynı görüştedir herhalde. Har vurup harman savurmak, uçuk projelere para harcamak hepimizi rahatsız ediyor.

Bütün Belediye Başkanlarımıza sesleniyorum. Bir araya gelip şu Konya’nın Trafik sorununu ve Araç Park sorununu  çözünüz. Araç parkı olmaya o kadar müsait yerler var ki, bazen kullanılmayan bir alan, atıl bir anan gereksiz çok geniş kaldırımlardan istifade edilip araç parkı genişletilmelidir. Trafik akışını hızlandırmak için tarihi yolları işler hale getirmemiz ve TEK YÖN sevdasından vazgeçiniz. Tek yön demek o yolun yüzde 50 trafiğinin başka bir yol veya yollara aktarılması demektir. İşi daha da zorlaştırır. Araçlara sağa, sola ve U dönüş imkanlarını veriniz. Trafiği kalabalıklaştırmayınız. Bekliyoruz, bekliyoruz, bekliyoruz. Hani İslam Aleminin Turizm Başkenti olmuşuz ya trafiğimizi böyle görürler ayıp olur..

Bu arada Meram Belediyemize birkaç lafımız olacak. Meram Belediye Başkanımız Fatma hanım muhtarları Çanakkale gezisine gönderiyor. Buram buram reklam ve yağ kokuyoruz. Şimdi soralım bu muhtarlar kimin parasıyla geziye gittiler? Daha önceleri biz diğer belediyeleri bu hususta çok eleştirmiştik ama Fatma hanım herhalde bu eleştirileri hiç görmezden gelmiş. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan paralarla Muhtarları geziye gönderirseniz belki bu dünyada pek soran olmaz ama öbür tarafta ilahi adalet hiç şaşmaz.

Garibi, fukarayı, imkanı olmayan yaşlıları, yetim ve öksüzleri gezdirin, yedirin içirin kılımız kıpırdarsa namerdiz. Ama ‘bedava sirke baldan tatlı’ deyip muhtarlar ve eşleri devletin parasıyla geziye giderse biz buna itiraz ederiz. Fatma hanıma yağ yakan muhtarları da görünce hep savunduğum şey aklıma geldi. Muhtarlar partili olmalıdır, kanunen partili olmalıdır. Böyle yağ yakarak değil. Kimse kusura bakmasın. Müftülükten belediye bir fetva alsın. Muhtarlar ve eşleri de alabilirler. Acaba harcanan ve yenilen içilen devletin parası helal mi? Belki biraz ağır kaçıyor ama Allah rızası için bunları yapmayın.

Yine Meram Belediyemiz ETKİNLİK’ler gerçekleştiriyor. Bu etkinliklere devletten maaş alan guruplar, kişiler, topluluklar katılıyor. Bunlara yapılacak masraflar ödenecek paraların da pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.

Daha derine inmeyelim, belediye değil de bu işi devletten maaş alanların daha detaylı düşünmesi gerekir. Yahu biz bunları hak ediyor muyuz diye…

Helal-haram kavramında hepimiz duyarlı olmalıyız. Bu dünya gelip geçici… Allah’ın bize verdiği en büyük niyet AKLIMIZLA her şeyi çözeriz.

Herkesi daha dikkatli olmaya davet ediyorum. Allah hepimizi helalden ve doğrudan ayırmasın… Esen kalın…