Eğitimde son durum; “OKULLARI KAPAÇIYORUZ”
04 Mart 2021, Perşembe 08:51Yanlış yazmadım evet “KapAçıyoruz”. Öğretmenlerimizin mizansen zekasına hayranım. Yani okulları ne kapatıyoruz ne açıyoruz. İkisinin ortası “KapAçıyoruz”. Literatüre yeni giren bir kelime.
Virüsten sonra en çok mutasyona uğrayan okulların açılma zamanı, hangi sınıflar yüz yüze, hangi sınıflar online eğitim yapacak?
O kadar çok değişti ki. Okul idarecilerinin yerinde olmak istemem. Kaç kere program yaptılar kaç kere değiştirdiler, kaç kere bozdular.
Okulların açılma şeklinin nasıl olacağını bir türlü kriterlerle ortaya koyamadılar. Yani vaka sayısı şu aralıkta, hasta sayısı şu aralıkta olunca okul açılır demediler.
Şimdi iş renk koduna döndü. İller renklere boyandı. Hangi ilde ne kadar vaka var ne kadar hasta var, bunlara göre renk kodu veriliyor. En yüksek riskli iller kırmızıya, en düşük ve vaka ve hasta sayıları yok denecek kadar az olduğu iller maviyle boyanıyor.
Ben yaşadığım şehri biliyorum. Konya ve kırmızı. Doğu ve Güneydoğu’da ki iller mavi. Bir tek Ege de Uşak mavi. Nasıl mavi oldular? Helal olsun.
Biz nasıl kırmızı olduğumuzu iyi biliyoruz.
Tabi bu renk kodu sadece okullarla ilgili değil, normalleşmeyle de ilgili. İş yerlerinin açılması, kısıtlı günlerin ortadan kalkması da bu renklere bağlı.
Haaa! Bu arada illerde ki vaka ve hasta sayılarını şıp diye öğrenemiyorsunuz. İllerin nüfusuna göre yüz binde oranıyla öğreniyorsunuz. Olayı çözebilmek için o ilin nüfusunu da bilmek zorundasınız. Yani matematiğiniz de kuvvetli olacak. Ben kendi ilim Konya’da hiçbir zaman açıktan vaka sayısı şu, hasta sayısı şu, yoğun bakım da şu kadar kişi var, şu kadar kişi entübe oldu. Vefat sayıları şu, şifa bulanların sayısı şu diye teferruatlı bir bilgiye sahip olmadım. Birkaç istisna hiçbir il bu rakamları öğrenemedi.
Kaç kez yazdım. Bu rakamlar il bazın da neden bildirilmez, sebeplerini bilmiyorum yetkililerde açıklamadılar.
İlin renginin kırmızı olması, insanlar üzerinde olumsuz bir hava yarattığı gibi, şehri ekonomik ve sosyal olarak ta etkiliyor, kesin.
Yine kırmızı renkli illerde, sadece sınavlar yüz yüze yapılıyor. Bu arada aklımın almadığı Kırmızı boyalı illerde yüz yüze eğitim yok. Ama köy okulları ağzına kadar, tam kapasite açık. Herhalde virüs oralar da yok, niye yok diye bu uygulamayı getiriyorlar. Köy öğretmenleri aşı olmadılar, olsalar ne olacak 42 gün sonra aşı etkisini gösterecek. Virüsün köylere yayılması halinde, kontrolünün şehirlerden daha zor olacağı kesin. Köy öğretmenleri köylerde kalmıyorlar. Köy okullarının bazıları taşımalı eğitimle uygulama yapıyorlar.
Yapmayın bu kararları bir gözden geçirin, eğitim için zamanı mutlaka buluruz ama kaybedilen CAN geriye gelmiyor.
Şimdiler de en iyi renk MAVİ…
En kötüsü KIRMIZI… Bir dostumun anlattığı maç aklıma geldi. Takımın renkleri kırmızı mavi imiş. Tribünler “Gırmızı-Mavi, hadi gari” diye takımlarına gol için tezahürat ederlermiş.
Şimdi bizde şehrimiz için “Mavi, mavi, masmavi, gözleri boncuk mavi, diye bir nakarat tutturalım.
Yine Eğe de iki şehir ve futbol maçı. Şehrin biri gol atıyor, gol yiyen şehrin taraftarları tezahürata başlıyor, atılan gol için “Saymeyoz, saymeyoz, saymeyoz” diye bağırıyorlar. Gol atan takımın taraftarları ise “Sayceniz, sayceniz, sayceniz” diye karşılık veriyorlar. Konuyla pek ilgisi görünmese de bu tezahüratların, farklı anlamlar da çıkarılabilir. Hiç değilse ne kadar masum ifadeler.
Rakamları ve renkleri değiştirmek elimizde. Tabii el yordamıyla değil. Yaşantımızda kurallara uyarak. Ne gezer!. Konya’nın kırmızı olmasına ve sebeplerine sessiz kalanlarına ne diyebiliriz ki. Yazık benim güzel şehrime. Şehirlerdeki baskı grupları (siz bunları tahmin edersiniz) şehrin değişmesi konusunda faaliyette bulunabilirler. Bu kalem her şeyin ötesinde ‘CAN’ diye feryat etti. Çok değer kaybettik. Maske takmama kuru inadı yüzünden, sosyal mesafeye uyumama ve en kötüsü yürek kirliliği bizi bu hale getirdi. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Adam kurallara uymamayı marifet sanıyor, okumuşu da cahilide aynı.
DİKKAT !!! DOĞALGAZ ZAMLARI NASIL UYGULANIYOR…
Üç aydır, aybaşlarında doğalgaza yüzde bir zam geliyor. Büyük oran yapılan zamlar bu kadar medyada yer almaz. Dolar düşerken doğalgaza yapılan zammı birileri mutlaka mazeretli olarak izah ederler.
Benim vurgulamak istediğim doğalgaz zammının yürürlüğe girme zamanı. Örnekle anlatayım, belgeler elimde. Doğalgaza zam geleceğini haber alan dağıtım şirketleri, abonelerinin sayaçlarını okumuyorlar. 1 Şubat tarihinde gelen zammı, 2 Şubat’ta abone sayaçlarını okuyup zammı Ocak ayı başına çeviriyorlar. Yani zamlı tarife kullanacağınız doğalgaz için geçerli olması gerekirken, kullandığınız doğalgaza haksız bir şekilde uygulanıyor.
Ne kadar etik? Ne kadar helal değil mi?
Yıllardır aynı uygulama. Şimdi bu garip tek başına mücadele edecek. Yetkililer ve kullananlar ses çıkarmasa daha nelerle karşılaşacağız bilemiyorum. Keyfi ceza yazan fahri müfettişlerle uğraşılmayacağı gibi, bunlarla da uğraşılmaz. Bu haksız kazanca kimse dur demez. Yine yazık çok yazık diyorum. Esen kalın..
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.