EĞİTİMİN İÇİNE KİM ETTİ?
27 Ekim 2015, Salı 00:00Artık MİLLİ EĞİTİM diyemiyorum. Zira eğitimin milliliği kalmadı. Malum iki bakanlığımızın MİLLİ kelimesi vardı. EĞİTİM ve SAVUNMA Bakanlıkları MİLLİ olarak anılırdı. Milli Savunma Bakanlığına diyeceğim yok. Ama nedir bu MİLLİ EĞİTİM’in hali.
Benim YAMUK YAPI dediğim toplumumuzun PARALEL yapı dediği bir oluşum, eğitimin bütün taşlarını yerinden oynattı. Bu PARALEL yapı eğitimi, hemen hemen tümüyle ele eğitirdi. Şuanda devletim ADALET, SİLAHLI KUVVETLER, EMNİYET içindeki bu yamuk yapılı olanları ayıklamaya çalışıyorlar. Diğer bakanlıklar gibi henüz EĞİTİM’e de sıra gelmedi. Eğitimin içindeki PARALELCİLER, grip virüsü gibi şekil değiştirip, NURCU, yoğun DİNCİ kimliğine büründüler. Şimdilik sesleri pek çıkmıyor. Gençlerimizi zehirleyecek olan bu eğitim kadrolarının işine derhal son verilmelidir. Hiçbir LİYAKATI, makama LAYIKlığı olmadığı halde özellikle yönetici pozisyonuna getirilen bu zihniyet derhal bu makamlardan uzaklaştırılmalıdır. Bu yapı maalesef yüce dinimize de büyük zarar vermiştir.
Nerede eğitimi katleden eski Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER! Sesi soluğu hiç çıkmıyor bu adamın. Komünist rejimlerde görülen 5 yaşındaki, anneye bağımlı çocukları zorla okula gönderen bu şahıs nerede?
Asker, Millet dediğimiz TÜRK toplumunun en büyük özelliğini yok etmek, Silahlı Kuvvetlerden intikamını alma gayesiyle MİLLİ GÜVENLİK dersini LİSE müfredatından kaldıran bu şahıs nerede? Adeta mantar gibi biten, okul yeri ve binası olarak imtiyaz elde eden, PARALEL YAPI’nın okullarına, dershanelerine bu kıyağı devleti kullanarak elde eden Ömer DİNÇER Bey nerede? İmam Hatip okullarının ELİT öğrenci yetiştirme yapısını bozan bu zihniyet, devletimize muhteşem din adamları yetiştirecek bu kaynağı sıradanlaştıran zihniyet nerede? Tabii sorumlu sadece Ömer DİNÇER değil, eğitimi katledişini seyreden, burnu koku almayan, çözüm sürecinde olduğu gibi uyutulan ülkeyi idare edenlerde birinci derece sorumludurlar.
Paralel yapının soruları çalıp yandaşlarına takdim ettiğini, yine KPSS’de soruları çalıp yandaşlarına veren bu zihniyet 10 binlerce, 100 binlerce gencimizin hakkını yiyip, istikballeriyle oynadığını, üniversitelerde akademisyenlerin bile bu yapının hışmına uğrayıp, akademik derece alamadıklarını söylememize gerek var mı? Hatta üniversitelerimizin rektörlük seçiminde FETOŞ’cu olmanın büyük avantajlar temin ettiğini, rektörlerin sadece Fetoş’cu olduğunu bilmeyen var mı?
Bu yamuk yapı yüzünden mağdur olan, 100 binlerce insanın ahı bu işe çanak tutan herkesi boğacak…
Gelelim şimdi! Eğitim Bakanımız Nabi AVCI… Karikatürü kolay çizilen bir dede görüntüsü çiziyor. Devlet eğitimi MİLLİ’likten uzaklaştırmak için ÖZELLEŞTİRDİ… Dershaneler okul oldu. Herşeye burnunu sokan YARGI, paralel yapının dershanelerinin kapatılmasına fırsat vermedi. Bu sayede paralel yapı bir şekilde EĞİTİM’e tutunuyor. Devlet, daha doğrusu siyasi iktidar özel okullara TEŞVİK PİRİMİ verdi. Futbolda bile suç olan bu pirim eğitim içine balıklama daldı. Özel okullar devletin bu pirimini kapabilmek için şekilden şekle giriyorlar. İdaresi görüntüsündeki bu insanlar eğitime dinamit koyan DERSHANECİLİK’ten geldikleri için onlar için varsa yoksa PARA…
Bu durum kökleşmiş gerçekten MİLLİ Eğitim yapan özel okullara sıkıntı verdi. Her türlü tesisi, yemekhanesi, spor salonu, sinema ve konferans salonu, laboratuarları, öğrencilerin nefes alacakları geniş bahçeleri, kantinleri olan kurumsal özel okullarla, çarşının ortasında, dönercinin çeşitli dükkanların üzerinde oluşan birkaç apartman dairesini kapsayan özel okullar aynı statüde oldu. Bu ps havalı gürültülü yerlerde geleceğimiz olan çocuklarımızı yetiştireceğiz öyle mi? Yapmayın, etmeyin Allah aşkına… Bütün bu özel okulların kontrolünü devlet sağlayacak öyle mi? Dershane çalıştırırken sürekli hayali birinci öğrenci çıkaranlar şimdide okullarda Açık Öğretimi bile çok büyük başarı sayıp ne yalanlar uyduracaklar…
Hiperaktif, pisikopat, gerizekalı, madde bağımlısı öğrencilerde bu okullar arasında mekik dokuyacaklar. Nacizane öğretmenlik yaptığımız için öğrencilik yıllarımız gözümüzün önüne gelince, bir öğrencinin bir sınıfı nasıl rahatsız ettiğini, öğretmeni nasıl meşgul ettiğini, ders anlatma ve dinleme şevkini nasıl yok ettiğini biliriz. Şimdilerde de bu benim tabirimle ‘İT’ tipli öğrenci kimliği yaşamaya devam ediyor. Odunu koysanız sınıfı eninde sonunda geçecek bu sistemde devamsızlıkların bir şekilde yok edildiği bu sistemde, günü gününe çalışan derslerinde başarılı, ikbal ve istikbal bekleyen bu efendi öğrencilerin suçu ne. Haddimize düşmez ama EĞİTİM BAKANLIĞININ bu ‘İT’ tipli başarısız, pisikopat, madde bağımlısı, kavgacı, arkadaşlarını ve öğretmenlerini sürekli rahatsız edenleri hemen AÇIK okullara yönlendirmeli. Öğretmenler kurulu kararı ile bu tipler AÇIK ORTAOKUL ve AÇIK LİSEYE GÖNDERİLİP, öğrenci, öğretmen ve idareciler rahata ermeli. Bu şekilde eğitim rahatlatılmalıdır.
Şimdi bu APARTMAN tipli okullar kimleri mezun edecek, kimlerin devamsızlığını silecek, hangi odun kafalıları başarıdan başarıya koşturacak göreceğiz.
PARALEL yapının eğitim katliamından ders almamış yöneticiler, bir müddet sonra da TEMİZ HAVASIZ, GÜRÜLTÜLÜ, ÇALIŞMADAN BAŞARILI OLAN (!), SPOR NEDİR BİLMEYEN, bir gençliği Türk halkının huzuruna sunacaklar. Toplumu huzursuz edecek bu yapının yok edilmesi için okullarımızda İLİM, BİLİM, BİLGİ’den önce İNSANLIĞIN, ARKADAŞLIĞIN, AİLE SEVGİSİYLE BAŞLAYAN, VATAN SEVGİSİNİN öğretilmesini geleceğimizi emanet edeceğimiz bu gençlerimiz için ŞART olduğunu söylemek isteriz.Maaşlı görevli zihniyetindeki öğretmenlerin de, bir an evvel bu işleri bırakıp gerçek ÖĞRETİCİLERİN iş başına getirilmesi en büyük dileğimizdir. Eğitimin MİLLİ olması için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
Esen Kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.