ELEKTRİK ZAMMI ÇOK ACITMIŞ …

Bugün hafta sonu.

Hava sıcak mı sıcak.

Çok şükür ne mutlu bize değil mi?

O zaman hemen yazı konularımıza başlayalım.

MALUM DÜN CUMA SABAHI İDİ

Konya’nın kendine özgü Cuma akşamı, sabahı, öğleni vardır malum.

Cuma sabahının en büyük özelliği ise yakınlarını kaybedenlerimiz güne önce kabir ziyaretleri ile başlarlar.

Hatta sabah namazı çıkışından başlayan bu ziyaret Cuma namazına kadar devam eder.

Cenab-ı Allah’ım bu ziyaretlerimizi kabul etsin inşallah.

Ebediyete intikal edenlere Allah rahmet geride kalanlara ise bol bol sabırlar dileriz.

Dün sabah bu kabir ziyaretlerinden Üçler mezarlığından şöyle bir fotoğraf geldi.

Sonra bu fotoğrafı gönderen abimiz telefon açtı ve durumu şöyle izah etti;

“Üçler mezarlığı her Cuma olduğu gibi bugün de bayram yeri gibi. Buranın havası çok farklı abi. Yalnız şöyle üzücü bir durum var. Burada yakınlarını ziyaret etmek kabirlerine su dökmek isteyen insanlar su bidonları için adeta birbirleri ile kavga ediyorlar.

Kavga ettikleri su bidonlarının durumu ise bu kadar üzücü”

……………..

Evet biz diri ile uğraşmaktan bazen buraları unutmuş olabiliriz.

Aslında unutmada yok ama küçük bir ihmal ya da talihsizlik olabilir.

Çünkü Uğur Başkanın Mezarlık Müdürlüğü bu konuda çok hassas duyarlı.

Geçen hafta Sille Mezarlığı için başlatılan çok güzel ve yerinde uygulamada arada kalan üç beş ailenin mağduriyetini bu sütunlarda dile getirmiştik yaaa.

Allah razı olsun Mezarlıklar Müdürlüğü bu ailelerin seslerine kulak vermişler.

Bu vesile ile bizde duyarlı yöneticilerimize teşekkür ederiz.

Allah kendilerinden razı olsun.

Sille kabristanlığı için yaptıkları uygulama ise yüzde yüz doğru.

Bizde yüzde yüz yanlarındayız.

SİLLE DEMİŞKEN YİNE

GICIK BİR KONU AKLIMA GELDİ  

Dün akşam Sille’den ölüm, kavga, çatışma, silah sesleri, ambulans sesleri, kan ………….. sesleri geldi.

İşin korkutan yanı Sille’de bu işler orada bitmez.

İşin kaygılandıran yanı, Sillede bu işler rövanşları olur.

Son olayı duymayan dostlarımız için küçük bir hatırlatma yapalım.

Ya da bildiklerimizden, yazacaklarımızdan çok basında yazılanlardan cümleler yazalım;

“Konya’nın tarihi ve turistik mekanlarıyla bilinen Sille’de kafe çalışanları ile mahalleli gençler arasında otopark meselesi nedeniyle tartışma çıktı.

Kısa sürede silahlı kavgaya dönen olayda, Ömer Faruk Yücetaş (24) tabancayla vurularak yaralandı. Çevredekilerin durumu ihbar etmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.”

……………

Bu ilk haberlerin dışında bu satırları yazarken ki son rapor;

“1 ÖLÜ 7 YARALI”

…………….

Demedi demeyin.

Ankara yolundaki parklarımız tamam.

Hatıp girişindeki kulakları çınlasın Sayın Mustafa Özkafa’nın vakti zamanında yaptığı döneminin “En büyük parkı” tamam.

Uğur İbrahim Altay Başkanın yeni çalışmaları ile tamamlandığı zaman Konya’nın tarih ve turizm için göz bebeği olacak Akyokuş tamam.

Ne diyeyim; Çatalhüyük’ten Japon Parkına, Ecdat Parkından Hadimi Parkına her yer her şey her alan TAMAM,…TAMAM…TAMAM…

……….

Amma velakin Sille gibi bir yeri bir daha kimse YA-PA-MAZ.

Çünkü burası Dünya’nın 5 bin yıllık tarihi.

Sevsek de birileri gibi sövsek de Hristiyanlığın Anadolu’da ki ilklerinden.

Cumhuriyet tarihinin Konya’dan önceki ticaret sanat merkezlerinden.

Sille için yazılan kitaplar bile, Sille’yi anlatmaya yetmez.

Sille ansiklopedilere sığmaz.

…………..

Gelelim bugüne.

Bakın Sille’nin yarınına dersem yıkılırsınız.

Biraz daha ileri gitsem.

Sille için şehri yönetenlerin hayallerini projelerini yazsam Konya’yı terk edersiniz.

O zaman bugüne dönelim.

……………

Millet 1 Temmuz itibari ile zincirlerini kopardı.

Sille 12 ay 365 gün güneşi ile karı ile Konyalının kaçabileceği en yakın adres, yabancıların ise olmazsa olmazları olan ikametgahlarından.

Peki önce Uğur Başkanın şimdide Ahmet Pekyatırmacı Beyin tüm iyi niyetine rağmen burada oto park yeterli mi?

Evet yeterli(!)

Ne zaman yeterli?

Normal günler için yeterli.

Ücretsiz oto parkları ile genel anlamda yeterli.

Peki böyle zincirlerin koparıldığı gün saat ve aylarda ise…

ASLA…ASLA…ASLA…

Ama bunda kusur kabahat belediyelerde dersek taş oluruz.

Çok özür dilerim.

Sözüm meclisten dışarı ama İnsanımız insan değil ki (!)

Daracık Sille yollarında aracını park eden koyup giderse, gelene geçene yol bırakmaz ise Sille’de daha çok kan dökülür.

Sille’den daha çok tabutlar taşınır.

……………

Şimdilik bu kadar.

Ne demiş büyüklerimiz;

”Açtırmayın ağzımı söyletmeyin kötüyü”           

………………

BU ZAMMA BEN YORUM YAPAMAM

Elektrik zammına, doğalgaz zammına öfke dinmiyor .

Vallahi bunun siyaset ile parti purtu ile alakası yok.

Şu yaz sıcağında elektrik doğalgaz zammı insanımızın bu kadar canını yaktı ise aboooooooov.

Kışın nice olur halimiz?

…………

Elektrik zammının birde esas büyük faturası sanayiciye.

Sanayicide para çok olduğu için, sanayici birde konuşursam siyaseten zarar görürüm diye konuşmaz.

Amma velakin konuşamasa da yazan bir abim bakın dün sabah bize ne yazıyordu;

“ELEKTRİK FİYATLARINA YAPILAN ZAMLAR

TÜKETİCİLERİ ZOR DURUMDA BIRAKACAK

ÜRETİMDEN TÜKETİME KADAR OLUMSUZ YANSIYACAK.

EPDK Başkanı Mustafa YILMAZ’ın katıldığı 6.5.2016 tarihinde ELDER’in Trabzon’da düzenlediği sektör toplantısında.

Elektrik enerjisinin dağıtımı için yapılan programlı yatırımları, dağıtım şebekesinin yenileme ve genişletme yatırımları, dağıtım şirketlerinin işletme giderlerini, kayıp kaçak bedelini, vergi ve fonların ödemelerini TÜKETİCİLER finanse ettiği için “ELEKTRİK SEKTÖRÜNDE PATRON UN TÜKETİCİLER OLDUĞUNU” söylemiş.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı FATİH DÖNMEZ’de;

“Elektrik üretim sektöründe 60 bin kişi çalışıyor ama dağıtım-iletim tarafında bunun iki katı insan çalıştırıyoruz.

120 bin kişi çok daha zor koşullarda siz evinizde sıcacık odanızda uzanırken, gece gündüz demeden çalışıyor. İşte bu şekilde çalışan binlerce teknisyenimiz var. Oluşan maliyetler de doğal olarak elektrik dağıtım bedeli olarak da size yansıtılacak demiş.

………………….

Devletin ENERJİDE PATRON olduğu özelleştirmelerden önceki yıllarda elektrikle ilgili yatırımların tamamı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına ayrılan bütçeden yapılıyordu.

TÜKETİCELERİN elektrik bedellerine yansıtılmıyordu.

Vergi dairelerine asılan afişlerde;

“Sizin ödediğiniz vergiler size

YOL, SU, ELEKTRİK OLARAK SİZE GERİ DÖNECEK” diye yazardı.

Özel dağıtım şirketleri enerji dağıtım hizmetlerini Özel şirketler elektrik üretimini kar amacını ön planda tutarak enerji işine yatırım yaptılar.

Özel şirketler enerji sektörüne yaptıkları yatırımları öz sermayeleriyle yapmayıp, büyük kısmını iç ve dış bankalardan aldığı uzun vadeli dövize endeksli kredilerle yaptıklarını hepimizce bilinmekte.

DEVLET duble yol, oto yol, normal yol, köprü, tünel, baraj, gölet, enerji üretim tesisleri, belediyelere içme suyu, kanalizasyon şebekesi, raylı sistem, metro, hava alanları, okullar, şehir hastaneleri, çeşitli hizmet binalarının ödemesini bütçeden veya yap işlet sistemi devret sistemi ile yapıyor.

Devlet elektrik dağıtım ve üretim hizmetlerinden çıkma isteği sonunda özel sektör tarafından yapılan bu hizmetlerin tüm giderleri 46 MİLYON TÜKETİCİ TARAFINDAN ÖDEMEK ZORUNDA bırakılmış.

Devlet bütçeden desteği olmadan elektrik üretim ve dağıtımıyla ilgili giderler TÜKETİCİLER’ce ödemesi sonucu 15 yıl içerisinde elektrik enerjisinde ucuzlama olmadığı gibi devamlı zam yapılarak arttığını gördük.

EPDK her 3 ayda elektrik enerji ücretlerini, özel dağıtım şirketlerinin istekleri ve döviz fiyatlarını baz alarak belirlemekte.

Dağıtım şirketleri de bu fiyat üzerinden tüketilen elektrik enerjisini tüketicilere satmakta.

2020 yılı sonunda Türkiye’nin elektrik üreten santrallerin toplam kurulu gücü 100.000 MW.

En yüksek puant gücü (ani ihtiyaç gücü) 50.000 MW.

En düşük puant gücü 16.000 MW. 

Görüldüğü gibi elektrik santrallerinin kurulu gücünün çok fazla olduğu görülmekte.

Elektrik enerjisi üretmek karlı bir iş olduğu için müteahhitler, sanayiciler, sermaye şirketleri, gıda şirketleri, uluslararası banka ve fonlar Türkiye’de elektrik üretmek için çeşitli santraller kurdular.

Türkiye’nin ihtiyacından fazla kurulan elektrik santralları da elektrik fiyatlarının artmasına sebep olmakta. Son 3 yıldır elektrik tüketiminde gözle görülecek artış yok.

Elektrik tüketecek yeni sanayii tesisleri kurulacak, mevcut tesisler tam kapasite ile çalışırsa tüketim artar.

ELEKTRİK ENERJİSİ ÇOK AKILLIDIR.

ÖNCE TÜKETİM TESİSLERİNİ KURACAKSIN….

SONRA ÜRETİM TESİSLERİNİ KURACAKSIN.”

……………..

Zamda neymiş canıııım.

Bizde para çok.

Hadi alın etleri tavukları, bir mangalı halıyı kilimi hep birlikte koşalım parklara bahçelere.

On dönüm bostan yan gel yat OSMAN….

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Şu üç şeyi asla unutmayın; SAYGI SEVGİ ve GÜVEN... Saygının olmadığı yerde HAKARET, Sevginin olmadı yerde NEFRET, Güvenin olmadığı yerde İHANET vardır...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Pandemi nedeni ile revaçta olan Motorlu kuryeler şehrin yeni trafik canavarı olma yolundalar. Motorlu kurye sürücüleri çok değil azıcık trafik kurallarına ve hız limitine uydukları zaman daha iyi ADAM oluruz.