ERGENLİK DÖNEMİ; ANNE BABALAR İÇİN ÖNERİLER

Ergenlik dönemiyle ilgili otoriteyi elden bırakmadan arkadaş gibi olabilmenin önemini vurgulamıştık geçen haftaki yazımızda. Anne babaların otoriteden vazgeçmeden arkadaş gibi yaklaşmalarının altını çizmiştik. Peki neden bu kadar önemli ergenlik dediğimiz bu süreç?

Çocukluktan yetişkinliğe geçişin en önemli noktası benliğin oturması olarak özetleyebiliriz. Bir nevi hem kendisini hem çevreyi tanımaya başlayıp yorumladığı bir dönemdir. Ergenlerin en temel ihtiyacı kabul görme, farkına varma ve farkına varıldığını hissetmedir. ‘bende varım’ ‘benim fikrim’ bu gibi düşünce kalıpları ergenlik sürecinde ergenlerin en temel ihtiyaçları olarak yorumlayabiliriz. aile içinde bu doyumu yaşayamayan ergen dış çevreden bu ihtiyacını karşılamaya başlar. Kendisine değer verildiği görmek, sözünün dinlenildiğine şahit olmak ister. Evin içinde yok sayılmış ergen bir süre sonra aile ile arasına bir duvar örerek dış çevrenin kendisini kabul gördüğü ortamda benliğini aramaya başlar.

ARKADAŞ ÇEVRESİNİN ÖNEMİ

Ergenler doğru ya da yanlış bir ilişkinin ayrımını yapmak yerine, beni anlayan ve beni anlamayan olarak ayrım yaparlar. Bu noktada yanlış bir arkadaş çevresi olsa bile ergen için önemli olan tek konu onu anlayan bir ortam olması. Zararlı bile olsa arkadaş çevresi onu anlayan bir ortam olduğu sürece o çevreye daha çok bağlılık gösterirler. ‘benim bu ortamda sözümün hükmü var’ bu temel ihtiyacı yanlış arkadaş çevresinde bulan ergen yavaş yavaş evin içindeki aile iletişiminden kopmaya başlar. Bu yüzden aileler ergeni anladığını, dinlediğini net olarak hissettirmeleri gerekiyor ki ergenlik sürecindeki çocuklar yanlış arkadaş çevrelerinde bir arayış içine girmesinler. Ergenlik sürecinde takip ettiğim danışanların ailelerine hep söylediğim gibi, ne çok baskı yapıp ergeni kendimizden uzaklaştırmamalıyız, ne de ipleri ergene teslim edip etkisiz bir ebeveyn modeli oluşturmamalıyız.

Ergenlik sürecini bir örnekle özetlemek istiyorum. Ergenleri elimizde tutmaya çalıştığımız bir sabuna benzetelim. Avcumuzu sıkarsak sabun elimizden fırlayarak kayıp gider. Avcumuzu tamamen açarsak kolayca elimizden kayarak yere düşer. Dengeli bir şekilde avcumuzda tutmayı başarabildiğimiz zaman o sabun elimizden kaymaz. Tıpkı ergenler gibi.. çok fazla baskı ile sıkmaya başlarsak ya da otoriteden uzak bir yaklaşımla serbest bırakırsak her iki ihtimalde de ergeni kendimizden uzaklaştırmış oluruz. Dengeyi sağlam kurabilmek en önemli nokta..