EZAN SESİNDEN, ÇAN SESİNE KAÇIŞ

Ülkemizde bulunan mültecilerin, başka bir ülkeye geçişleri için sınırlarımızı açtık.

Sınır kapılarımızı demiyorum, zira mültecileri canları nereyi isterse nereyi uygun bulurlarsa, oradan diğer ülkelere geçiyorlar.

Batı komşularımız Yunanistan ve Bulgaristan sıkıntılı bir mülteci akınına uğradılar.

Özellikle Yunanistan mülteciler konusunda sıkıntılı. Şiddet kullanıyor. Askerlerini sınıra dizmiş, AB ülkelerinden yardım isteyip, onların askerlerinden de istifade ediyor.

Mültecilere gaz bombası atıyor. Mültecilerin üzerine ateş ediyor. Bir mülteci ölüyor.

Yunanistan işe katillikle başlıyor. AB’ liği mültecilerin kendi ülkelerine ulaşmaması için, Yunanistan’ı piyon olarak kullanıyor. Ve hatta Yunanistan’a 700 milyon euroluk yardımda bulunuyor.

Hiçbir mülteci, başka bir İslam ülkesine kaçmıyor. Varsa yoksa ver elini Avrupa. Sadece benim ülkemde ki mülteciler değil, benim ülkem insanı da kaçıyor.

Neden Avrupa? Hiçbir yorum yapmıyorum. Ama bildiğim bir şey din hariç, her şeyin güzelinin orada olduğu. Bu konu bizim için sıkıntılıdır.

İnsan konusunda, insani değerler konusunda henüz İslam ülkeleri istenilen seviyeye ulaşamamıştır.   

Bizim gurbetçi dediğimiz vatandaşlar acaba neden Avrupa ülkelerindedirler? Çoğu zorlukları göze alıp, adeta batıya, iltica etmişlerdir. Şimdilerde Avrupa’da güzel yaşamlarına devam ederler. Bizim paramız değer kaybettikçe onların lehinedir.

Sene de bir ay ülkemize gelen gurbetçiler, yanlarında getirdikleri euroyu bozdurup krallar gibi yaşarlar. Ülkemizden çok rahat mal edinirler. Ama ülkelerini de çok severler.

Bir şeye aklım ermedi. Gurbetçilerimiz bulundukları ülkede oy vererek yönetime katılıp, kendilerini idare edecekleri seçiyorlar. Aynı gurbetçiler, benim ülkeme kısa süreli tatil için geliyorlar ama beni yönetecekleri de belirlemek için sınır kapılarında oy kullanıyorlar.

Beni idare edeceklerden size ne? Bırakın ülkemizde kendimizi idare edecekleri biz seçelim. Sizde kesin dönüş yaparsanız, ülkem için oyunuzu verin.

Akla ve mantığa uymuyor ama bazı partiler bu adaletli olmayan işe çanak tutuyor.

OLMADI SAYIN DEVLET BAHÇELİ…

Şehit cenazesinde kendisine uzatılan eli geri çevirdi. Bakışlarını da kaçırdı. Birlik ve beraberliğe en ihtiyacımız olan dönemde adeta savaş döneminde, ana muhalefeti temsil eden Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’ nun elini geri çevirmeyecektiniz.

Zira sosyal medya boş durmadı. Hemen görüntülerinizi yayınladı. Siz ki, HDP Eş başkanı Selahattin DEMİRTAŞ’ ın ve yanındakilerin tebessümle elini sıkmışsınız.

Ben bu görüntüleri 12 Eylül 1980 öncesi siyasilerinde görmüştüm. Rahmetli Demirel ve Rahmetli Ecevit bir cenazede bir araya geldiler daha doğrusu bir araya gelemediler. Birbirlerinin yüzüne bile bakmadılar. Beyler bu cenazede oldu.

Sonra onlara oy verenlerde birbirinden uzaklaştı ve birbirlerine düşman oldular. Çok kötü günlerdi sonu 12 Eylül 1980 ne dayandı. Askeri darbeleri hiç sevmeyiz ama ortamı kimler hazırladı onlara da bakmak lazım.

Ne olurdu Kılıçdaroğlu’nun elini sıkıp hatırını sorsaydınız?

Bence yanlış yaptınız. Ayrıca konuşurken Beşer Esed’in kafasına çuval geçirelim gibi deyimler, Türkiye’nin idaresine talip bir parti başkanının üslubu olamaz. Bu kadar radikal cümleler kurmaya gerek yok. Bir siyasi üslubu vatandaşları da germemelidir. Bu benim şahsi fikrimdir. Unutmayın tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. O zaman kafasını koparmak daha kolay olur.

MERAL AKŞENER HANIM, ŞİMDİ NE YAPACAKSINIZ?

Afyon’un DİNAR ilçesinde Şehit Piyade Yüzbaşı Süleyman ŞAHİN’in cenaze töreni var. Cenaze namazına durulmuş. Beyazlara bürünmüş bir hanımefendi, Isparta İyi Parti Milletvekili Aylin CESUR, ağır adımlarla imamında önüne geçip namaza iştirak etmek istiyor. Komik halini medyaya düşen görüntülerden izlemişsinizdir. Bu arada hanımefendinin danışmanı olduğu kişi de sürekli video çekiyor. Hanımefendi şehit yakınları ile de görüntü aldırıyor.

Biz böyle bir milletvekili istemiyoruz. Fazla uzatmayacağım. Meral Akşener hanımefendi gereğini yaparak partinizi yüceltiniz.

5 MART’A KADAR DİKKATLİ OLMALIYIZ

Putin’le Cumhurbaşkanımız 5 Mart’a Rusya’da bir araya gelecekler. Putin bu tarihe kadar ki kısa bir süre kaldı, bir çılgınlık yapıp yeniden birliklerimize saldırıp, elini güçlendirmek isteyebilir. Son derece dikkatli olunması gereken birkaç güne girdik. Ayıdan post, Moskoftan dost olmayacağını tekrar edelim.

Bu arada aklıma takılan bir konu da sınırı geçen göçmen sayısı 3 Mart Salı sabah 09:05 itibariyle sınırı geçen göçmen sayısının 130 bin 469 olduğu İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU tarafından açıklanıyor. Tamı tamına 130 bin 496…. Kabaca bir rakam değil, kesin rakam. Yahu sınıra turnike koyup, geçenleri mi saydınız? Kabaca bir rakam verseydiniz daha inandırıcı olurdu diye düşünüyorum.

Gönlüm istiyor ki mükemmeliyete sahip İslam ülkelerinin sınırlarını Avrupa ülkeleri zorlayıp, Müslüman ülkelere iltica etmek için her yolu denemeleri. Yani ilticalar tersine dönecek… yani  Çan sesinden, huzur dolu Ezan sesi ülkelerine kaçış olacak. Bende çok şey istiyorum değil mi?

Ordumuz, şehitlerimiz, gazilerimiz ve ülkemiz için dualarınızı esirgemeyiniz. Sağlıcakla kalın.