FİLM DEVAM EDİYOR

Geçen haftaki yazımda bir film hikayesinden bahsetmiştim. Ve demiştim ki bu ne bir Türk Filmi, ne de Kovboy filmi, macera filmi hiç değil demiştim. Bu CAM FİLMİ demiştim.

Bu filmin burada bitmeyeceğini beyan etmiştim. Film devam ediyor. İnşallah brezilya dizisi gibi olmaz dedik.

Sonra neler oldu. Cam filminden ceza yazılmasına Sayın Cumhurbaşkanımız tepki gösterdi. Devletimize şakır şakır para basan cam filmi cezaları durdu.

Halbuki devletimiz öyle bir yasa çıkarmıştı ki Resmi Gazetede yayınlanır yayınlanmaz yürürlüğü koydu. Trafik polislerimiz de hemen ceza yazmaya başladılar.

Yahu bu ne acele. Neden vatandaşa bir süre vermezsiniz. Vatandaş bu kadar küçük görülebilir mi?

2016’da cam filmi serbest diyeceksiniz. 2017 Ekimde vazgeçtik YASSAAK hemşerim diyeceksiniz. Vatandaş olarak da biz size helal olsun diyeceğiz.

Çoğu vatandaşımız ideolojilerini ön plana çıkarıp, hiç ses çıkarmadılar. Onlar @ motorlu taşıtlar vergisinde olduğu gibi davrandılar.

Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yeniden düzenlenen vergi %’e inince olayı öve öve bitirememişlerdi. Hatta arabası olmayandan bu verginin alınmamasını (?) memnuniyetle karşılamışlardı.

Benim gibi duyarlı vatandaşlar ise aracının vizesi de geldiği için hemen ertesi günü 50 lira verip cem filmlerini söktürdüler,sonradan yasaklanan cam filminin vize de ‘hafif kusur’ olduğunu öğrenmiştim. Ve de görevli dışarı çıkınca Trafik Polisi ceza yazar onu bilemem demişti…

Gelelim bugüne. Cam filmi yasağı durduruldu. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman SOYLU açıkladı. Bir standart oluşturana kadar cem filmine ceza yazılmayacak, sökülmeyecek de…

Tabii biz enayi yerine düştük. Daha doğrusu devlet bizi alenen enayi yerine koydu.

Cam filminin hemen acilen yasaklanmasının nedeni araç içinin gözükmemesi ve terör ile ilgili olduğunu söylediler.

Ne o terör bitti mi? Yoksa cam filmi olan arabanın içini gösteren bir cihaz mı buldunuz?

Bu kadar acele edecek neydi derdiniz?

Biz yasaklayacaksınız, ceza yazacaksınız izde ses çıkarmayacağız. Yok öyle yağma! Ha sizin düşündüğünüz gibi beyin fonksiyonlarını yitirenler var.

Şimdi ben cam filmini söktürdüm. Benim zararımı kim ödeyecek? Ayrıca ceza yazılan insanlar yok mahkemeye başvurup cezalarını iptal ettirip, paralarını geri alabilecekmiş. Ölme eşeğim ölme…

BU cam filmi yasağını hemen icraata koyan kimse bilmek isteriz… Siyasi iktidar hemen bunu kapının önüne koymalıdır.

Bu aceleciliği TEOG’u hemen kaldıran, yerine hemen bir şey koyamayan, yine üniversiteye girişi haftada bir değiştiren zihniyette de görmekteyiz.

Bütün bu olanlar karşısında üç maymunu oynayan zavallı vatandaşlarımıza ithafen bir fıkra ile bitirelim.

Rivayet bu ya tarihte bir devlet, bir de başkanı varmış. Devletin maddi durumu bozulmuş. Devlet erkanı bir araya gelmiş, yeni vergi koymaya karar vermişler.

Tüm vatandaşların yoğun kullanmak zorunda olduğu köprünün başına birini koyup halktan vergi toplamaya başlamışlar. Devlet başkanı halktan tepki var mı? diye sormuş. Tepki olmayınca köprünün çıkışına da bir görevli koyup çıkışta da vergi alalım demişler. Yine halktan tepki yok. Bu sefer köprünün ortasına da birini koyup oradan da vergi alalım demişler…

Başkan tepkileri ölçmek için halktın arasına inmiş. Çok tepkisiz toplum onu bile rahatsız etmiş. Sorduğu herkes köprü geçişlerindeki vergilerden memnunuz demişler. Başkan hayretler içinde tepki verecek birini aramış. Bir kahvehaneye girip köprü vergilerinden memnun musunuz? Diye sormuş. Arka sıralardan uyuz bir tip el kaldırmış. Başkan memnun, hah işte duyarlı bir vatandaş çıktı diye…

O uyuz tipe başkan söz vermiş anlat bakalım köprü vergilerine niye karşısın derdin ne demiş.

Cevap: Efendim köprüden akşam geçerken ortada vergi sırası çok oluyor. Mümkünse köprünün ortasına ilave bir vergi toplayan koysanız da, rahatlasak demiş.

Kalın sağlıcakla…