Futbolda da Dün Yoktur

Süleyman Seba , rahmetli  hatırladığım en muhteşem kulüp başkanıydı. İlkeleri, yaptıkları ile örnek bir yönetici. Beşiktaş’a adanan bir ömür. Formasını da giydiği Beşiktaş Kulübüne 1957 yılında üye oldu. 1963 yılında Yönetim Kurulu’na girdi Dönem dönem devam eden yöneticiliklerden sonra 1984-2000 döneminde Beşiktaş Başkanı oldu. Beşiktaş’ın sadece sportif değil maddi ve tesisleşme açısından da muhteşem bir dönemidir. 5 Süper lig, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, 6 Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası Beşiktaş’ın Müzesi’ne konulurken 8 sezonun da lig ikincisidir Beşiktaş. İşte bu başkan 1999-2000 yılında sahada beklenen sonuçlar gelmeyince “Ahmet Dursun, Seba gitsin” sloganlarıyla alaşağı edilmiştir,; kaldı ki o sezonun lig ikincisidir Beşiktaş. Döneminde en kötü derecesi lig altıncılığı ve lig dördüncülüğü olmuştur Seba’nın.

İbrahim Yazıcı. Efsane Bursaspor Başkanı. Bursaspor, siyasetçi ve kulüp Başkanı ,işadamı rahmetli Yazıcı döneminde Avrupa’da sahne almış, kupalar ve Türkiye’nin beşinci Süper lig Şampiyonu ünvanı kazanmıştır. Bursaspor hesapları nedeniyle 2011 yılında bir dönem tutuklu kalan Başkan Mayıs 2013 tarihinde Bursaspor’un deplasmanda Orduspor karşısında aldığı 4-2’lik galibiyetin dönüşünde kalp krizinden hayatını yitirmiştir.

Fatih Terim. Galatasaray’ın futbolcusu, kaptanı; en önemlisi tarihinin en büyük başarılarını kazandıran Teknik adamı. 1 Avrupa, 8 Süper lig, 3 Türkiye Kupası, 4 Süper Kupa kazanmıştır Galatasaray Fatih Terim ile. Yöneticilerin zaman zaman kongre kozu olmuş “Fatih hoca ile çalışacağız” açıklamalarıyla seçimler kazandırmış ancak o da zaman zaman Galatasaray Teknik Direktörlüğü’nden ayrılmak zorunda bırakılmıştır.

Aykut Kocaman Konyaspor’a tarihinin en büyük başarısı lig üçüncülüğü ve Ziraat Türkiye Kupası kazandırmış; Avrupa’ya çıkarmış; bir çok geçmişi başarılı Teknik adamın aksine baş tacı yapılmış ancak üçüncü dönem başarısızlığı nedeniyle ayrılmak zorunda kalmıştır.

Son örnek İlhan Palut’tur ekibimizde. Başarılı dönemin ortasında görevine son verilmiştir.

Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen geçenlerde açık yüreklilikle taraftar karşısına geçti ve açıklamalarda bulundu. Başarılar diliyorum kendisine ve yönetimimize. Orada “geçen sezonun hatırı yok mu?” sözü dikkatimi çekti. Yoktur Sn. Özgökçen. Aslında başarıyla yürüttüğünüz hukukçu mesleğinizde de yoktur eminim. 1000 dava kazansanız kaybettiğiniz ilk dava belki de olumsuz etkiler müvekkillerinizle ilişkilerinizi ama futbolda dünün hatırı pek de yoktur; olsa İlhan hoca dünün hatırına takımın başında kalmaya devam ederdi.

Bir çok kulüp taraftarları eski başkanlarını eleştiriyor. Başkanlık ve Yönetim Kurul üyeliklerinin maddi bir bedel ödenerek yapılması gerektiğini savunan kentler ve o kentlerin basını da var elbette. Konyaspor’da da maddi desteğini ortaya koyan yöneticiler oldu geçmişte. “Emek ver, para ver ama poz verme” sloganı son zamanlarda bir kulübün başkanları ve yöneticileri için kullanılan bir cümle. Bursaspor maddi açmazdan ve transfer yasaklarından kurtulmak amacıyla eski yöneticilerini alacaklarından vazgeçiriyor. Emin Adanur , Mesut Mestan sildiler mesela alacaklarını. Ali Ay, eski başkan. Süper lig’den düşülen sezonun başkanı. Alacaklarını düşülen sezon oyuncu ve tesis satarak almaya çalıştığı iddiasıyla Kulüp üyeliğinden ihraç edildi. Mevcut alacağı 350 milyon liradan vazgeçmesi bekleniyor, isteniyor ve gerekçe “maddi fedakârlık yaptınız ancak futbolu bilmemeniz, bileni etrafınızda tutmamanız, sportif başarısızlık nedeniyle alacağınızın 20-30 kat zarara sebep oldunuz “ suçlamaları.

Yanlış transferler bir kulübün batmasının en önemli nedenlerinden maalesef. Kayserispor eski başkanı Berna Gözbaşı’nın “yanlış transferlerin bedelini kulübe yansıtmam, cebimden öderim” taahhüdü vardı ve cebinden 170 milyon lira kadar ödediği tartışılan bedelse de kabul ediliyor genelde. Talebim değil verdiğim örnek elbette ancak Fatih Başkan “yanlış transferlerin sorumlularıyla yolları ayırdık” açıklaması yaptı sadece. Transfer menajerlere bırakılmayacak kadar ciddi iştir.

Kulüp yönetmek günümüz maddi koşullarında daha da zorlaştı. Altyapıya önem vermeyen, akılcı stratejiler uygulayamayan ekiplerin yaşaması çok zorlaştı. Geometrik ortalama ile artan borçlar nedeniyle her kulüp Allah Konyaspor’u korusun yok olmaya gidebilir maalesef. Bir çok örneği var bunun. Borcumuz mesela, Abdülkerim Bardakçı, Zymer Btyqui, Amir Hadjıahmetovic transferlerinden gelen bedellere karşın azalmamakta. Bu sezon sportif başarıdan uzak olmamız performans gelirlerinde de kayıp yaşatacak; Avrupa hayalimizin olmaması ek gelirden muafiyet demek. Transferlerimiz eleştiri hak ediyor. Mevcut borç bir Süper lig ekibi için içinden çıkılmaz borç değil ama tedbir alınması ve doğru planlamalar zorunlu.

Konyaspor scout ekibi nitelikli ve gönlü sadece maddi bağlılık nedeniyle değil gönül bağlılığı da olan kişilerden oluşmalı. Gelecek iyi planlanmalı. Her sezon satacak üç oyuncu bulamayacağımıza göre borç planı da düzgün yapılmalı. Öyle bir düşünce yok eminim de benden sonra tufan düşüncesi bir çok kulübü yok etti; Konyaspor bunlardan olmamalı. Son söz; başarısızlık alışkanlık yaparsa taraftar ve kent desteği maalesef azalır. Yerimiz her yıl ilk beş olmalı. Kalıcı başarıya hasretiz biz,  23 yılda gelen iki lig üçüncülüğü, 2 kupa yetmiyor bu kente artık. Kalıcı başarı ve kalıcı başarı için denetim, akılcı stratejiler ve istikrar gerek.