GECE KAFELERDE SABAH NARGİLE SALONLARINDA BOŞ YER YOK (!)
03 Ağustos 2024, Cumartesi 00:24Bugün hafta sonu.
Sizlere verdiğimiz sözü tutuyoruz ve kimseyi kızdırmayacak, üzmeyecek, kendimizin de gaza gelmeyeceği konularla sıcak bir yaz gününde şöyle göz atılacak bir yazı yazmaya çalışacağız.
………..
Bugünkü yazımızın başlığı önce açmaya çalışacağım.
Perşembe günü saat 23 sularında Meram’da bir tane kafede boş otopark yani aracımızı park edeceğimiz otoparklı kafe ve arabayı ileriye bir yere bıraktığımız zamanda boş masalı kafe bulamadık.
Benim şahsen öyle kafe kültürüm ve zevkim yok.
Ama bu şehrin iki değerli iş adamı “bir Türk kahvesi içelim şöyle bir dertleşelim” dediği için Meram’da böyle bir kafe turu atmak zorunda kalmıştık.
Yani kahve bahane sohbet şahane olacaktı.
…………
Dün sabah saat 10’a geliyor.
Daha 10 değil
Alaaddin çevresinde nargile salonlarının olduğu yerden araba ile geçmek zorunda kaldım.
O bölgeden geçtim park yeri bulamayınca aynı yerden bir daha geçmek zorunda kaldım.
Bu sırada fark ettim.
Nargile salonların dışında yani kaldırımda duman tüttürülen masaların hepsi dolu idi.
Vallahi saat 10 değildi.
………….
Herkesin yaşam biçimi kendisini ilgilendirir.
Biz asla kimsenin durumunu eleştirme, kınama gibi bir durumda değiliz ve olmayız da.
Sadece kendi kendimle düşündüğüm zaman çok şaşırdığım
Belki de yaşlı ve geri kafalı olduğum için hala garipsediğim bir toplum ya da millet olmuşuz da ben kabullenemiyorum.
………….
Mesela biz Meram’da oturabileceğimiz bir kafe ararken insanlar eşleri çocukları ailenin büyükleri ve çocukları ile Meram’da tepenin masasız alanlarında karanlıkta loş ışıkların altında çimlerin üzerinde aile boyu nefes alıp keyif yapıyorlardı
Yahu bana para verseniz değil ailem ile kendim o tepelerde halıların kilimlerin üzerinde oturmam.
Oturamam da.
Ama bizim insanımız demek ki çok bunalmış durumda.
Yani insanlarımızın gece saat 22’de 23’te hafta sonu değil hafta içinde bile böyle bir gece yaşam tarzı oluşmuş.
……………
Durumlara böyle bakınca bu insanlar için “Asla para çok kafelere gidiyorlar.
Yok efendim kafelerde bir masa en az 200 TL-300 TL bu millette para çok” filan diye düşünmüyorum.
Parası olan da gidiyor parası olmayanda
Diyorum ya beni silah zoru ile gece saat 23’te Meram’da kilimin üzerinde oturtamazsınız.
Kendi adıma diyorum bizim aileden biri böyle bir istekte bulunacak.
“Sizin keyfinize de sizin gezmenize tozmanıza da sizin Meram’ınıza da der” ……
………….
Tamam kabul ediyorum.
Ben hala kendini yenileyemeyen değişime ayak uyduramayan bir emekli bir yaşlı bir dedeyim.
……………
Bizim iyi ekonomist okurumuz OĞUZ OĞUZ abimiz dün muhteşem bir hesap yapmış yine.
Bakın OĞUZ OĞUZ abimizin hesabına bir bakın hele
"TÜİK'in 3 Temmuz tarihinde son yayınladığı kendi enflasyon verisine göre,
son 1 yılda kira bedelleri %123.64 artmış.
Eğer kiranın TÜİK enflasyon sepetinde ağırlığı %40 olsaydı sadece yıllık enflasyona 49.5 puan katkı yapacaktı,
Ama şimdiki enflasyon sepetinde ağırlığı %5.06 olunca katkısı sadece 6.25 puan oluyor.
Aradaki 43.25 puan TÜİK marifetiyle ücretlilerinin ve emeklilerin cebinden çalınan para oluyor."
"Eyyyy TUİK, sen kimsin yav,
Kimsin sen, bu milletle nasıl dalga geçersin?"
……………..
Vallahi hesap ortada.
Benim kafada OĞUZ OĞUZ Bey gibi çalışmadığına göre milletinki de çalışmıyor.
Kafası çalışmayan hesaba kitaba basmayan her söylenene inanan bir millet olursak da TÜİK işte böyle hesap yapar değil mi?
Onun için ben asla sizin gibi TÜİK’e filan kızmıyorum
Adamlar hesabı biliyor
Biz bilmiyoruz
Biz adam gibi hesaptan anlasak onlar da bu millet uyandı parayı pulu hesabı kitabı bilir diye kendilerini ona göre ayarlarlar.
……………
BÜYÜKŞEHİR VE KONYA
POLİSİNE TEŞEKKÜR
KONYALI HASAN rumuzlu abimiz ise güzel bir çalışmaya dikkat çekiyordu;
“Dün akşam saat 18:00 civarında zafer sanayi çıkışı, İstanbul yolu otogar kavşağına gelmeden soldan kaynak yapanlar için dubalar konulmuş,
Bir araç bile kaynak yapamadı,
Ayrıca iki tane güzel trafik emniyet memuremiz, otogar kavşağından gelen araçları durdurarak, U dönüşü yapacak bütün araçlara yol vererek kavşağın rahatlamasını sağladılar.
Bütün emniyet görevlilerimize çok teşekkür ediyorum.”
…………….
DOKTORLARIN GÜZEL
HUYLU OLMASINI
İSTEYEN VAKIF
Bir atalarımızı okumaya anlamaya çalışıyorum bir de buna kendimde dahil günümüzün insanını çözmeye.
İşin içinden çıkmak mümkün değil.
Atalarımız yokluk içinde yok yoksul iken harp kan savaş açlık kıtlık var iken neyi nasıl düşünüyormuş?
Bugün bizler de varlık içinde yüzerken
Anamızın babamızın yaşamadığı bir hayatı
Dahası hayal dahi etmediğimiz bir varlığı iliklerimize kadar yaşarken ki ruh halimizi düşünüyorum
Ben yine bu işin içinden çıkamıyorum
……………
Hani günümüzde her işimize gelene söveriz yaaa
Her önümüze geleni döveriz yaaa
Bunlarla da yetinmeyiz kızdığımızın kafasını kolunu kırarız
Hatta hızımızı alamayız tabanca ile bıçakla yaralarız
Olmadı basarız tetiğe öldürürüz.
Doğru mu?
………….
Mesela hızımızı alamayıp öldürdüğümüz kesimlerden birisi de geçtiğimiz hafta bir doktor idi.
Bakın atalarımız ise doktorlarımız için ne yapmış?
Yıl 1221
Allah aşkına 1221’de bu topraklarda Tokat’ta bir vakıf kuruluyor
.jpeg)
Tokat'ta kurulan vakfın adı Keykavus Bin Keyhüsrev Bin Kılıçarslan Vakfı…
Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus,
Tokat-Sivas yolu üzerinde bir hastane kurduruyor.
Daha önemlisi vakfiyesinde bir talimatname var.
"BU HASTANEDE GÖREV ALACAK HEKİMLER VE CERRAHLAR GEÇİM DERDİNDE OLMAYA,
İLİM ÜZERE OLAN GÜZEL HUYLU VE HASTALARA ŞEFKATLİ OLA…"
……………
Hiç kimse, hiçbir kimseye hele resmi görevli bir kimseye hele hele şifa için gittiğimiz doktora hemşireye görevliye ses tonunu yükseltemez.
Bağıramaz,
Küfredemez.
Yumruk vuramaz.
Öldüremez.
Burada bir küçük nokta kadar küçük bir şey söylemek zorundayım.
Ama zaman zaman öyle kişilerle karşılaşıyoruz ki kendi kendimize “Bu kafa kıranlar boşa kırmıyorlar” da demekten kendimizi alamıyoruz.
Bu cümle ile şiddeti kabullenmiyoruz ama küçük bir detayla da empatiye dikkat çekiyoruz.
Rahmetli anneannem nur içinde yatsın.
Hep şöyle yapardı
Önce bir elini havaya kaldırır sallar.
Sonra iki elini kaldırır birbirine vurur ve ardından da derdi ki;
“OĞUL HİÇBİR ZAMAN TEK ELİN SESİ ÇIKMAZ.
BAK İKİ ELİN SESİ ÇIKAR”
……………
Neyse taaa 1221’de kurulan vakıf Tokat’ta kurulan vakıf niye kurulmuş.
"BU HASTANEDE GÖREV ALACAK HEKİMLER VE CERRAHLAR GEÇİM DERDİNDE OLMAYA,
İLİM ÜZERE OLAN GÜZEL HUYLU VE HASTALARA ŞEFKATLİ OLA…"
.jpeg)
………..
Bu insanların mekanı cennet olsun inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
O elbiseyi sonra değil, şimdi giy,
O tabağı sonra değil, şimdi kullan,
O'nu sonra değil, şimdi ara,
Şimdi söyle sevdiğini, sevdiklerine,
Hayat sonraya kalmaz, hayat planları beklemez, hayat ertelenmez,
Hayat, şu an şu dakika akıp geçen şey,
Hayat sonraları hiç sevmez...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hocafakıh Caddesinde Şeker Fabrikası arkasındaki ışıklarda araçlar kırmızı ışıkta geçmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Emekli Huseyin
04-08-2024 13:041980 Vecdi senin gibi troller yüzünden ülke bu hale geldi siz in gibi insanlar yahudi israil den daha tehlikelisiniz kendi menfaatleriniz için hertürlü taklayi atarsınız yazdıklarına sende inanmıyorsun ama emeklilerin vebalini alıyorsun inşallah bu ülke senin gibi ikiyüzlülerden kurtulur Allah tan tek dileğimiz bu
1980 vecdi
04-08-2024 10:59kıymetli emekli amcalarım, dayılarım reis iç ve dış mihraklarla mücadeleden bir fırsat bulabilirse sizin dertlerinize de eğilecektir hiç merak buyurmayın az kaldı
Emekli haftalık menü
03-08-2024 18:31Emekli menüsü 1,gün Sabah yarim ekmek arası sana yağı veya yoğurt üstüne kırmızı biber Öğlen yemeği Düdük makarna yanında soğan domates Akşam ekmek içi patetes kızartma 2 gün sabah kahvaltısı ekmek içine çekirdekleri çıkarılmış zeytin yanına domatesÖğlen patetes kavurma üzerine iki yumurta kırabilirsiniz Akşam ekmek üstüne yoğurt sür üzerine kırmızı puo bi er isteğe göre karabiber 3 gün sabah yarim ekmek arası 2 tane top yumurta sık yeÖğlen patetes salatası soğanlı maydonozlu Aksama kalanı yersin 4 gün sabah ekmek arası lor peynir üzerine kırmızı pul biberÖğlen domates soslu makarna Aksama ekmek arası patetes 5 gün sabah kahvaltısı ekmek içine domates peynir Öğlen cuma dan sonra hafız ustanın oraya uğra varsa şansliysan etliekmek Yoksa akşam evde Allah ne verdiyse
Konya’nın Delisi
03-08-2024 18:00Kimseden sınırsız bir sadakat bekleme! Kimseye sır yükleme! İnsan, pervaneye benzer. Rüzgar olunca döner. Gündüz fener olur.
Rgndgd
03-08-2024 12:54Bizi bilen bilir bilmeyen kendisi gibi bilir
nuri
03-08-2024 12:31nargile kafe dedinmi heryer para basıyor masada adam başı 500 kağıt ödenen yerler var fiş fatura hak getire maliye anca maaşlıyı yakalamış öpmekle meşgul bu kafelerin içinde günlük 100 bin kazanan var yoksa adım başı kafe olurmu size soruyom.
rgndgd
03-08-2024 10:07Kişiye özel-en az iki yıl yurt dışında çalışan veya daha önce yurt dışında eğitim gören ve gücü olan hekimler devlet hizmeti yükümlüğünden muaf tutuluyor yada geçici görevlendirme ile başka yerlerde çalışabiliyorlar kim bunlar diye sorarsanız Amerika'da kimler eğitim görüyorsa kimin gücü varsa ,sen Türkiye de ne kadar derece , çalışma yaparsan yap yinede kimse görmez sonra yurtdışına beyin göçü başlıyor yazık oluyor bize insanımıza çocuklarımıza
ahmet öztemel
03-08-2024 09:32Elinize sağlık. Hekim artık öyle değil maalesef de hasta başında yetişir. Bugun artık yok maalesef. Usta çırak ilişkisidir o da kalmadı. Vakıf bugün de olsa keşke de önce hocalar iyi huylu olsa keşke. Artık yeni hekimler örnek hoca bulamıyor ya kalmadı ya çok az ya da muayenehanedeler.
Neredeeeen nereye
03-08-2024 07:14Eyyyyyy Konya halkı...... Neredeeeen nereye...... Eskiden oturacak kafeniz yoktu ya...... Şimdi gani gani var Elhamdülillah.....
Oguz Oguz
03-08-2024 01:24Abi ekonomist olmasak ta Turk vatandaşı olarak konu dönüp dolaşıp geçime,cebe, ekonomiye geliyor, başka konulara pek giremiyoruz. Maslow piramitinin tabanında takıldık kaldık,yükselemiyoruz. Tırnak içinde alıntılanan Tuik in kira hesabını yapan hocamıza da tesekkür ederim. Çok kıymetli, gayretli, müthiş bir insan. Tuik'in yönetimi de, sepeti de evlere şenlik. Ağır vebal alıyorlar. Hükümetin tek derdi ve hedefi de, ne yapıp, edip, milletin gelirini yani asgari ücreti, vergilerle ve zamlarla bir an önce eritip, yılbaşinda gerçekleşen enflasyona göre değil de, beklenen enflasyona göre zam yaparak, ölümcül son darbeyi indirmek. Belki bunu kanun degişikligi ile tüm sınıflardaki işçi, emekli ve memurlara da uygulayabilirler. E ne demişler, zamansız okşanan okun, nereye batacağı belli olmazmış.