GEDAVET KONUTLARI VE KAVUŞ

Çok yıllar önceydi.

2004 yılında Ak Parti bir çok il ve ilçede belediye başkanlığını kazanmıştı.

Halkın konut ihtiyacı vardı ve yeni konutlar üretmek gerekiyordu.

Belediyeler konunun önemine binaen, sırf halka   yardımcı olmak maksadıyla ve iyi  niyetli bir şekilde bu konuyu ele aldılar.

Bazı iller de konut yapmak için kamulaştırmalar yapmak suretiyle arsa/arazi üretildi.

Bazı il ve ilçelerde de belediyeler envanterinde bulunan arazileri konut yapmaları için, özel teşebbüse tahsis etti.

Meram Belediyesi o dönem Türkiye’deki belediyelerin “sosyal sorumluluk” anlayışından hareketle ve muhtemelen söz konusu    hareketi örnek alarak; kendi bölgelerinde  de böyle bir hizmetin yapılabileceğini düşünmüş olmalı ki, Gedavet Konutları adı altında bir  proje gündeme getirildi.         

Çok yıllar önce Kozağaç Mevkii’nde, Meram Belediyesi arsa tahsisi yaptı.

Yüklenici  firma usulüne uygun şekilde belirlendi.

Toplamda 512 konut yapılacak ve yapılan konutların 128’i Meram Belediyesi’nin olacaktı. O sıralar  oranın ederi, değeri ve karşılığı bu kadardı. Etrafında konut ve herhangi bir yaşam alanı yoktu.Gidilecek, görülecek yer değildi. Söz konusu arazide tilkiler, tavşanlar, köpekler gezerdi. Havadaki kuşlar korkudan yere inemezdi. Demem o ki belediye yüklenici firma ile  iyi bir pazarlık yapmış ve yapılması planlanan 512 konut karşılığında, 128 konut almıştı.

Parası olanlar bir değil bir kaç daire aldı.

Neden bir değil de birkaç daire? Uyanıklar,  kendilerine göre  kelepir bulmuşlardı  belirlenin daire fiyatlarını. Kendileri başta olmak üzere, yakınlarının üzerine daire  alacaklar, daireler bittikten ve bölge cazip hale geldikten sonra da  satarak çok para kazanacaklardı. Yani  mesele  sırf   konut  ihtiyacı değildi.  Olayın bir tarafında anlayacağınız tamah vardı. Sonra daireler  hem hesaplı hem de ödeme  planları  cazipti.               

Fakat Gedavet Konutları yapılırken işler iyi gitmedi. Yüklenici firma olan  Boytaş çark etmeye ve  kıvırmaya başladı. Önce  projeden zarar ettiğini söyledi. Sonra bu firmanın battığı, kaçtığı falan söylendi. Derken toplamda 512  konutluk  proje atıl kaldı. Yapılan  bloklar var  ama yeterli değil. Anlayacağınız Boytaş  buharlaştı. Ne kadar para aldı, ne kadar para topladı meçhul.

İşte şimdi bu garip ve hesapsız yatırımın  faturası Meram Belediyesi’ne kesilmek isteniyor.

Boytaş’tan daire alanlar, Meram Belediyesi’nin  arsa karşılığı aldığı 128  daireden, daire alanlar belediye ile mahkemelik oldu ve  mahkeme  yıllardır sürüyor.

Peki Meram Belediyesi  yüklenici firma olan Boytaş’a  kefil mi?

Hayır kefil  değil. Böyle bir durum söz konusu bile değil.

Birisi gidecek, bir müteahhitten daire alacak. Sonra müteahhit daireyi teslim edemeyip kaçacak ve sonra da  daire alan kişi, gidip arsa  sahibini bulacak.. “Dairemi istiyorum” diyecek. Bu akla, mantığa ve hukuka  uygun bir durum değil.  Yok mesele böyle değilde, belediyenin 128  dairesi ile ilgiliyse bu daha farklı bir konu. Lakin burda da belediyenin  bir mağduriyeti söz konusu. Yani belediye de mağdur.

Gelelim şimdi olayın çok  önemli bir kısmına..

Gedavet’ten konut alanlarla, Meram Belediyesi arasında  herhangi bir  yazılı akit, sözleşme var mı? Hayır! Yok.

Dolayısıyla Gedavet’ten konut  alanlara karşı belediyenin  herhangi  bir yasal sorumluluğunun olmaması gerekir. Böyle bir yasa hükmü yok.

Peki hak sahipleri   bu durum karşısında ne diyor?

Dediklerinin ipe sapa gelir yanı yok. Dolayısıyla yasal dayanağı da yok.              

Şunları  söylüyorlar..

-Araziyi Meram Belediyesi’nin tahsis etmesi güven telkin etti,             

-Konut ilanlarında belediye başkanlarının resimleri vardı,

-Temel atma  töreninde siyasetçiler ve belediye başkanları vardı,

Bunlar olabilir. Siyasetçi milleti için böyle yerler, böyle faaliyetler görünmek bakımından önemli. Davet edilen her yere gidiyorlar. Halkın için de görünmeye çalışıyorlar. Yukarıda sözünü ettiğimiz üç madde halindeki  argümanlar, teminat ve kefalet anlamına gelmez. Gedavetçilerin  konuyu böyle  değerlendirmesi   “abesle iştigal” anlamına gelir. Hukuk soyut söylemleri dikkate alarak değerlendirme  yapmaz.

Sonuç ne?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu geride bıraktığımız  günlerde  yerel mahkemenin Gedavet dosyasını ele aldı ve değerlendirdi. 6  dosya  incelendi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun aldığı   kararda Belediye ile  inşaatı  yapan firma sorumlu  tutuldu. Bazıları bunu Yargıtay’ın, belediyeyi  yüklü bir tazminat ödemeye mahkum ettiğini falan söyledi. Böyle bir durum yok. En azından şu aşamada yok. Meram Belediyesi Yargıtay’ın 6 dosya üzerinde verdiği karara diğer konularla birlikte itiraz etti ve dosya Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’ne geri gönderildi. Süreç  Yargıtay’da  incelenmeye devam edilecek.

Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’la bir yerde ayaküstü  konuşurken bu konuyu kendisine ister istemez sordum. Şöyle dedi : 342 bin kişinin temsilcisi ve  vekili anlamında hem sorumlusu bulunduğum belediyenin hem de  ilçemizde yaşayan her bir hemşehrimizin hukukunu ayrı ayrı gözetmek benim başkan olarak görevimdir.”

Gedavet Konutları’nda son durum böyle..

“Kaş yapayım derken, göz çıkartma” olayına benzeyen bir gerçek var ortada.

Anlayacağınız bu olayda  belediye’de mağdur.

Başkan Mustafa Kavuş ise bu konuda ektradan mağdur.            

Son  sözü Yargıtay 13. Hukuk Dairesi söyleyecek.