GIDA BANKACILIĞI VE VERGİSEL YÖNÜ
08 Haziran 2023, Perşembe 00:005035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile vergi mevzuatımızda ilk kez 2004 yılında müesseseleşen “gıda bankacılığı”, önceleri sadece gıda maddelerini içermekte iken aynı yıl yayımlanan 5281 sayılı Vergi Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile giyecek, temizlik ve yakacak maddelerinin de dahil edilmesiyle daha kapsamlı bir hale gelmiştir. Gıda bankacılığı, gerekli yasal izinlerin alınarak bireysel veya kurumsal şekilde gönderilen gıda, giyecek, temizlik ve yakacak ürünlerinin dernek ve vakıflar aracılığıyla toplanarak tek elden ihtiyaç sahibi kişilere, afet bölgelerine ve insani yardım kapsamında gönderilmesini temin eden organizasyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır
5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun” un 3. Maddesinde ise gıda bankası; “Bağışlanan veya üretim fazlası sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden, uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla fakirlere ve doğal afetlerden etkilenenlere ulaştıran ve kâr amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyonlar” şeklinde tanımlanmıştır.
Vergi Mevzuatındaki Düzenlemeler Gelir Vergisi Kanununun (GVK) 40. ve 89. Maddeleri ve Katma Değer Vergisi Kanununun (KDV) 17/2-b maddesi ile vergi mevzuatında yerini bulan gıda bankacılığına ilişkin hükümler şu şekildedir.
GVK Md.40/10 maddesi uyarınca; “Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli” nin ticari kazanç sahibi gerçek kişi gelir vergisi mükellefleri tarafından safi kazancın tespiti sırasında gider olarak dikkate alınabileceği düzenlenmiş olup Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK) 6. maddesinde yer alan; “Safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca kurumlar vergisi mükellefleri de kurum kazancının tespiti sırasında ilgili avantajdan faydalanabilmektedir.
Bunun yanı sıra sadece ticari kazanç sahipleri tarafından değil yıllık beyanname veren ve bu beyannamede kazanç beyan eden zirai kazanç, serbest meslek kazancı, ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve irat kapsamında gelir elde eden tüm gelir vergisi mükelleflerinin de faydalanabileceği ve 40. Maddeye paralel bir düzenleme içeren diğer bir hüküm ise GVK 89. Maddede yer almaktadır. GVK 89/1-6 maddesinde; “Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.” nın gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
KDV Kanununun 17/2-b maddesinde ise; “… fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi” nin istisna kapsamında olduğu ifade edilmiştir.
Şimdi ise bu yasal düzenlemelerin mükelleflere sağlayacağı vergisel kolaylıkları inceleyelim.
Vergisel Avantajlar
Devlet, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmek, birlik ve beraberliği güçlendirmek adına yapılacak bağış ve yardımlara çeşitli vergisel teşvikler sunmaktadır. Bunlardan biri olan gıda bankacılığı kapsamındaki bağışlar, ihtiyaç sahiplerinin doğrudan temel ihtiyaçlarının karşılanmasına hizmet etmesi bakımından oldukça önemlidir. Gıda bankacılığına ilişkin vergisel teşvikler özetle aşağıdaki gibidir.
Ticari kazanç elde eden gerçek kişi gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinin gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara işletmelerine kayıtlı veya stoklarında bulunan gıda, giyecek, temizlik ve yakacak maddelerini bağışlamaları halinde; bu ürünlerin maliyet bedellerinin tamamı, kazancın tespiti sırasında dönem içerisinde gider olarak dikkate alınabilmektedir. Bir harcamanın dönem içerisinde elde edilen hasılattan doğrudan indirim konusu yapılabilmesi, elde edilecek kazancı azaltarak ödenecek vergiyi düşürmesi açısından oldukça etkili bir vergisel teşviktir. Bununla birlikte; bağışlanacak gıda, giyecek, temizlik ve yakacak maddelerinin bu mükelleflere ilave olarak yıllık beyanname veren ve bu beyannamede kazanç bildiren gelir vergisi mükelleflerinin tümü tarafından “dışarıdan satın alınarak bağışlanması” durumunda ise; KDV dahil toplam ürün bedellerinin tamamının, beyan edilen gelir veya kurum kazancı ile sınırlı olmak kaydıyla beyanname üzerinde indirim konusu yapılabilmesi de mümkündür.
Mükellefler tarafından gıda bankacılığına yönelik vergisel teşviklerden faydalanılabilmesi adına önemli olan husus, bağış yapılacak dernek veya vakfın gıda bankacılığı yetkisinin olup olmamasıdır. Tüzüğünde veya senedinde gıda bankacılığı yapabilmesine ilişkin hüküm bulunmayan bir dernek veya vakfa gıda, giyecek, temizlik ve yakacak maddeleri bağışlansa dahi bu avantajlardan yararlanmak mümkün değildir. Buna karşın; ilgili derneğin kamuya yararlı olup olmamasının veya vakfın vergiden muaf olup olmamasının uygulama açısından bir önemi bulunmamaktadır.
Örneğin; kamuya yararlı dernek statüsünde olan bir derneğin tüzüğünde gıda bankacılığı yapabileceğine ilişkin bir hüküm yoksa gıda, giyecek, temizlik ve yakacak maddeleri de dahil olmak üzere yapılacak tüm ayni bağışlar için sadece beyanname üzerinde ve beyan edilen gelir veya kurum kazancının %5’i ile sınırlı olarak (kamuya yararlı dernek olması sebebiyle) kazançtan indirim hakkı mevcut iken kamuya yararlı dernek statüsünde olmayan bir derneğin eğer ki tüzüğünde gıda bankacılığı yapabileceğine ilişkin hüküm var ise yapılacak gıda, giyecek, temizlik ve yakacak maddelerinin (bunlar haricindeki diğer ayni bağışlar için derneğin kamuya yararlı dernek statüsünde olmaması sebebiyle vergisel bir teşvik söz konusu olmamaktadır.) maliyet bedelleri, ticari kazanç sahibi gerçek kişi gelir vergisi mükellefleri ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından dönem içerisinde gider olarak dikkate alınabilecek veya bu mükelleflerle birlikte yıllık beyannamelerinde kazanç bildiren tüm gelir vergisi mükellefleri de dahil olmak üzere beyan edilen gelir veya kurum kazancının %100’ü oranında indirim imkanı oluşabilecektir.
Katma Değer Vergisi açısından ise; mükellefler tarafından gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara ayni bağış kapsamında gıda, giyecek, temizlik ve yakacak maddelerinin teslimine getirilen istisna sayesinde bu aşamada KDV hesaplanmayacaktır. KDV hesaplanmadan teslim edilen gıda, giyecek, temizlik ve yakacak maddelerinin satın alındıkları aşamada satıcılara ödenen yüklenilen KDV’ler ise bağış yapan mükelleflerce indirim konusu yapılabilecektir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.