Gıybet ve dedikodu
11 Nisan 2020, Cumartesi 07:57Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. İnsanlar arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır.
Gıybet, başka birini hoş olmayan sözlerle anmaktır. Yokluğunda onun onur ve haysiyetini zedelemektir. Kul hakkına girmektir. Gıybet, güven ve samimiyete, huzur ve muhabbete, birlik ve beraberliğe, hâsılı kardeşliğe saplanan bir hançerdir. İnsanlıkla bağdaşmayan, mümine yakışmayan, bireyi ve toplumu sarsan çirkin bir tutum ve davranıştır.
Adamın birisi kölesini alır pazara getirir ve tellala:
– Bunu satacağım ama , bir ayıbı var taliblerine haber ver , der.
Derken birisi köleye talip olur.
Tellal kölenin ayıbı olduğunu söyler.
Alıcı ayıbının ne olduğunu soruncada, son derece iftiracı , dedikoducu olduğunu , dışarda duyduğu herşeyi eve getirdiğini, evde olan bir sırrı dışarı çıkardığını belirtir.
Ama bütün bunlara rağmen köleyi almak isteyen adam ‘bu bir kusur değildir’ diyerek köleyi satın alır ve evine getirir.
Bir iki gün geçmeden, köle bir gün evin hanımına gelir ve:
– Hani söylemek istemezdim, ama söylemeden de edemeyeceğim.
‘Efendi seni sevmiyor, Üzerine bir başka kadın alacak’. Diye bir yalan atar.
Zavallı saf kadın hemen bu yalana inanır ve:
– Yaa demek öyle…
Peki ne yapayım? diye sorar.
Köle, zaten cevabını önceden hazırladığı için :
Ben sana bir ilaç yapayım. Ama bunun için efendinin sakalından bir kaç kıl getirmen lazım der.
Kadın bu söze de inanır.
Ve uyurken efendisinin sakalından bir kaç kıl alacağını söyler.
Ama köle boş durmaz oradan hemen efendisinin yanına gider ve ona:
Efendi başımıza gelenleri hiç sorma!
Senin hanım meğer bir başkasını seviyormuş, onun içinde seni öldürmek istiyor der.
Efendi, ‘Nerden biliyorsun?’
Köle, ‘İnanmazsan bu gece uyuyormuş gibi yap, o zaman her şeyi görürsün’
Bu konuşmalardan sonra efendi o gece yatağına girerek, uyuyor numarası yapar,
Biraz sonra saf kadın elinde bir ustura ile kocasının yanına yaklaşır.
Ama kocası gözünü açıpta onu karşısında eli usturalı görünce, kendisini öldürmeğe geldiğini zanneder hemen oracıkta kadının boğazını sıkarak öldürür.
Kadının kardeşleri meseleyi öğrenince ateş püskürdüler ve eniştelerini öldürdüler.
Böylece hem iki saat içinde iki ayrı cinayet işlenir ve hem de bir yuva yıkılmış oldu.
Kısaca bu karı, koca bir dedikoducunun kurbanı olurlar.
Görüyorsunuz ki, bir dedikoducu bir büyücüden de zararlıdır. Dedikoducu şeytan daha da zararlıdır. Çünkü şeytan vesvese ile insanlar arasını açar, ama dedikoducu insanın yüzüne baka baka yalan söyler fesat çıkarır
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.