GÜLE GÜLE SAYIN GÜL

11inci Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün görev süresi Ağustos 2014 sonu itibariyle doluyor. Sayın Abdullah Gül’ün seçilme süresini şöyle bir hatırlayalım. Şer odakları faaliyete geçmiş Abdullah Gül’ün seçtirmemek için her yolu denemeye başlamışlardı kanaldan kanala geçen makamı sonlanmış yüksek yargının emekli hukukçuları. Sayın Kanadoğlu başta olmak üzere bir 367 dayatması ortaya attılar.

Yani meclisin Cumhurbaşkanını seçebilmesi için 367 milletvekiliyle toplanması gerekir dediler, dayattılar Ülkeyi yine bir Kaosa sürüklemek için ellerinde geleni yaptılar.

CHP’nin başında kasetle devrilen Sayın Baykal vardı Olay anayasa mahkemesine taşınınca sayın Baykal anayasa Mahkemesinin Adeta tehdit ediyor, bizim istediğimiz gibi karar çıkmaz ise ülkede kaos çıkar diyordu. Sayın Baykal’a göre demokrasi ve hukukun üstünlüğü yüksek yargının kendi istekleri doğrultusunda Karar verirse gerçekleşebilirdi. Siyasi iktidar muhalefetin demokrasi dışı

Dayatmalarına karşı çözüm üretmeye çalıştı.

26 maddelik bir anayasa değişikliği halka sunuldu. Artık cumhurbaşkanını halk seçecekti MHP başkanı belki de siyasi tarihinin en doğru kararını verip vekilleriyle meclise geldi. 367 dayatması aşıldı ve Abdullah Gül Cumhurbaşkanı Seçildi.

Özellikle Ana muhalefet CHP yetkilileri Abdullah Gül’ün şahsıyla ilgili neler neler söylediler ahlaksızca ülkedeki bir azınlık gurubuna mal ettiler sayın Gül’ün. Abdullah Gül’ü kutlamadılar. Köşke çıkmayacaklarını söylediler. Bunlara bir de Silahlı Kuvvetlerin Komutanı Kademesi eklendi. Cumhurbaşkanına yani başkomutanlarına bağlı o komuta kademesi milli bayramlarda köşke nazire törenler, balolar, resepsiyonlar  düzenlediler. Doğru yol partisinin başındaki Mehmet Ağar bile bir yerlerden aldığı talimatla 367 dayatmasına katılıp Meclise girmedi. Milletvekili Ümet Kandoğan ve Sıhan Aygün hayretlerini ve Mehmet Ağarın kaypaklığını dile getirdiler. Mehmet Ağar’ın meclise girmemesi DYP’nin sonunu hazırladı Halk; meclisin daha önceki Cumhurbaşkanı seçimlerde nasıl davrandıysa Abdullah Gül içinde aynı davranmasını istiyordu. Bu olay bazı partileri % 1 in altına düşürürken AK partiyi doruklara taşımaya başladı. 10ncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olanları seyrediyordu. Tebessümle seyrediyor diyemeyeceğim çünkü Ahmet Necdet Sezer hiç tebessüm etmemiştir. Rahmetli Ecevit’in en büyük hatam dediği Cumhurbaşkanı Seçtirdiği Ahmet Necdet Sezer bir halk adamı değildi. Halkına gülümseyerek bir bayram mesajı vermeyi çok gördü Doruk yüzü ile hatırlıyoruz onu.

Bir anaysa kitapçığı fırlatma olayında Ecevit Başkanlığındaki hükümeti güç durumda bırakmayı geçin ülke ekonomisine büyük bir darbe vurdu.

Yaşım müsaade ettiği için rahmetli Cevdet Sunay’ın Cumhurbaşkanlığı dahil Sayın Abdullah Gül’e kadar bütün Cumhurbaşkanlarımızı hatırlıyorum Bana sorarsanız Cevdet Sunay’dan bu tarafa Cumhurbaşkanlarımız için de ille de Abdullah Gül derim. Siz ne dersiniz deyin kendime çok yakın hissettiğim sevdiğim saydığım bir Cumhurbaşkanı idi.

367dayatmalarında Abdullah Gül’ü tutup arkadaşlarımdan tartışarak uzaklaştığım günleri hatırlıyorum. Çok sıkıntılı bir dönemde ben yaşadım Sayın Abdullah Gül’e bir mesaj iletmiştim cevap alamadım. Sonra dedim bu kadar kalabalıkta benim mesajıma cevap vermeyebilir diye düşündüm. Sonuç: Sayın Abdullah Gül’den benim gibi düşünenler için helallik isterim. Biz sizden razıydık Sayın Cumhurbaşkanım! İnşallah sizde Türk Milletinden razısınızdır.

Milletimize hizmetinizin devam edeceği bizi mutlu etti. Nezaket ve efendilik Kokan Konuşmalarınız özleyeceğiz.

Güle güle Sayın Gül!

Esen kalın