GURURUMUZLA OYNATIYORSUNUZ?

Ey Siyasi İktidar!

Bunları terörle mücadele için söylüyorum.

Atatürk havalimanında canlı bombalar patlıyor. 42 ölü 236 yaralı. Bu ne ilk ne de son patlama.

AB ve bütün ülkeler bu olayı şiddetle kınadıklarını söylüyorlar. Bakmayın onlara onlar kına yakacak boy yerlerini arıyorlar. Ne yani bu patlamalar çok iyi oldu mu diyecekler…

Beni üzen terörle mücadele de YUMUŞAKLIĞIMIZ… Aslında başka bir kelime kullanacaktım ama olmuyor.

Bakım şimdi bir örnek vereyim. Bu İstanbul’daki olayda 3 canlı bombaya birileri mutlaka kaltaklık, yaltaklık yapmıştır. Türk Polisi bunları buldu atalet ödüne çıktılar. Alacakları ceza belli. Cezalarını çekip görevleri ne devam edecekler. Başka bir terör olayının yaltakçılığını, kahpeliğini yapacaklar. İşte TÜRKİYE CUMHURİYETİ buna müsaade etmemeli. O yaltakçıları kendi içinde etkisiz hale getirmelidir. Bunu MİT’in vurucu bir timi gerçekleştirmelidir.

Sabancı suikastından aranan, DHKP-C’li Fehriye ERDAL Avrupa’da elini kolunu sallayarak dolaşırsa benim ülkemin itibarı, milletimin gururu ayaklar altındadır.

Yine söylüyorum Fehriye ERDAL gibiler devletim tarafından etkisiz hale getirilmelidir. Getirilmelidir ki başlarına gelecekleri bilsinler.

Belçika bizimle alay edip, kayıp teröristi gıyabında yargılamaktadır. Gururumuzla oynamaktadır.

Rus ajanları Türkiye’ye geliyorlar, Kocaeli’nin bir ilçesinde yaşayan ÇEÇEN kardeşimizi öldürüp gidiyorlar. Hiç biri de yakalanmıyor.

Keza İRAN istihbarat örgütü SAYAK’la rejim düşmanını başka bir ülkede öldürüyor, yine İRSAİL MOSSAD teşkilatı ile istediğini istediği ülkede öldürüyor. ABD yine CIA, FBI ile aynı işlemleri yapıyor.

Bizim MİT ise bırakın dış ülkeleri, ülkemizdeki hainlere bile dokunamıyor.

Bakınız PKK’lı gazetecisinden, milletvekilinden tutun Belediye Başkanlarına varana kadar bu ülkede elini kolunu sallayarak geziyor.

Aranan bütün PKK’lılar Avrupa’da lüks hayat yaşıyorlar. Eğer bunlar milletvekili ve emekli iseler bu hainlerin maaşını benim Yüce(!) devletim buradan gönderiyor. Ne güzel değil mi? Hainlerin parası Türkiye’den Leyla Zana hanım efendi kaşarlanmış PKK’lı…

Yatıp çıkıyor gene vekil oluyor. Nasıl oluyorsa onu bilemem. Yüce (!) Mecliste yemin etmiyor. Görev yapmıyor. Ama benim devletim onların parasını da ödüyor.

Görüyor musunuz bizim terörle mücadelemizi… Komik değil mi? Biz ancak elinde silah olan ve bizi öldüren şehit edenleri terörist olarak tanımlamışız. Onlara destek verenler bizi tükürüğüyle PKK’ya boğduranlar, arkasını önünü terör örgütlerine  dayayanlar, bizi tehdit edenler, terörist cenazesine katılanlar bu ülkede birinci derece can güvenliğine sahiptirler. Hiçbir patlamada bunlardan hiç biri ölmez… Zavallı ülkem.. işte bunlar bizim gururumuzla oynarlar. Biz ise trene bakan kesimiz.

Sus payı olarak büyük çalkantılarla DOKUNULMAZLIĞI kaldırdınız… İcraat ne olacak? Beklemede, yargı beklemede…

Yahu Allah’tan korkun. Bu ülkede İDAM cezası yok… En ufak şeyde halka gidenler acaba neden bir REFERANDUM yapıp idam cezasının yeniden getirilmesini halka sormazlar. Cumhurbaşkanını halk seçsin diyen zihniyeti göreve davet edip, idam içinde halka sorulmasını talep ederiz. Gelelim bir gerçeğe daha… DAEŞ Türkiye’de yaptığı hiçbir eylemi üstlenmemiştir. Avrupa’da ABD’de yaptığı her kanlı eylemi üstlenen, bu örgütün Türkiye’deki eylemleri neden üstlenmediği bilinmemektedir.

Yine bilmemiz gereken DAEŞ’i ABD ve İsrail kurmuş, finansını ise Suudi Arabistan ve Katar sağlamıştır. Elinde ağır silahları bulunan, her gün yüzlerce binlerce elemanın katıldığı bir örgüttür.

Şimdiye kadar Suriye sınırında Türkiye ellerini kollarını sallayarak girdiler dersek yalan olmaz. İlk defa 28 Haziran 2016’da sınırı izinsiz geçen iki DAEŞ militanı öldürülüyor. Yahu sınırı gümrük dışı geçen herkesi vur be kardeşim, kovboyculuk mu oynuyoruz?...

Hani bundan 5-6 yıl önce Uludere yakınlarında 33 PKK görünümlü vatandaşı Irak tarafında uçaklarımız vurup öldürmüştü ya… hani onlar masumane mazot kaçakçılığı yapıyorlardı ya…

Eşşek ve katırlarla silah taşıdığını benim devletimde görmezden geldi. İşte bu yolla bu ülke PKK’nın silahlarını depoladığı bir ülke haline geldi. İşin acısı öldürülen 33 bana göre PKK’lı şehit ilan edilip yakınlarına maaş bağlandı. Vallahi deli olmak içten bile değil…

FETULLAH ÖRGÜTÜ diye bir örgütü bu devlet yaratıp, CANAVAR haline getirmiştir. Bu canavarın her yerde kolu vardır. Şimdilerde İN’lerine girmeye uğraşıyoruz. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Herkes devletin içine örgüt militanı olarak yerleşti. Hatta çoğu kış uykusunda… Bizim iktidara DİN deyince bütün yolları açıyor… Bu iyimi, kötümü, örgüt mü hiç bakılmıyor.

Adı garip garip olan bir sürü, dini dernek, vakıf var. Bunların kontrolünü kim yapacak.

Konya’da bu örgüt ve derneklerden çok.

Meram Yaka’da yüksek duvarlarla çevrilmiş, kapılarında garip garip isimlerin olduğu kontrolsüz dernekler var. Meram Yaka deyip geçmeyin Gonca KURİŞ’i katledip, üzerine beton dökülen yerlerden bahsediyorum.

Ama merak etmeyelim. Yarın onların falsosunu bulursak İN’lerine gireriz. Şimdilik beslemeye devam edelim. Yasal olmayan KERMES izinleriyle maddi kaynaklarını da temin edelim….

Siyasi iktidara seslendik… Yapmayın etmeyin bu ülkeyi ve vatandaşları koruyun. Terörle mücadelede Türkiye Demokratik bir Hukuk devletidir diye kendinizi de bizi de kandırmayın. Bu ülkede herkes yanında yer almalıdır. Aksi olanlar öyle veya böyle etkisiz hale getirilmelidir.

Ana Muhalefet CHP’ye bakıyorum Sayın KILIÇDAROĞLU’da İstanbul’daki olayı lanetlemiş, kınamış. Sayın KILIÇDAROĞLU’nu pek gale almıyorum. Yarın bir televizyon kanalında, yaralı DAEŞ’lileri de ziyaret ediyoruz derse şaşırmam. Kendi içindekileri temizleyemeyen bir parti…

MHP koltuk meselesinden fırsat buldu. O da kınadı… Bu gündem sizi biraz daha rahatlatır…

Sonuç! Terörle mücadele de vurduğu yerden ses getiren bir iktidar, devlet istiyorum. Teröre destek veren bütün unsurların etkisiz hale getirildiği bir devlet istiyoruz.. İdam cezası istiyoruz. Hainlerin Türkiye Cumhuriyeti maaşıyla beslenmesini istemiyoruz. Teröre bulaşan öğrenci, vekil, memur, işçi gazeteci vb. her kimse bir an önce etkisiz hale getirmesini istiyoruz. İstiyoruz da istiyoruz. Eskiden bir kulağımızın arkası kaldı derdik. Şimdi o da kalmadı…

Bizim gururumuz şerefimiz her şeyin üstünde değerlerimizdir. Bunlarla oynamayın, oynatmayın. Esen Kalın…