HADİ BİLİN BAKALIM TAVUK PİLAV NEREDE SATILIR?

Yeni yılın haftanın ilk yazısında şükürler olsun yine siz değerli okurlarımız ile birlikteyiz.

Yeni yılın ilk yazısında ne yazmalıyız?

Nereden başlamalıyız? Ki yazımız siz değerli okurlarımızın hoşuna gitmeli ve beğenmelisiniz.

Sizin çok hoşunuza gidecek şeyleri de yazarız ama yönetenler tarafından ne kadar gerçek olur orasında endişelerim var.

Bu yüzden yine izninizle bizim klasik “ortaya karışık(!)” yazılarımızla devam edelim. 

YILIN SON GECESİNDE EN ÇOK GÖNDERİLEN ŞİİR

Dostlarımız okurlarımız 2022 nin son gecesinde en çok gönderilen ve beğenilen şiir Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket isterim” şiiri idi.

O da neymiş diyen okurumuz olursa şudur efendim

“Memleket İsterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikayet ölümden olsun.”

…………..

İnşallah 2023 değerli şairin dediği olur.

BİZ MÜSLÜMAN ÜLKEDE

TATİL YAPILIRKEN

İNGİLTERE, İSPANYA, FRANSA

LİGLERİ NİYE OYNANIR Kİ?

Yorumsuz bir şey yazacağım çünkü cumartesi ve Pazar günleri bu işe çok takıldım.

Lafa geldiği zaman yüzde 99.9 ı Müslüman olan ülkemizde TFF Dünya kupasının ardından öyle güzel bir fikstür ayarlaması yaptı ki bu yılbaşı da futbol yoktu.

Bu iş yıllardır Türkiye’de böyle olur.

Ama belki atladım ancak bu yıl bu hafta sonu bu yılbaşı işine çok daha fazla takıldım.

Güya sözüm ona Müslüman olmayan Noel’i kutlayan ülkelerden İngiltere’de, Fransa’da İspanya’da futbol heyecanı bu hafta sonu da tam gaz devam ederken bizi yönetenlerin kurnazlığı ile bu hafta sonu bizde futbol yoktu.

Yahu Allah aşkına biz salak mıyız?

Sizler bizi mal yerine mi koyuyorsunuz?

Biz Müslüman bir ülkede adı şekli tarifi ne olursa olsun bizde hafta sonu futbol yok, maç yok ama gevur(!) denilen Müslüman olmayan ülkelerde futbol cumartesi gecesi de vardı dünde vardı.

Vallahi gözümüzün içine baka baka yalanlara yanlışlara yamukluklara kılıflar bulunarak kandırılmaktan yoruldum.

Bıktım usandım.

SİLİFKE’DE 5 TL YE

SATILAMAYAN LİMON KONYA’DA

NİYE 25 TL YE SATILIR?

Konya’nın dev marka sanayide üstat isimlerinden Mustafa Ceylan abimiz Allah razı olsun Konya dışında da olsa, Türkiye dışında da olsa bizim yazılarımızı okur.

Görüşleri ile yorumları ile ikazları uyarıları ile bize yeni yeni pencereler açar.

Mustafa abimiz bize şöyle bir yorum yapıyordu;    

“Günlerdir yazıyorsun fiyatlar enflasyon…

Ama yeterli denetim yok diyorsunuz.

Bence bir denetim yok piyasayı esnaf belirliyor.

Dün bir kafe işlemeci ile sohbet ettik bir liraya Ali’nin(!) suyu üç liraya satıyor.

Diğer kafeler uyarıyor sen piyasayı bozuyorsun beş TL ye satacaksın… diye..

Su toptan bir lira Antalya’da AVM de büfede on lira.

Bunu iki liradan fazla satana cezayı uygulayacaksın.

Denetim yok serbest piyasa yaaa.

Dün …….. marketine gittim.

Sen zannedersin ki bayram arifesi.

Bir bayan bana zam gelecek bolca al diye uyarıda bulunuyor.

Vatandaş zammı kendi istiyor sanki.

Yemi gübreyi indirdik.

Kim uyar buna?

Adam bozuk salça yaparken yakalanmış tekrar on beş gün sora aynı suçtan yakalandı.

Demek ki cezai müeyyide yoktur.

Buna ceza verilerek soyadını tutanlara dahi müsaade etmeyeceksin.

Üretimi biz Silifke’de limonu beş TL ye satamadık ama marketlerde yirmi, yirmi beş TL ye satılıyor.

Selamlar”

………..

Mustafa abimiz piyasanın her yerinde.

Yazdıklarının hangisi yanlış yalan?

Ama sonuç.

Sıfır, elde var sıfır.

YÜCE YARADAN KUL HAKKI İLE

GELENİ AFFETMEM DEMİŞ

VATANDAŞ rumuzlu okurumuz bakın acı gerçeklere nasıl dikkat çekiyor;  

“Herkese sağlıklı ve keyifli bir seneler diliyorum.

1-Han ve çeşme yıkılırken ve tüm bunlar olurken bugün konuşanlar o gün gördüklerine karşın neden susmuşlardır. Neden sadece cemaat olanlar hem cami içinde hem de cami dışında olan tüm kötülükler karşısında cemaat olamamaktadırlar.

Safları sıklaştıralım demekle olmuyor.

Cami içinde safları sıklaştıranlar cami dışında param parça ve her türlü oyunun için de ve dışındalar. Ancak Her iki durumda da sesleri solukları çıkmıyor.

Ve birileri de her zaman olduğu gibi işini hallediyor.

Malum "Atı alan Üsküdar'ı geçti" diyenlerin sonra da bu oldu bittiye maharetmiş gibi millete sunmamaları, kendini mütedeyyin diye anlatanların da bu oldu bittiye ne oyunun içinde ne de oyunun dışında olsalar bile rıza göstermemeleri seslerini zamanında yükseltmeleri gerek...

Unutmayalım kul hakkı yemek domuz eti yemekten içki içmekten faize bulaşmaktan daha kötü.

Yüce Yaradan Kul hakkı ile geleni Affetmem demiş.

Aman ha aman......

……………..

OGUZ OGUZ

BEYDEN ÇOK

YÖNLÜ YORUMLAR

Yaptığı her yorum ile bizleri de bir sağa bir sola yatıran sıkı okurumuz OGUZ OGUZ rumuzlu abimiz bakın son düzenlemeye nasıl bir bakış açısı ile yorum yapıyordu

“İnşallah 2000 de güncellenen emekli aylığı bağlanma oranları da iptal edilir de eskiye dönülür emekliler hak ettiği, gasp edilen eski aylıklarına kavuşur.

2000’den önce 4900 TL, 2000’den sonra 2900 TL emekli aylığı ne demektir yahu, ne kadar utanç verici...

Herkes yatırdığı primin karşılığında hak ettiği aylığı almalı ve kesinlikle asgari ücretin en az 20% üzerinde olmalı.

Bir makam arabasının 5 milyon TL olduğu ülkede halkın en gariban kesiminin alacağı 5 bin - 10 bin TL konuşulmaz bile...

Çalışanlarda ülke şartlarına uygun olarak en geç 50 yaşında emekli olacak şekilde iş hayatı düzenlenmelidir.

İşini çok seven sağ da solda adam aramasın, buyursun kendisi çalışsın.

EYT Cumhuriyet tarihinde ilk kez geriye doğru işletilerek, çalışanın lehine olan bir hak gaspıydı.

Hakkın iade edilmesi iyi oldu.

Firmalar ve işverenler içinde iyi bir ders oldu.

Pandemi ve EYT döneminin de sona ermesi ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş hayatında insani değerlerin on plâna çıktığı yeni bir donem başladı.

Özel sektör banka maaş promosyonları, 3-4 net maaş ikramiyeler, yılbaşı, bayram, kışa hazırlık, eğitim, öğretim yardımları, 8-10 ay düzenli yakacak yardımları, kira ödemeleri, mesai saatlerinin 4 güne indirilmesi, hediye kutuları, cay, çorba, sandviç saatleri vb..

Eski Türkiye'nin hayal bile edemeyeceği uygulamalar başladı.

LinkedIn’da çalışanına değer veren firmalar diye bir sayfa oluştu.

Takip etmenizi tavsiye ederim.

İnsanları köle haline getiren sanayileşme ve Kapitalizmin olumsuz etkilerini bir şekilde yenmek zorundayız.

Başkasını ezerek para elde etmek is değildir.

Döner sistemi vurur.

Haksız kazanç elde edenin, cebinde daha çok parası olanın, daha çok para harcayanın daha çok itibar kazandıracağını zanneden sapkın bir toplum oluştu.

Kazanç varsa ortak olmalı, çalışanlarımızla ve sosyal çevremizle paylaşmayı bilmeliyiz.

Çin’de yeni kurulan firmaların karını zorunlu olarak çalışanları ile paylaşmaya başladığını, kazançlarının bir kısmını bulundukları yerel yönetim ve beldelere harcama zorunluluğu getirildiğini de daha önce yazmıştım.”

…………..

HADİ BAKALIM

BİLİN BAKALIM

BU İŞ YERİ

NERESİ?

Sağ olsunlar var olsunlar okurlarımızın dostlarımızın samimi güzel insanların sayesinde bizde neler neler öğreniyoruz.

Bizim insanlarımız çok akıllı.

Esnafımız inanılmaz girişimci.

Bakın bir okurumuz bu fotoğrafı yani bir esnaf dükkanının camından tavuk pilav duyurusunu çekip bize gönderiyordu:

Ve sonrada telefon açarak bize soruyordu;

“Abi hadi bil bakalım.

Bu işyeri neresi olabilir?”

……….

On tane filan tahminde bulundum

Hiçbirinde de bilemedim.

Siz de kendinizi fazla yormayın bilemezsiniz.

Tavuk pilav duyurusunda bulunan esnafımızın iş yeri bir pastane imiş.

Nasıl ama.

Bu zekayla ancak şapka çıkartılır değil mi?

…………

Yeni yılın ilk yazısında kimseyi üzmemeye gayret ettim.

Ne dersiniz?

Başarılı olabildim mi?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Tatlı bir yalan söylersen 10 kişi seni alkışlar. Acı bir gerçek söylersen 8 kişi sana saldırır. Ama 2 kişi sorgulamaya başlar. O iki kişiye selam olsun.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Dün yanı yılbaşı gecesinin ertesi günü diye esnafından insanımıza millet öğlen saatlerine kadar yatmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.