HASAN BEY “MÜLKİ İDARE” DEDİ
02 Ağustos 2019, Cuma 08:57Geride bıraktığımız Çarşamba günü ‘Ensar-Muhacir Demagojisi” başlıklı yazımızı bitirirken, ‘Devlet mülteciler sorununa nihayet köklü çözüm bulmaya çalışıyor. Bu konunun ayrıntılarını Ak Parti il başkanını dinledikten sonra, Cuma günü ayrıntılarıyla yazacağız.’ Demiştik.
Neden mi?
Nedeni şu.. Ülkemizde yaklaşık 5 milyon mülteci bulunuyor. Suriyeli mültecilerin sayısı yaklaşık 4 milyon kadar. Bir milyon mülteci de farklı ülkelerden gelen insanlardan oluşuyor. Mesela onların arasında Ugandalı olanlar bile var.
Son yerel seçimlerde mültecilerin ve özellikle de Suriyelilerin Ak Partiye oy kaybettirdiği bilinen bir gerçek. Sadece bir kaç örnek verelim: İstanbul’da Ak Parti’nin kalesi olarak bilinen önemli ilçelerde iktidar partisi oy kaybetti. Kaybın önemli sebepleri arasında Suriyeliler ilk sıralarda yer aldı. Aynı şekilde bazı büyük şehirlerde de Ak Parti oy kaybına uğramakla kalmadı, elinde bulunan belediye başkanlıklarını da muhalefet partilerine kaptırdı.
Sonuçta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere; ilgili bakanlar ve partinin yetkili organları oturup durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Suriyeliler noktasında benzer açıklamalarda bulundular. Suriyelilerin seçimlerden sonra ülkelerine geri dönmelerinin sağlanacağı falan konuşuldu. O arada başka önlemlerden de söz edildi.
İşte biz bu sebeplerden dolayı sözünü ettiğimiz yazımızı bitirirken, ‘Ak Parti il başkanını dinledikten sonra Cuma günü ayrıntılarıyla yazacağız” demiştik.
Gazetemizin YazI İşleri Müdürü Zekeriya Sağlık’la birlikte önceki gün AK Parti il başkanı Hasan Angı ile oturup konuştuk. O kadar çok şey konuştuk ki, özellikle benim konuşmak istediğim konular arada kaynayıp gitti ve çok az cevap alabildim.Yani konuşmak için çok sayıda farklı konu başlıkları çıktı ortaya.
Şimdi Ak Parti il başkanı Hasan Angı ile ile yaptığımız sohbetin konularına dönelim.
Tabi önce mülteciler..
Hasan bey bu konuda şunları söyledi “Suriyeliler yaşamak için nerede izin almışsa orada kalacak ve orada barınacak. Bugüne kadar devlet 75 bin Suriyeliye vatandaşlık verdi. Aralarında suç işleyenler varsa sınır dışı ediliyor. Belki 150-200 bin kişiye daha vatandaşlık hakkı verilebilir. Suriyelilere huzur iklimi geliştirmek için devlet olarak güvenli bölge çalışmalarımız var. Allah kimseyi onların durumuna düşürmesin. Bakın adamlar Türkiye’de çalışıyor. Afganlı köyde tarlada, Suriyeli şehirlerde sanayide ve başka iş kollarında çalışıyor.”
Başkanın bu değerlendirmesi karşısında ne denebilir?
Sizleri bilmem ama ben şahsım adına şöyle diyorum “Yorum yok”
Bir şey daha: Demek ki devlet de Hasan beyden farklı düşünmüyor.
Hasan Angı beye gündemde olan Teknik Üniversite Kampüsünün yerini de sorduk. Bu konuda başkanın değerlendirmesi de şöyle “ Teknik Üniversite kampüsünün nerde yapılması gerektiği konusunda çeşitli fikirler var. Bir komisyon kuruldu. Bu komisyon alternatif yerler üzerinde çalışmalar yaptı. Farklı yerler üzerinde görüş belirtildi. Durum halihazırda net değil. Bana göre ikili bir sistem oluşturulabilir. Yani Teknik Üniversitenin bazı bölümleri Ankara Yolu’nda önceden belirlenen yerde yapılırken bir bölümü de Ardıçlı bölgesinde yapılabilir. Bazı bölümlerin Ankara Yolu’nda yapılmasında fayda var. Sanayilere yakın olması bakımından bu önemli. Fakat bu konuya karar vericiler karar vermeli.”
Hasan beye “Karar vericiler kim?” diye sorduk..
İşte o ilginç cevap: “Mülki idare”
Mülki idareden kasıt valilik olmalı, belki biraz da Büyükşehir Belediyesi..
İyi de bu konuyla mülki idare hiç ilgilenmiyor ki..
Mesela bu şehirde mülki idarenin başı olan vali beyden “tık” yok. Teknik Üniversite Kampüsü noktasında vali bey son derece sessiz ve hatta konudan hiç haberi yok gibi davranıyor. Gerçi bir komisyon kuruldu ama o komisyonunda konuyla ilgili tavrını ve iradesini göremedik. Başkanın kastettiği mülki idare şayet valilikse, vali beyse bu iş daha çok sürünür. Çok şaibe altında kalır. Aynı şekilde başkanın mülki idare işaretinin altında Büyükşehir Belediyesi varsa ki, öyle görünüyor..Bu iş daha başka noktalara taşınır. Mesela, Ankara Yolu’nda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulurken Teknik Üniverksiteye devredilen 780 bin metrekare büyüklüğündeki kıymetli arazinin üniverskitenin elinden alınması ve el değiştirmesi gibi.
Hasan beye ‘Bu işe siz il başkanı olarak neden ağırlığınızı koymuyorsunuz?’ diye sorduk.
“Biz sadece fikrimizi söyleriz.Mülki idare de karar verir” dedi.
Vay be.. Bu nasıl bir mülki idare ki hiç görünmüyor. Sanki sırra kadem basan bir mülki idare var bu şehirde.
Hasan beye Teknik Üniversite’nin rektörü “Babür Özçelik’i nasıl buluyorsunuz?” diye de sorduk.
O cevap da bilmece gibiydi. Başkan bir kere daha “Yorum yok” dedi.
Bir konu üzerine yani mültecileri konuşacağımızı sanıyorduk ama neler neler konuştuk. Başkan sorularımıza tabi bir kısmı da yazılmamak kaydıyla açık yüreklilekle cevap verdi. İyi bir sohbet oldu.
Fakat şu mülki idare meselesi kafamızı karıştırıyor. Sahi bu şehirde böyle sihirli bir güç var mı? Varsa o kim? Valilik mi, vali bey mi? Yoksa başka bir kurum mu, başkan mı? Konuşurlarsa bunu anlayacağız. Ya değilse başta Teknik Üniversite’nin kampüs meselesi başta olmak üzere, şehirde yaşanması muhtemel olumsuzlukların faturası Hasan beyin adresi tam olarak vermediği mülki idareye cıkacak ve o günün birinde, suçlu ilan edilecek.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.