HASAN KILCA KARATAY VE KONYA’DAKİ SURİYELİLER

18 Eylül 2024, Çarşamba 00:01

A+
A-

Uzun bir aradan sonra Karatay Belediye Başkanı Sayın Hasan Kılca ile birlikte olduk.

Hasan Başkan’ı Büyükşehir hukukçusu olarak geriye dönük 4 Belediye Başkanı ile birlikte çalışmalarından tanırız.

Özellikle de Tahir Akyürek Bey Büyükşehir Başkanı iken Sayın Kılca daha da ön plana çıkarak dikkatleri çekiyordu.

Neyse Halil Ürün, Mustafa Özkafa ve Tahir Akyürek ile çalışan Hasan Başkan artık Karatay’ın Belediye Başkanı idi.

Hasan Başkan Karatay Belediye Başkanı olunca da hiç kimse yadırgamadı.

Allah var Hasan Başkan da bugüne kadar kendisine güvenenleri mahcup etmedi.

Son seçimlerde Karatay’da bile AK Parti’nin oy düşüşü ise Sayın Kılca’dan kaynaklı değil Ankara’ya olan tepkinin bir göstergesi idi.

Neyse Hasan Başkan Ata Tohum üretim merkezini gezdirdi

Burası 300 bin metrekarelik bir alan idi.

Ata Tohumlarından elde edilen ürünleri onların kavanozlara paketlenmesine kadar her kademeyi biz gördük,

Salçasından kurutmasından, kabaktan yapılan çikolatayı da gördük.

Bunlar güzel de bunları zaten bizim yerel basından okudunuz takip ettiniz.

Şimdi biz işi biraz daha farklı detaylandıralım.

……………

Mesela bu bölgede Karatay Belediyesi 18 milyon metrekare üzerinde yeni bir tarım projesi başlatmış.

Tekrar yazıyorum.

18 milyon metrekare.

Yani pek çok ilçeden büyük bir yüzölçümü.

Burada tarım ve toprak mücadelesi insana iş istihdamı gıda düşünüldüğü zaman günümüzdeki gıda meselesinde ne kadar önemli olduğunu siz hayal edin.

Dev bir proje.

Buranın yani bu 18 milyon metrekarelik alanın bugüne kadar hiç konuşulmayan yazılmayan bir de cephesi var,

Mesela bunu ben bir kere yazdım.

Yazdığım günün ertesi günü haber kaynağımızın arabası kurşunlandı.

Evet bu topraklar yani Karatay Belediyesinin ata tohumu ile gıda üretimi için Karatay ve Büyükşehir Belediyesine geçen 18 milyon metrekare yakın zamana kadar bölgedeki bazı güçlerin elinde ekilip biçiliyor ya da kiraya veriliyordu.

Devletimizin ve hükümetlerimizin bazı birimleri bunu bizlerden çok daha iyi bildiği halde üzerine gitmiyor nedense göz yumuluyordu.

Demek ki bu proje ile asıl önemli olan bu bereketli topraklar el değiştirmiş olmuş.

….

Karatay’da çok güzel işler oluyor.

Yine Karatay’da turizm adına inanılmaz güzel bir şey oldu.

800 yıllık kıraç Obruk Han, kervansaray ve dahası otel haline dönüştürüldü

Burayı en son Hasan Başkanla katıldığımız bir TV canlı yayın programında görmüştüm.

Tamamen taş ve ahşaptan bir otel.

Ancak bu otelde siz biz yani bizim YEREL insanlarımızın kalma şansı yok.

Neden?

Çok para.

Bu otelde şu anda Avrupalılar ve Amerikalılar kalıyorlarmış

Türk ama bizim gibi YERLİ olmayanlardan Fatih Terim ile Ergin Ataman bu otelde kalacakmış.

Yakında bu iki önemli spor adamı da burada konaklayacak.

Dün yine Hasan Başkan bizi bu bölgelere doğru götürürken bir şey dikkatimi çekti,

Karatay’ın toprak görüntüsünde doğa yapısında hep çöp sararmış topraklar molozlar olarak gördüğümüz alanlarda hep ağaçlandırma ve düzenli yeşillendirme vardı.

Hasan Başkana sorduğum zaman yaklaşık 1 milyon metrekarelik alanda yeni ağaçlandırma yaptıklarını söylüyordu.

…………….

Evet Karatay güzel düzenli projelerle gerçekten yenileniyor.

Karatay gerçekten yeni açılacak geniş yolları yeni güvenlikli konutları ile gelişiyor.

AMA KARATAY ASLA AMA ASLA BİR SELÇUKLU BİR MERAM OLAMIYOR

Yanılıyor muyum?

Mesela şunu çok rahat söyleyebilirim;

Karatay dev yatırımları ile birbirlerinin projelerini sürdüren geliştiren AK Partili Belediye Başkanları ile hatta Fazilete Saadete kadar Başkanları ile hep kendini yeniliyor.

ANCAK KARATAY BİR SELÇUKLU OLAMIYOR(!)

Bunu neden diyorum

Geçenlerde bir ekonomi haberi okudum.

Yanlış hatırlamıyorsam ev fiyatlarında Selçuklu’daki bir ev fiyatına Karatay’da iki ya da üç daire alınabiliyormuş.

Yani bu ne demek?

Siz istediğiniz kadar yol köprü, bahçe park salon yapın insanlar niye böylesine cazip bir bölgede yaşamak istemezler.

KARATAY’DAKİ KAPALI TENİS KARTLAR KONYA’DA NEREDE VAR?

KARATAY’DAKİ ATIŞ POLİONU TÜRKİYE’DE NEREDE VAR?

Eeeee böyle kapalı tenis kortlarının olduğu bir ilçede tenis oynayan dünyaları tenis olan zengin insanlarımız daire almazlar ya da villa yaptırmazlar?

…………

Çünkü bir de Karatay’a analitik bakmamız lazım.

Karatay’ın demografik yapısına iyi bakmamız gerekiyor

Karatay özellikle Halil Ürün’ün Belediye Başkanlığı döneminden Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinden inanılmaz bir göç aldı

Dahası bunu Halil Ürün Bey bizzat teşvik etti.

Ardından ülkemizdeki acı Suriyeli gerçeği görüldü ve görülmeye devam ediyor

………

Bu Suriyeli meselesi yanlış yorumlanmasın.

Suriyeli olur Afganlı olur Iraklı olur.

Ben işin sadece göçmen politikasında yanlış dini zaaflarımızla herkesi her elini kolunu sallayanı bağrımıza basarken kanun ve yasalar konusunda kendi insanımıza tanımadığımız özgürlüğün tanınmasında sıkıntılıyım.

Daha açık nasıl yazayım bilemiyorum?

Mesela Almanya.

Almanya yine çalıştırmak üzere Dünyanın her yerinden yüzbinlerce göçmen alıyor ve alacak da

Ama Alman Devletinin ve Hükümetinin değişmeyen kuralı var.

Nedir bu?

BİR; ALMANCA KONUŞACAK. ALMANCAYI BİLECEK.

İKİ; ALMAN VATANDAŞININ UYDUĞU YASALARA GÖÇMENLERDE DİNİ DİLİ IRKI NE OLURSA OLSUN KESİNLİKLE UYACAK.

Bizde bu iş niye böyle değil?

Biz Almanlardan daha mı akıllıyız ki?

………….

İşte Karatay’da bence en büyük sorun DEMOGRAFİK yapı.

Bu da kontrolsüz göçün Türkiye’ye girişi gibi Karatay’a girmiş durumda

Çıkmaz.

Siz biz kıpraştıkça daha da çok girer.

Onun için benim için bu konuda benim için bizi yönetenler için üç maymunu oynamaya devam

………….

Beni niyetimi anlamanız için kendimden örnek vereyim de kafanızda hala cinlikler varsa giderelim.

Ben Karatay’da Şems parkının olduğu mahallede dünyaya geldim.

İlkokulu 19 Mayıs ilkokulunda okudum

Okulumla müdürümle öğretmenlerim ile arkadaşlarım ile hala gurur duyuyorum

Peki benim Konya’nın 19 Mayıs İlkokulu şimdi nerede?

60’lı yıllarda bu bölge bu mahalle Konya’nın en güzel en nezih semtlerinden idi

Bugün bile şehrin önemli insanlarının mahallesi burası idi.

Benim dünyaya geldiğim evde şimdi annemin bir evi var.

Bizim bu eve değil mahalleye sokağa girme şansımız yok.

Evi satmak istiyoruz alan yok.

Niye mi?

Her selam verdiğimiz SURİYELİ(!)

Emlakçı aracılığı ile satalım diyoruz alıcılar SURİYELİ…

Bilmem anlatabiliyor muyum?

…………….

Sonuç.

Karatay benim ilçem.

Karatay’da inanılmaz yatırımlar ve değişim var.

Ama Hasan Başkanım beni affedin ama ben kendi sokağıma elimi arkama koymadan bile giremiyorum.

Onun için yaptığınız çalışmaları ayakta alkışlıyorum.

Şapka çıkartıyorum

Ama ben Karatay’da kendi mahallemde kendi sokağımda artık yaşama şansım yok.

……………

Konya Suriyeliler ve de özellikle SAMİMİYET derken bir okurumuzun arka arkaya yazdığı bir konuyu köşemize taşıyalım.

YUSUF rumuzlu okurumuz dünde şöyle yazmış

“Dün yazdım Uğur Özteke bey işinize gelmeyenleri es geçersiniz Uğur İbrahim Altay başkanına sorarsanız memnun oluruz

Konya Büyük şehir belediyesi şu ana kadar Konya da yaşayan Suriyelilere ne kadar maddi destek sağladı Bir Türk milliyetçisi olarak bunu ögrenmek istiyoruz

Bırakın işin magazinini dede olmasını gerçek yerel bir gazeteci olarak bunu sorabilirseniz sorun sizin samimiyetinizi görelim”

………….

YUSUF bey iş samimiyet ise işin özüne bakmak lazım.

Yazdığınız gün bunu Uğur Başkana nasıl sorabilirim.

Bunu not almıştım.

İlk samimi ortamda bunu Uğur Başkana bizzat soracaktım

Olumlu ya da olumsuz bir cevap alacaktım

…………..

Ama siz bugün yazın yarın cevap alın diyorsunuz.

Buyurun o zaman yazıyorum

“Sayın Başkanım

Konya Büyükşehir Belediyesi şu ana kadar Konya da yaşayan Suriyelilere ne kadar maddi destek sağladı”

………….

Oldu mu?

Şimdi SAMİMİYETİMİ GÖREBİLDİNİZ Mİ?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Toprağa çıplak ayakla basmanın bile insana çok faydası var, o zaman gelin gömülmeyi hayal edelim.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İstanbul caddesinde valilik kavşağında sürücüler kırmızı ışıkta geçmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

galip tırmıkçı
18-09-2024 11:38
siz garibanlar bu sorulara cevap alacağınızı sanıyor iseniz çok safsınız.size çok klasik bir cevap gelir derlerki sosyal belediyecilik anlamında şu kadar kişiye şu kadar yardım edildi filan feşmekan der geçerler.yav bu soruya cevap alacağınıza koskinin borçlanmasını ve harcama kalemlerini şeffaf olarak inceleyin iştiraklerde dönen işlere bakın belediyenin gelir gider kalemlerine hizmet alımlarına filan bakın.yav buralar yağmalanıyor adamlar dünya gözüyle cennet yaşıyorlar hemde sizin paralarla.
Meram'lı
18-09-2024 09:49
Depo No:4 adıyla Milyon ₺ ler heba edilerek restore edilen Eski Tekel binasının müze olarak kullanılan ancak ziyarete kapalı ve kapalı olmakla birlikte 100₺ den az olmamakla birlikte giriş ücreti istenen bu mekanın sadece giriş katında 100M2 civarındaki Cafesi Kullanılmakta. Hazır BŞB başkan ve yetkilileri Suriyeli sorusuna cevap vereceksen şu sorulara da cevap verebilirler mi?1-Depo no:4 restorasyon ve düzenlemesi için ne kadar para harcandı? (Bugünkü değeri nedir)2-Depo no:4 ü bugüne kadar biletli olarak kaç kişi ziyaret etmiştir?3-Taş bina, Payitaht Müzesinin ücretsiz olması kısmen anlaşılabilir olsa da Çatalhüyük kalıntıları ve Karşılama merkezi ile Mevlana Müzesi gibi mekânları hem Dünya müzeleri kalitesine yükseltmek hem de çalışan kalitesine yatırım yapmak adına neden ücretli hale getirilmez.4-Depo no:4 sürekli olarak sanatsal sergilerle beslenecek şekilde neden sanatçıya ve sanatsevere hizmet etmez5-Taş bina, Payitaht Müzesi, hemen bu alana inşa edilmekte olan Velespit Müzesi, yeniden tadilatları yapılan hatta yapıla yapıla eskiyen diğer binalar ve hatta Karatay Medresesi müzesini daha da canlandıracak ve besleyecek olan koskoca bir alan var. Sadece kendinden Menkul siyasetçiler tahsis edilen ideolojik bir alan haline gelen bu alan birtakım yeme içme ve turistik eşya satışlarının yapılacağı alan olarak neden düzenlenmez?Şimdilik bu kadar yeterli :))
Yusuf
18-09-2024 08:31
Uğur bey Hayırlı günler suriyeliler ilgili sorduğum soruyu köşenize taşımanıza memnun oldum umarım sizin gösterdiğiniz samimiyeti Uğur Başkan da aynı samimiyetle cevaplar bu köşenizde paylaşırsanız bizde Konyalilar olarak ögrenmiş oluruz Sağlıklı günler diliyorum Teşekkürler
Ahmet oztemel
18-09-2024 08:11
Abi siz sordunuz sn. Başkana da cevap gelir mi derseniz sanmam. Abi kendi sokağına girememek..Ne acı.
Gerçek Gündem
18-09-2024 07:57
Ülke nüfusunun neredeyse %10'unu oluşturan göçmenler ( ki bu rakam dünyanın başka bir ülkesinde göremezsiniz) ülke ekonomisini göçertmiş durumdalar. Normal emekli ve EYTlilere harcanan paranın çok daha fazlası, misli misli Suriyelilere harcanmıştır. Daha da harcanmaya devam edecek. İleriki yıllarda demografik ve asayiş sorunları da örtülemez hale gelecek. Alın size Türkiye yüzyılı.