Hayalim polisiye dizi; peki ya gerçekler?
16 Şubat 2022, Çarşamba 09:02Televizyonlarda en severek izlediğim dizilerden oldu Arka Sokaklar.
İçime iyi geliyor. Kötüler cezasını mutlaka çekiyor, iyiler hep kazanıyor. Hayalim polisiye dizi.
Sokaklar öyle değil oysa. Terörü bitirmeyi başardık, sokaklardaki sorumsuzların neden olduğu asayiş olayları bitmiyor.
Şiddet sarmalı, sevgisizlik ve saygısızlık hâkim maalesef.
Bir doktor çiçek sulamak amacıyla çıktığı balkonunda yorgun mermiye kurban gitti. 18 yaşındaki çocuk pompalı tüfekle adam vuruyor. İstanbul’da lüks mekanlarda, yurdumun başka illerinde sokak ortasında infazlar yaşanıyor. Sokakta gruplar birbirlerine sopalarla, bıçaklarla dalıyor. Hırsız zanlısını yakalayan esnaf adamı polise teslim etmek yerine dövüyor; kurtulan hırsız zanlısı silahlı arkadaşlarıyla gelip kendini dövenleri vuruyor. Düğün konvoyları, asker uğurlayanlar her türlü yasağa rağmen yolları kesiyor, silahlar ateşleniyor ve pervasızlık o boyuttaki saydıklarımın hepsi alenen kamera bulunan alanlarda oluyor.
1945 yılında İstanbul’da “Saygısızlıkla Mücadele Derneği” kurulmuş. O yıllardaki saygısızlar bugünün yanında sütten çıkmış ak kaşık gibi kalır bence. Bugün “Sevgi ve Saygı Toplumu Olma” “Şiddete Son verme” çalışmalarına başlasak sonuç almamız yıllar alır. Acilen kolları sıvamalı, bunu toplum huzur ve refahı için en öncelikli konu olarak kabul etmeliyiz.
Turgut Özal Başbakanlığı esnasında “milletin birbirini vurmayacağını bilsek silah ithalini de serbest bırakacağız” demişti. Silahlanma; ruhsatlısı, ruhsatsızı, pompalısı, sanal alemde satılanı had safhada. Bowling sopası ithalinde herhalde en önlerdeyiz. Cinayete uygun bıçaklar serbestçe satılıyor. Sanal alemden kılıç satıldığı ortaya çıktı hediyelik adı altında. Bunları bulamayanlarda çivili sopalar kol geziyor.
Bir milletin geleceğiyle oynayacaksanız örf, adet, gelenekleriyle, kültürleriyle oynamalısınız. Kendinize benzeterek yok edebilirsiniz. Kendinize benzetme çok doğru değil aslında, modern ülkelerde saydıklarımın hiç birine izin vermezler. Bugünlere gelmemizde geçmişte tedbir almadıklarımızın etkisi vardır bence. 20-30 yıl önce internet kafelerde oyun adı altında çocuklarımız adam öldürerek puan alıyorlardı. Biz yasal düzenlemeleri çok geç yaptık. TV’lerde çizgi film adı altında dini propaganda, Amerikan propagandası, şiddet ve cinsellik içeren programları izledi çocuklarımız. Korsan CD ‘cilerde yaş sınırı olmaksızın kaçak ve kontrolsüz oyun cd’leri satıldı üç kuruşlara. Kaç nesil bunlarla büyüdü. Psikologlar, sosyologlar ne der bilmem ama bugünün şiddet toplumu eğilimine bunların katkısı olduğunu düşünürüm.
Bakın toplumumuzun subliminal mesajlarla nasıl etkilendiğinin örneği ülkemizde pizza macerasıdır.İlk olarak yabancı menşeyli bir pizza devi 1989 yılında Türkiye'nin büyük şehirlerinde birkaç pizzacı dükkanı açtı ve ülkemiz pizza ile tanıştı. Lakin bu ilk tanışma pek de beklenen gibi olmadı. Pizzayı benimsemedik, tüm dükkanlar kapandı ve ülkemizde pizza macerasına küçük bir mola verildi. 1991 yılında ise tüm dünyayı etkisi altına alan 'Ninja Kaplumbağalar' çizgi filmi pizzanın ülkemize tekrar gelişinin en büyük nedenlerinden biriydi. Ana karakterler tarafından hemen hemen her bölümde tüketilen pizza umulmadık bir çıkış yaptı ve 1989 yılında Türkiye pazarına girip başarısızlıkla sonuçlanan deneyimlerinden sonra aynı firma tekrar atak yaparak kapanan pizza dükkanlarını yeniden faaliyete soktu ve bu kez her şey bambaşka oldu.
Örf adet gelenek millilik özelliklerimizi ver kültürümüzü emperyalist güçlerin etkisinden korumalıyız. Saygı ve sevgi toplumu olmanın adımlarını atmalıyız; silahlanmayla savaşmalıyız. Yoksa bir gün ABD’deki silahlı okul baskınlarına çözüm olarak “öğretmenler de silahlansın” diyen ABD Başkanı konumuna düşeriz Allah korusun. Silah varsa sadece tiyatro sahnesinde patlamaz, gerçek hayatta da patlar ve can yakar. Yanında çakı, kılıç, aracında bowling sopası, çivili sopa taşıtan zat bunu kullanmaktan kaçınmaz. Olan toplum huzuruna ve bunlara sahip olmayanlara olur. Silahlanmaya, şiddete, toplumsal sevgisizlik ve saygısızlığa son verecek adımları bir an önce atmalıyız. Acilen ve bugünden. Geleceğimiz için. Saygıyla kalın, şiddet eylemlerinden uzak kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.