HOŞ GELDİN SONBAHAR
06 Ekim 2016, Perşembe 10:09
Yaz bitti, ‘kışöncesi-sonbahar’ geldi.
İçe dönme zamanı artık.
Yazın yolculuklar yaptık bol bol.
Gezdik, deniz-dağ, kent-köy...
İçimizde de keşfedilmeyi bekleyen nice yerler var.
Bir kılavuz lazım bu yolculuk için.
İnsanın kılavuzu duygular.
Hüzün insanın dışa aktardığı enerjiyi azaltır.
İçe doğru yürü, sorgula der.
Nereden geldin, nereye doğru gidiyor ruhun?
Hayatta neler eksik kalıyor neler gerekenden fazla zaman alıyor?
Kimler işgal etti dünyanı, kimler özleniyor?
Menzil neresi, yol nereye doğru uzanıyor.
Hüzün olmadan sorgulamaz insan kendini.
Mutluyken memnundur nasıl olsa.
Hazan mevsimi fırsattır insana, kılavuz olarak gelir hüzünle.
Yapraklar sararır, güneş az görünür, gök sık sık ağlar...
Her şey hüzünlü bir türkü söyler insana.
Günümüzde hüzün olmamalı diyor kapitalist düzen.
Hemen antidepresan almak gerekire inandırmış insanı.
Üretim düşer, işlevsellik bozulur diye endişelenir kurulu düzen.
Köleler uyanırsa ne olur sonra?
Ah be insanoğlu, nasıl kanıyorsun bu koca yalanlara.
Hoş geldin de her duyguya, onlar kılavuz olarak gönderildi öte taraftan.
Hüzün’e de merhaba de, sebebine uygun çık yolculuğuna.
Evine erken dön, geceler serin artık, içeriye bir bak.
Sorgula, tut hüzün fenerini içine, bak örtülmüş karanlıklara, yüzleş.
Ağır gelirse otur gök gibi ağla, savrul kuru yaprak gibi.
Değişim için, kurtulmak için gerekli bu tatlı esintiler.
Ben severim sonbaharı, sorgularım hayatı, düşünürüm uzun gecelerde...
Haydi hoş geldin diyelim kılavuzumuza, şükredelim onu yollayana.
Sevelim bu mevsimin sarı hüznünü, bırakalım götürsün bizi derinlere.
Sonuçta esas gaye kendi içimizdeki yolculuk değil mi?
O zaman dostlar yolumuz açık, yükümüz hafif olsun...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.