HOŞGELDİN MÜBAREK AY RAMAZAN.

Onbir ayın sultanı Ramazan ayına bizleri eriştiren Rabbimize şükürler olsun. Ramazan ayının rahmet ve bereketinden faydalanmayı da bizlere nasip etsin inşaallah...

Rabbim biz günahkâr kullarınız. Yaşadığımız toplum gittikçe bozuldu. Kötülüklerin çoğaldığı iyiliklerin azaldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bizleri muhafaza eyle yarabbi...

Ey inanan kardeşlerimiz, yaşadığımız şu dünyanın hali ne bir bakın. Kimsenin kimseye güveni kalmadı. YALAN yaygınlaştı. EMANETE ihanet çoğaldı. Günlük yaşamda HELALLE HARAM birbirine karıştı.

Ülkeyi idare etmeye talip insanların gurur ve kibiri arttı. Siyasiler kendilerini düşünür oldular.  Halkın ekonomik durumu göz ardı edildi. Milyonlarca insan fakir, milyonlarca insan yoksul oldu. Ekonomik olarak güç durumdaki insanlara küçük meblağdaki yardımlar, adeta büyük ulufe gibi gösterildi. Siyasiler 30-40 lokma yerken, vatandaşların bir lokmayı zor bulduğunu göremediler.

Aile yapısı çöktü. Boşanmalar arttı. Zina çoğaldı. Gelişi güzel evlilikler çoğaldı. Evlilik öncesi yasak ilişler arttı. İnsanlar manevi olarak kirlendi. Anne - Baba sözü dinlenmeyen Allah korkusu nedir bilmeyen nesiller türedi. Aileler çocuklarına gereken terbiyeyi, eğitimi veremediler.

Vücutlarını teşhir eden geçlik çoğaldı. Başı açık – kapalı fark etmez, karşı cinsi tahrik eden kıyafetlerle dolaşmaya başladı kızlarımız.

Parklarımız mesire yerlerimiz birbirleriyle sevişen koklaşan hayvandan farklı olmayıp bu işi herkesin içinde yapan gençlerle doldu. Bunların arasında maalesef çocuk denecek ergenler var.

Vücutlarına estetik yaptırıp her yerini oynatanlarımı ararsınız. Rabbimin verdiği sağlıklı vücutlarına “DÖVME” yaptırıp bunları teşhir eden, beyin ve kalp güzelliğinden nasibini almamış insanları mı ararsınız? İlimle, bilimle insanlıkla, güzel ahlakla kendini topluma kabul ettiremeyenler bir yerlerini çizdirip yazdırıp dikkat çekmeye başladılar. Bunların geleceğin anne – babası olacağı düşünülürse ne büyük tehlikelerin izleri beklediğini görebiliriz. Diyanet, müftülükler, imamlar, din adamları görevlerini yapmaz oldular, işleri boş cami yaptırmanın, Kur’an kursu yaptırmanın moda olduğu dönemi yaşıyoruz. Camiye cemaat kazandırma yerine en kolay iş Cami inşasıyla uğraştılar. Camilerimiz sadece namaz saatlerinde görev yapa, topluma hiçbir şey vermeyen paralı imam ve müezzinlerle doldu.

Eğitim sistemimizi çökerttiler. 5-6 yaşındaki anne – baba eğitimi alacak yavrular ancak KOMİNİST rejimlerde görülecek biçimde okul zorunluluğu getirdiler. İlim ve bilim öğreteceğiz diye insanlığı öğrenemeyen öğrenci kimliği yarattılar. Aldığı maaştan başka bir şey bilmeyen ÖĞRETMENLER türedi.

İmam – Hatip menşeli öğretmenleri idareci yaptılar. Tarihi okulları iş adamlarına tadilat yaptırıp, veya yeniden yaptırıp bu okulları imam – hatip haline getirdiler. Okulların adı imam – hatip olunca her şeyin hallolacağını düşündüler. Diğer okullardaki öğrencilere üvey evlat muamelesi yaptılar. İmam- Hatip de okuyanların kolay iş bulacağını yayıp gençleri buralara yönelttiler. Çok sayıda açılan bu okullar yüzünden din adamı kalitesine gölge düşüreceklerinin farkına varamadılar. Önüne gelen İmam Hatibe gidip bu okulların düzen ve kalitesini de bozdular. Lise ve üniversiteler dejenere oldu. Üniversiteler terör örgütlerinin kurulduğu faaliyet gösterdiği yerler oldular. Gösteri için ibadet yapanlar bundan nemalanan insanlar türedi. Camide beş vakit namaz kılıp gelip ticaretle hile yapan yalan yere yemin edenler türedi…

İçinde yaşadığımız toplumda hırsızlık, cinayet çoğaldı. Yasalarımız bunları önlemek yerine neredeyse “teşvik” edecek görüntü çizdi. Halkın can ve mal güvenliği kalmadı. Bizleri rahat ettirecek belediyeler, hizmet yerine reklamı yeğlediler. PİRE KADAR HİZMETİN DEVE KADAR REKLAMINI yaptılar. Halka değil Ankara’ya yaranmak için çalıştılar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını uçuk projelere harcadılar. Kendi paralarının bir kuruşunu kıyamayanlar devletin paralarını çar-çur ettiler.

Bütün bunları yaşarken, Yurt dışında ABD de krallar gibi yaşayan, bir pensilvanya kralı türedi. Yaradanın gücüne gidecek BEDDUA larla dolu mümin görüntüsü çizmeyen bir insan ve kirli ağızları.

Devleti ele geçirmek isteyen Hizmet ve din görüntülü ABD ve İsrail destekli zavallı oluşumlar.

İşte bu durumlarla ve daha saymadığım bir sürü kötü görüntülerle geldik bu aya.

Ramazan ayında yaradanımız cennetin baş meleği RIDVAN’a “Cennetin kapılarını sonuna kadar aç” Cehennemin baş bekçisi MALİK’e de “ Cehennemin kapılarını tamamen kapa” emrini verip, meleklere de yeryüzündeki şeytanları bağlayın ki kullarımı saptırmasınlar emrini de verdiği aydır Ramazan.

Ramazan ayının birinci gününden itibaren, yaradanımız “Tövbe eden yok mu kabul edeyim, İstiğfar eden yok mu bağışlayayım, Affını isteyen yok mu affedeyim, Dua eden yok mu kabul edeyim, Derdine şifa isteyen, belaların ve musibetlerin def’ini isteyen yok mu isteklerini yerine getireyim, ridasında bulunur.

Ramazan ayı içinde bin aydan yani seksen üç sene den daha hayırlı, daha faziletli ihya edildiğinde bütün suç ve isyanların affedileceği KADİR GECESİ nin bulunduğu bir aydır.

Ey inanan kardeşlerimiz. Gelin bu Ramazan ayında bütün kötülükleri bir tarafa bırakalım. Bahsettiğimiz bu mübarek ayın nimetlerinden istifade edelim. Bol bol dua edelim.

Rabbimiz bize helal kazançlar nasip eylesin. Rızkını helal kazananların sayısı çoğalsın. Bu tip insanların Allah yardımcısı olsun.

Şeytanın bağladığı, bütün güzelliklerin kulların emrine sunulduğu, cennetin kapılarının sonuna kadar açıldığı bu ayıp şanına yakışır şekilde yaşayalım. Kardeşliğimizi pekiştirelim, yardımlaşalım, tövbe edelim, yaşlılarımıza, akrabalarımıza anne – babalarımıza sahip çıkalım.

Rabbim bizleri sağlık sıhhat içinde nice Ramazanlara eriştirsin. Hepimizin Ramazan’ı mübarek olsun. Allah’a emanet olun.