İNSAN ŞAŞIRMAYA GÖRSÜN (2)

Bugün biz inancımız gereği hem Allah’a olan teslimiyetimizi hem de fiili duamızı yaparız.Gelecek Allah’ın elindedir.Mülk’ün, bu alemlerin sahibi O’(c.c.) değil mi?Şimdi reisi eleştirenler ne dua ediyorlar ne de fiili icraat denilen maharetleri var.Varsa yoksa Erdoğan düşmanlığı.!

“Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız yoldan sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman Allah(c.c.), size yaptıklarınızı haber verecektir.

Kur'an, Maide, 105.

Yüce kitabımız böyle diyor. Yoldan çıkan sapkınlar size zarar veremezler. Öyleyse ister ucuca olsunlar ister dirsek teması, isterse zillet ittifakı şeklinde olsunlar sen doğru olduğun müddetçe Rabbim yardım edecektir inşallahü Teâlâ. Biiznillah.

İşte bu açıklamaların ışığında sözümü şuna getirmek istiyorum. Metin Uca gibilerin yaptığı gibi dine diyanete, müminlerin inancına dokunulan laflar da aynı zamanda bir terör hareketidir. Hem de en tehlikeli cinsinden. Bu ve bunun gibiler alaycı, kendince aşağılayıcı küçük düşürücü hareketleri ile hem toplumu geriyorlar hem de hümanist komünist geçiniyorlar. Zira terör zihinde beliren bir eylemdir. O zihin ki yüreğin emrinde. Öyleyse her tehlikeli söz ve harekette yukarıda bahsettiğimiz gibi aynen bir terör hadisesidir. Terör aslında inançsızlık eylemidir. İslam’dan imandan inançtan uzak kalan sadece dünyevi ihtirasların peşinde koşanlar lakayt tavırları ile kendilerini küçük ve aşağılayıcı durumlara düşürdüklerinin farkına varmadıklarından olsa gerek inadına dine karşı saldırganlıkları bitmiyor. Ben şöyle yorumluyorum. Habil ve Kabil mücadelesi dünya durdukça devam edecek.

Şimdi bu din düşmanlarına karşı çözüm ne diye sorsak elbette cevabımız eğitim olacaktır. Lakin bizim bahsettiğimiz eğitim nebevi eğitimdir. Gönüllere taht kurup zihinleri feth eden, kalplere Allah ve ahret inancını yerleştiren, İslam kardeşliğine hassasiyet gösteren eğitim. Meb bugün Doğu ve G.Doğu Anadolu gibi  bölgelerimize gönderdiği  öğretmenlerinden  dinini ve diyanetini öğreten, anlatan, uygulayan, yaşayan, inançlı ve dirayetli seçkin, Allah’a ve ahiret gününe inanan elemanlar(öğretmenler) formatında gönderseydi Pkk terör örgütü dağa çıkaracak adam bulabilir miydi?Ali Erkan Kavaklı hocamın dediği gibi: ” 37 senede Milli Eğitim Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine İslam inancını ve din kardeşliğini anlatan öğretmenler gönderseydi bugün PKK dağa götürecek ve eylem yaptıracak adam bulamazdı.

 Teröre kesin çözüm bulmak için İslam inancını kalp ve gönüllere yerleştirecek bir eğitim anlayışı geliştirmeli, anaokulundan başlayarak çocuklarımıza Kur’an hakikatlerini ve İslam kardeşliğini anlatmalıyız.

 Senelerdir süren teröre rağmen ülkemizde Kürt ve Türk savaş yaşanmadı. Dindar Kürtler PKK’ye destek vermedi ve vermiyor. Dindar Türkler, Kürtleri kardeş kabul ediyor ve aynı şehirlerde, aynı mahallelerde, aynı apartmanlarda kardeş olarak yaşamaya devam ediyor.

 İslam farklı ırkta insanları kardeş kabul eder.” (Ali Erkan Kavaklı.)

Sözümü bitirirken her ne kadar mucize görseler de inanmayanlar mutlaka çıkacaktır. Eleştirenler alaya alanlar olacaktır. Biz bunlardan yılacak mıyız? Hayır. Ucuca gibileri anlasa da anlamasa da biz anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü zihin terörünü eylem ve söylem de bitirecek olan yegâne kudret islamdır. Çözüm ise yine hocamızın dediği gibi:” Bütün mesele çocuklarımızı İslam inancıyla eğiterek Müslüman gibi düşünmelerini sağlamak. Terörü önleyecek, kardeşliği yeşertecek eğitim sistemi geliştirmek şart.

Terör, kendi kendine biten kır çiçeği değildir. Bir gencin hayatını tehlikeye atarak dağa çıkabilmesi için ırkçı ve ateist bir eğitim alması gerekir.

Doğu ve Güneydoğu’nun hâlâ sürgün yeri olarak görülür, büyük gaflet. Bölgeye imanlı, inançlı ve mesleğinde başarılı, sorun çözecek insanlar göndermek lazım. Sürgüne gidenler, sorun çözmez, sorun üretir.

Milli Eğitim Bakanlığı acilen ırkçılık problemine çözüm üretecek programlar geliştirmeli.

Bölgeye çocuklarımıza İslam inancını anlatacak öğretmenler göndermeli.

Bölgeye gidecek öğretmenler mülakattan geçirilmeli.

Bölgede görev yapan öğretmenlere ek tazminat ödenmeli, bu bölgede öğretmenlik yapmak cazip hâle getirilmeli.

Ders kitapları İslam kardeşliği tezi ile nakış nakış işlenmeli, ırkçılığın çıkmaz sokak olduğu anlatılmalı.

Gönülleri ve zihinleri fethedecek eğitimciler devreye girmeli.

İslam inancı bizi bin yıl kardeş olarak yaşattı, bin yıl daha yaşatır, müminler kardeştir.” (A.E.Kavaklı)