İNSANDA BİRAZ YÜZ OLMALI!

1 Kasım öncesi ve sonrası muhalefetin tavrına bakın. Muhalefet medyasına bakın! İnanılır gibi değil.. Adını KAMUOYU ARAŞTIRMASI koydukları anketleriyle insanları doğrudan saptırmaya çalışan, yalan makinesi şirketler.

Muhalefet partilerini gördünüz. Sayın KILIÇDAROĞLU azıcık bir oy artışını gündeme getirmeyerek, aslında gündem yaratmaya çalışıyor. Nerede o 7 Haziran Akşamı piyasaya çıkıp kendi partisi ile ilgili bir şey söylemeden, bu seçimin mağlubu AK Partidir diyen CHP’li gözlüklü Haluk KOÇ! Yiğitsen 1 Kasım akşamı da çıkıp bu seçimin tek galibi AK partidir diyebileydin. HDP’yi barajı geçirip, Ak Partiyi tek parti yönetiminden alıkoyan ve HDP barajı geçtiği için davul çaldıran zavallı CHP’li yöneticiler. 1 Kasım ertesi sayın KILIÇDAROĞLU ekranların karşısında efendim 7 Hazirandan 1 Kasıma kadar 400 kişi ölmüş. Geveliyor, Ak Partinin başarısına gölge düşürecek ama yemiyor… Şimdi Sayın KILIÇDAROĞLU, koltuğunu sağlama almaya çalışacak 2016 başında yapılacak OLAĞAN kurultayı biraz öne çekebilir. Şimdiden DELEGE avına çıkmıştır bile… KILIÇDAROĞLU ve etrafındakiler koltuklarına tutunabilecekler mi göreceğiz.

MHP Genel Başkanı 7 Haziran akşamı ekranların karşısına geçip, 80 milletvekili kazanmanın verdiği sarhoşlukla gürledi de gürledi. Sayın Bahçeli kendisini ANAMUHALEFET ilan etmişti. Aslında PKK’nın partisi de 80 milletvekili çıkarmıştı. Bu konulara Sayın Bahçeli hiç değinmedi. 1 Kasım akşamı Devlet BAHÇELİ kameralar karşısına geçmedi. Yüzü yoktu. Ama sıkılmadan yazılı beyanat vermeyi seçmeni ve AK Partiyi suçlamayı ihmal etmedi. 80 milletvekili 40’a düşmüş. Türkiye genelinde inanılmaz oy kaybetmişti. PKK’nın partisinin bile 59 milletvekili aldığı 1 Kasım seçimlerinde Devlet BAHÇELİ MHP’ye bir hezimet yaşatmıştı. Görülüyor ki Bahçeli ve ekibinin gitmeye niyetleri yok. 14 kez seçime girip hiçbir varlık göstermeyen BAHÇELİ gitmeliydi. Hem de en kısa sürede… MHP’liler istese de istemese de bu değişikliği yaşayacaklar yada Bahçeli ile girdikleri her seçim bir öncesinden beter olacaktır. Bekleyip göreceğiz.

HDP’ye gelince teröre destek veren bu parti, son üç ayda 2300 PKK’lı teröristin öldürüldüğünü görünce sıranın sivrisineklerden bataklığa geldiğini görüp eninde sonunda hizaya gelecektir. Barış ve demokrasi diyerek barış ve demokrasi düşmanı, kardeşlik düşmanı bu zihniyet eninde sonunda diz çökecektir.

Şu anda en zor görev AK Partinin ve Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU’nundur. Yavşamış medya şimdiden kin kusmaya başladı. AK Partiye oy verenleri ‘salAK’lıkla suçlayan adeta alay eden zihniyet, aslında hezimeti bir türlü sindirememişti. Sırf Ak Parti ve Recep Tayyip ERDOĞAN düşmanlığı üzerine kurulan bir gazete şimdi AK Partinin verdiği vaadlerin peşine düştü… Ak Partiyi sözünü tutmaya çağırıyor bu gazete… Sırf AK Parti düşmanlığı Recep Tayyip ERDOĞAN kini yüzünden bir araya gelen bu gazetenin yazar çizer takımı AK partinin başarısı karşısında ŞOK’a girmişler… Hakikaten insanda biraz YÜZ olmalı. Gerçi yıkılmayı AYI bile sevmezmiş ama ne diyeceksin. 7 Hazirandan sonra her gün yerden yere vurdukları aşağıladıkları AK Parti, yalan haberlerle oylarını aşağıya çekmeye çalıştıkları  Ak Parti öyle bir seçim zaferi kazanmıştı ki, bu şer odaklarının yüzüne bir tokat olarak indi bu zafer…

Hele paralel yapıya ne demeli? Benim YAMUK yapı dediğim bu zihniyet AK Partiyi devirmek için PKK’ya bile kucak açmıştı. Bu seçim onlarında bir HİÇ olduğunu, haysiyetlerini sorgulamaları gerektiğini ortaya koyuyordu.

Dedik ya bundan sonra en zor iş AK Parti ve Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU’nun demiştik. Yapacak o kadar çok iş var ki!...

Aslında en önemli işlerden biri, devlet kademesinde çalışan işçi ve memuru çalıştırmak. Özellikle BELEDİYE’lere bir çeki düzen vermek. Garip garip projelerle halkın karşısına çıkan, bina yapmaktan başka pek bir şey üretmeyen belediyelerin mutlaka kulağı çekilmeli. Aksayan hususların şikayetle bildirilmesiyle bile kulunu kıpırdatmayan, adeta bir yerleri koltuklara yapışmış, hizmete karşı direnç gösteren bu insanlardan belediyelerin soyutlanması gerekir… Tabii diğer kamu kurum ve kuruşlarından da Belediyelerden farkı yoktur. Sadece şikayet ile bile çalışmayan zihniyet KONTROL mekanizmasını unutmuş görünüyor. Bizzat şahsım BELEDİYELERE aksayan hususları telefonla bildiriyorum. Size cevap şahısların iş yapmamak için kırk dereden kırk su getirdiğini bir görseniz…

Seçimden sonra güzelleşen ortamı bozmaya kimsenin hakkı yok. Tüyü bitmemiş yetimin hakkından devlet üzerinden maaş alanlar maaşlarını helal etmek; bu memlekette hizmet için çok çalışmalıdırlar. Klasik devlet memuru zihniyeti ile 08:00-17:00 mesaisinin dışına çıkmalıdırlar. Çok çalışmak TBMM’den başlamalı. İlkokul çocuğundan yeni tatil yapan meclis yeni düzenleme ile örnek bir çalışma temposu yakalamalıdır. Haydi hep birlikte güzel günlere. Sağlıcakla kalın.