İslâm’da İşsizlikle Mücadelenin Önemi

İslâm, işsizlikle mücadeleye büyük önem verir. Müslümanların çocuklarına ve gençlerine meslek ve iş eğitimi vererek istihdamı ve insanların ihtiyaç duyduğu faydalı ürünlerin üretimlerini artırmayı, Müslümanların her bakımdan güçlü ve kuvvetli olmasını ister.

İşsizlikle mücadele günümüzün en başta gelen konuları arasındadır. İslam, çalışıp kazanamayacak durumdaki gerçek ihtiyaç sahiplerine zekat ve sadaka verilmesi yöntemiyle sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı teşvik eder. Bununla birlikte çalışma çağındaki sağlıklı insanlara balık vermek yerine balık tutmayı öğretmeyi, onları iş ve meslek sahibi yapmayı emreder.

Allah Tealâ, Kur’an-ı Kerim’de çalışma ile ilgili ayetlerde şöyle buyuruyor:

“İnsan için ancak çalıştığı vardır.” (Necm, 53/39),
“Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir.” (Necm, 53/40),
“Sonra çalışmasının karşılığı tamamen kendisine verilecektir.” (Necm, 53/41),
“Şüphesiz sizin çabalarınız çeşit çeşittir.” (Leyl, 92/4),
“Rableri, onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükâfat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.” (Al-i İmran, 3/195),,
“Çalışanlar, böylesi için çalışsınlar.” ( Saffet, 37/61),
“Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin…” (Cum’a, 62/10).

Bütün bu ayetler, İslam’da çalışmanın, üretmenin, üretimi artırmak için daha fazla istihdam sağlamanın önemini de ifade etmektedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in konuyla ilgili çok dikkat çekici bir hadis-i şeriflerinde bir insana yapılabilecek en büyük iyiliğin ona geçimini sağlayabileceği bir iş ve sermaye vermek olduğu, dolayısıyla üretimi artırmanın önemi şöyle belirtilmiştir:

“Kırk iyilik vardır. Bunların en üstünü, birisine sağıp sütünden faydalanması için ödünç olarak sütlü bir keçi vermektir. Kim, sevâbını umarak ve mükâfâtını Allah’ın vereceğine inanarak bu kırk hayırdan birini işlerse, Allah Tealâ onu bu sebeple cennete koyar.” (Buhârî, Hibe 35. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât 42).

Hadisimiz, İslâm’da hayır ve iyilik yollarının çokluğunu, kerem ve cömertlik çeşitlerinin bolluğunu haber vermektedir. Özellikle kırsal kesimlerde ya da hayvancılığın yaygın olduğu yer ve yörelerde, sevâb için yapılacak iyiliklerden birini açıklamaktadır. Sütlü bir keçi veya koyunu sağıp sütünden yararlanması için ödünç olarak fakir komşuya vermenin 40 kadar iyiliğin en üstünü olduğunu bildirmektedir. Bu, koyun ya da keçi sürüsü olan kimse için, belki küçük görülecek bir iyiliktir. Ama sütünden istifade edeceği bir tek hayvanı bile olmayan bir fakir için büyük ikrâmdır.
Hayvancılığı teşvik etmek için bu hadise uygun şekilde ihtiyaç sahibi ve işsiz ailelere ödünç hayvan verilmesi projesi her türlü takdirin üstündedir ve benzer projelerin geliştirilerek özellikle işsizlikle ve fakirlikle mücadele konusunda daha da güçlendirilmesi çok önemlidir.

Allah vatanımıza ve milletimize yardım eylesin. Güç ve kuvvet ihsan eylesin. Dünyada ve ahirette iyilik ve güzellik ihsan eylesin.