İSTANBUL SEFERBERLİĞİ

Ak Parti Genel Merkezi Ramazan bayramından sonra  bir çeşit seferberlik ilan etti.

Yurt genelinde bulunan parti teşkilatlarna, belediye başkanlarına, hatta  bir kısım belediye meclis üyelerine, parti yöneticilerine, parti gönüllülerine  bir çeşit  seferberlik emri ulaştırıldı. Gerçi bayramdan önce de böyle bir durum vardı. Fakat bu kadar  kapsamlı değildi. İstanbul’a günü birlik  gidip gelen başkanlar ve parti yöneticileri oluyordu.

“Arkadaşlar toplanın. İstanbul’a gidiyoruz” emri, bayramdan sonra yürürlüğe girdi.

Ve.. Toplandılar İstanbul’a   gittiler..

Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanları İstanbul’a  geldi.

İl Belediye Başkanları İstanbul’a  geldi.

İlçe Belediye Başkanları İstanbul’a  geldi,

İl Başkanları İstanbul’a geldi.

Partinin bir kısım il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri İstanbul’a geldi.

Parti gönüllüleri ve şehirlerdeki kanaat  önderleri de İstanbul’a geldi.

Milletvekilleri adeta İstanbul’a taşındı.              

İllerden arada bir alınıp İstanbul’a götürülen insanlar da  oldu.

Parti  Genel Merkezi  zaten çok önceden İstanbul’a gelmişti.

Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, parti genel başkan yardımcıları, bakanlar, genel merkez görevlileri, parti çalışanları da çoğunlukla İstanbul’daydı. Bir de İstanbul’dan hiç ayrılmayanlar vardı. Türkiye’nin en güçlü il teşkilatı olan Ak Parti İstanbul İl Teşkilatı günün  24  saati müteyakkız  durumdaydı.

Türkiye’de bunun  geçmişte yaşanan bir örneği  daha yok.

Hiç böyle bir olay olmamıştı.

Yani bizim demokrasi tarihimiz olan 1950 yılından  bugüne kadar, böyle bir yerel seçim olayı yok, olmadı ve yaşanmadı.               

İstanbul önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan yenilenen yerel seçim öncesinde siyasi  manada, propaganda  manasında kelimenin tam anlamıyla   kuşatılmış vaziyette. Devlet, iktidar, Ak Parti bütün  gücünü ortaya koydu. İstanbul’da  seçmene ulaşmak için her türlü  propoganda aracı ve ne kadar imkan  varsa, güç varsa tamamı  kullanılıyor. Anlayacağınız, olmayan bir şey yok. Yaşananlar sanki var olmak mücadelesi. Ölesiye bir kapışma ve ölesiye bir yarışma. İnsana ister istemez “Ne  İstanbulmuş be..” dedirten bin manzara var ortada.

İstanbul seçimleri yerel seçim havasından çıktı.             

İstanbul seçimleri genel seçim havasından da çıktı.

İstanbul’da “seçimden öte” bir  durum var.

İstanbul’da “siyasetten öte” de bir durum var.

Bu yüzden olmalı ki İstanbul’u taraflar kesinlikle  kaybetmek istemiyor.          

Devletin, iktidarın ve Ak Parti’nin son aylarda İstanbul’da karargah kurmuş olması başka türlü  nasıl anlaşılır ve nasıl anlatılır? Orda Anadolu insanının bilmediği başka  şeyler mi var?

Bugün bilinen o ki Ak Parti’nin İstanbul seferberliği yapılan yeni takviye birliklerle sürüyor.

Bölgelerden, şehirlerden yeni insanlar gidiyor, geliyor.

Hemşehri mahalleleri, hemşehri dernek ve vakıfları, hemşehri evleri ve işyerleri ziyaret ediliyor. Farklı illerden İstanbul’a gelen Ak Partililer, hemşehrilerinin bulunduğu mahallelere, evlere, işyerlerine giderek partilerinin İstanbul adayına oy istiyor. İstanbul’da yatıp, İstanbul’da güne başlıyorlar. Yaptıkları çalışma İstanbul  sıcağında rutubetli havasında oldukça yorucu bir çalışma olmalı. Ama yapabilecekleri bir şey yok. Ortada ilan edilmiş bir seferberlik durumu var. Dolayısıyla o işi  bir şekilde yapmak zorundalar.

Sonuçta sayıları on binlerle ifade edilen ve  farklı kademelerde görev yapan Ak Parti ordusu İstanbul’da   Pazar günü yapılacak olan yenilenen yerel seçimleri kazanabilmek için çalışıyor.

Tabi bu arada şehirlerde Ak Partili yönetici bulmak mümkün değil.

Kimi ararsanız, kimi sorarsanız İstanbul’da.

Mesela, “Alo başkan nerdesin?”

Cevap, “İstanbul’dayım.”

“Peki başkan Konya’ya ne zaman geleceksiniz?”           

Cevap, “ 24 Haziran’da.”

Hakikaten, Türkiye böyle bir seçimi hiç  görmemiş ve yaşamamıştı.

Nereden bakarsanız bakın ve nasıl değerlendirirseniz değerlendirin çok farklı bir seçim olduğunu  göreceksiniz.

Sanki “seçimden öte” bir hesap var ortada.Hadi soralım: Acaba ne?