İstenen Başarının Elde Edilemediği Her İşin Suçlusu Aynıdır
30 Kasım 2022, Çarşamba 00:03Ne zaman ülkemde özellikle de kamu alanında performans sistemi geleceği konuşulsa “eyvah” derim. Zira yaşım ve bürokratik gözlemlerim ülkemde en önemli performans kriterinin “hamili kart “ olduğunu zihnime unutamayacağım şekilde kazımıştır. Endişem kendim için değil, Demirel rahmetlinin cümlesiyle ifade edeyim “kendim için bir şey istiyorsam namerdim” . Derdim ülkem, şahsi hiçbir beklentim yok.
Milyon örnek bulabilirim aksamalarla ilgili. Bir kaçını paylaşayım, Bir ilin bir okulu. Müdür bey bir babayı övüyor “bu evlat okulu bitirmesini babasına borçlu, yıllarca kucağında getirip taşıdı sınıfına” Ben olsam utanırım yıllarca bu manzarayı görüp de sorunun çözümüne katkı sağlamayan bir yetkili olarak. Konya’mdan örnek mesela, Hızlı Tren Garı’na gelen ancak tekerlekli sandalye bulamadığı için mağdur olan bir kıymetli vatandaşımızın feryadını dile getirdi köşesinde Sn. Genel Yayın Yönetmenim Uğur Özteke. Aynı yerin yürüyen merdivenlerinin sefer ve yolcu olmayan saatlerde de çalıştığı da Cimer’e iletilen şikayetti. İkisi de çözüldü ancak bu iki çözüm de bence değerli değildi aksamaları görmeyen yöneticilerim açısından. Sağlıkta yapılan tüm önemli yatırımlara karşın maalesef kilitlenme veya memnuniyetsizlik ile sonuçlanan yakınmaların çoğunun ardında da gene makam odasından çıkmayan, vatandaşa empati uygulamayan, personeline değer ve motivasyon katamayan ,yetkilerini kullanmayan idareciler olduğunu gözlemlerim hep. Bürokraside bir kişi bile çok kişidir bence. Makam sahipleri “bugün düne göre neyi iyileştirdim” diye sorsalar uyumadan önce ve kulaklarını vatandaşa, gözlerini aksamalara açsalar inanın görevlerini çok daha yüksek memnuniyetle yürütecek ve çok daha fazla dua alacaklar. Bürokratlar değerlendirilirken hamili kart, yaptıkları işler yanı sıra yapabilme imkanları olduğu halde yapmadıkları yararlı işlerle de değerlendirilmelidir ancak denetimlerde bile yapılan işler sorgulanıyor yapılması gerektiği halde yapılmayan işleri tenkit edene rastlamadım.
Konya’m tüm güzel emek ve harcamalar ile kurulan Hayvan Barınağımızın münferit olduğuna inanmak istediğim ancak maalesef tüm çaba ve görevini iyi yapanların emeklerini de yok eden olayla gündeme geldi. Burada da sorun aynı kimse kusuruma bakmasın. Atanan/ sorumlu olanların CV’lerini bilmiyorum elbette, öğrenmek için araştırdım ancak bugün kurumsal yapı bölümü açılmıyor, dün de zaten Şube Müdürlerinin bilgileri yazılmamıştı. Atadığınız, sorumluluk verdiklerinizi iyi seçeceksiniz, çalışanların hizmet içi eğitimlerle niteliklerini artıracaksınız, sıfır hata olması gereken yerde sıfır hatayı sağlamak için kontrol sistemi kuracaksınız, öyle bir sisteminiz olacak ki görüntülerle izlenecekler,; ben burada iki görevli bu olumsuzluğa neden olurken onlarca çalışanın sessiz kalmasını, müdahale etmemelerini de anlamadım; ya kanıksamışlar , ya yetkisizler ki bu duyarsızlık olacak iş değil; sisteminiz öyle güzel çalışacak ki yanlışa izin vermeyecek zihinsel ve bedensel yetiyi de vereceksiniz çalıştırdıklarınıza.
Ülkemin değişmezlerinden birisi olan sorunu neredeyse 30 yıl önce kitabında vurgulayan Mülkiye’li, Ziraat Bankalı ve Spor yöneticisi bürokrat Teoman Yazgan’dan aktarmak istiyorum ve bu değişmeyen için ülkem adına çok üzülüyorum. Buyurun yıl 1993, bu kitabın yayınlandığı yıl, anılar daha da eski kuşkusuz, bakalım ne değişmiş;
“Siyasi iktidarlar hatta askeri yönetimler işin ehline verilmesinde genellikle başarılı olamıyorlar. Nitelik, beceri ve kıdem değil çoğu kez hatır, gönül, akrabalık, arkadaşlık veya politik hesaplar ön plana çıkıyor. İşin tuhafı yerini bulmayan bu atamalar ile işler çıkmaza giriyor, belki seçim kaybediliyor ancak yine de benzer hatalar yapılmaya devam ediliyor.”
Kitapta yıllarca tanık olduğumuz, okuduğumuz, duyduğumuz, benzerlerine bugün de hayret ettiğimiz örnekler de sıralanıyor. Kısaca özetlersem bir büyük Kamu Kuruşuna Genel Müdür atanan Otel Resepsiyon Memuru, büyük bir Kamu Bankasına Genel Müdür olan Harita Mühendisi, çalışma hayatına Genel Müdür çizgisinden başlayan hamili kartı zengin kişiler, Demirel’in azınlık hükümetinin Milli Savunma Bakanı’nın Evren tarafından Ziraat Bankası’na Yönetim Kurulu üyesi olarak atanması; aynı kişinin Yönetim Kurulu üyesi olma becerisini her dönemde gösterme başarısı sonucu ANAP Hükümeti döneminde bu kez Çimento ve Toprak Sanayi , Demirel Hükümeti döneminde ise Devlet Malzeme Ofisi Yönetim Kurulu üyesi olma becerisi, Banka Genel Müdürü olan Elektrik Mühendisi de acı ülke gerçekleri arasında sıralanmış kitapta.
Makamlara, “bulundukları yerden güç alacakların değil, makama katkı katacakların gelmesi” dileklerimle…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.