İZMİR’İN AK PARTİ ZİHNİYETİ İLE KONYA’NIN AK PARTİ ZİHNİYETİ(!)

Bugün izninizle felsefeci bir hocam ile insanımızın durumunu değerlendirirken yaptığı yorumu sizlere aktarmak istiyorum.

İnsanımız ister üniversitede profesör olsun isterse tornacı frenci balatacı olsun.

İster iş adamlı olsun ister bürokrat.

İster emekli olsun ister üniversite mezunu işsiz 

Artık hepimiz ne konuşursak konuşalım laf dönüp dolaşıp siyasete dolayısıyla ekonomiye dayanıyor.

İnanın Konyaspor galibiyeti bile artık sohbet konularımızda gölgede kalıyordu.

…………..

Çok sevdiğim değer verdiğim bir üniversite hocam var.

Hocam eski Milli görüşçü.

Bugün elbette AK Partili.

Hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın milli görüş yıllarından dostu.

AK Partinin kuruluş yıllarında bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile partinin genel çalışmalarında politikalarında aktif rol alan bir isimdir.

Bugün bile istediği anda Külliyede istediği insana telefonla ulaşıyor.

Hocamın ne kadar derin siyasi yapısı olursa olsun en büyük özelliği adaletli duruşudur.

Mertçe doğruya doğru yanlışa yanlış der.

Zaman zaman bu hocam da bana siyaseten yanlışları eksiklikleri anlatır.

Dert yanar.

Bende bunları fazla derinlere inmeden köşeme taşırım.

……………………

Hocam ile geçen günlerde yanında yine üniversiteden bir profesör arkadaşı varken şehrin ulaşımından şikayetçi oldu.

Dahası İstanbul’a gidecekmiş.  

Yüksek Hızlı Trende bilet bulamamış.

Sonra boş giden koltukları filan anlattı.

Ben lüzumsuz durdur muyum?

Hemen araya bir karışık attım gülerek;

“Hocam bari siz bizim gibi şikayetçi olmayın.

Söyleyin Beyefendiye Konya’ya ek seferler ek vagonlar konsun.

Bana gazı veriyorsunuz gidip yazıyorum.

Sonra ben muhalif oluyorum siz AK Partili.

Vekiller sizin talebeler dostlarınız.

Söyleyin yapsınlar.

Oyumuz yine AK Partiye değil mi?”

………..

Ben böyle konuşurken hocam kendi has üslubu ile gülüyor bir yandan da elinden düşüremediği sigaranın dumanını da keyifle içine çekiyordu.

Benim sustuğu görünce.

Derinden bir nefes daha çekti ve;

“Bak Uğurcum sana bir şey diyeyim mi?

Benim bizim camianın hem kızıp hep AK Partiye oy vermemiz İzmirli zihniyeti gibidir.

Şimdi nasıl İzmirli kendisini yönetenlerden memnun olmasada.

Hak ettiği hizmeti almadığını alamayacağını bilsede sandıkta gider oyunu yine AK Partiye vermez.

Bizde Konya olarak hep halimizden şikayetçi olsakda.

Gerçekten hak ettiğimiz hizmeti alamadığımızı bilsekde sandıkta gider bile bile AK Partiye veririz.

Bu durum bir felsefe konusudur.

Sen yine bizim şikayetlerimizi yazmaya devam et.

Ama sandıkta yine AK Partiye vereceğiz tabi ki.

Başka kimse var mı da?

……………

Hocamın bu konuda ve diğer konularda anlattıklarını akşam eve gidince kendi kendime kalınca karanlıkta uzun uzadıya düşündüm.

İnsanımız gözü ile empati yapmaya çalıştım.

Vallahi biz buyduk işte.

Bunun omuzu kolu bacağı çıkıntısı yoktu.

Gelin kız gibiydik.

O hem ağlar hem gider ya.

Bizde hem ağlar hem şikayet eder hemde oyumuzu veririz.

……….

Sağ ol hocam Allah razı olsun.

HİÇBİR ANLAM

İFADE ETMEYEN

DOLMUŞ DURAĞI

TABELALARI KESİNLİKLE

KALDIRILMALI 

MERAMLI rumuzlu okurumuz bir yorum yapmıştı.

Yorumun tamamını sizlerle paylaşmayacağım.

Ama şu bölüm çok önemli idi.

“Kaldırımlar üstünde bulunan ve hiç kullanılmayan dolmuş durak levhaları kaldırılsın.

Zaten hiçbir işe yaramıyor.

Ayrıca zaten yürümekte zorlanılan kimi yerde 3 metre kimi yerde 30 cm bile olmayan kaldırım genişlikleri yeniden akıl bilim ve istatistiki değerlere göre yeniden düzenlensin.

Üzerindeki telefon, doğalgaz, elektrik, çöp, kullanılmayan giysi, vb. Kutular bir nizam ve intizam içinde yerleştirilsin.

Üzerine araç park edilmesin ediliyorsa çekilsin ve yaya kaldırımı yayalara ait olsun ki insanlar yürümekten hem keyif alsın hem de yolda olsun ve varacağı yere sağ salim varsın.”

…………

Sizden Allah razı olsun.

Bunu defalarca şehri yöneten Belediye başkanlarına birebir anlattım.

Bu şehirde dolmuş durağı ne demek?

Kocaman Dolmuş durağı tabelası çakmak ne demek?

Yani dolmuş durağı dışında dolmuşlarımız yolcu indi bindisi yapamaz mı demek istiyorsunuz?

Hadi canım oradan.

Millet ile dalga mı geçiyorsunuz.

Biz nerede olursak olalım elimizi kaldır mı dolmuş durur.

Dolmuşta iken de nerede canımız isterse “inecek var” deriz dolmuş orada durur ve bizde orada ineriz.

Hatta yeşil ışık yanarken bile dolmuş sağda durur bizde araçtan ineriz.

Bunu bu şehirde bilmeyen var mı?

Peki parmağını oynatan var mı?

O zaman milletin aklı ile dalga geçmeyi artık bırakın.

MERAMLI okurumuzun dediği gibi kaldırın bu göstermelik levhaları da bizde hiç olmasa enayi yerine konmadığımızı bilelim.

FRENCİ OSMAN ABİ

HER GÖRDÜGÜN YAZILIR MI?

Siz değerli okurlarımız bizi gerçekleri ya da olanları görünenleri yazmamakla eleştirmekten yoruldunuz.

Haklısınız.

Bizde size hiç yalan demedik.

Buyurun FRENCİ OSMAN abi frensiz bir yorum yapmış;    

“Dün kutlamalar nedeniyle anıt alanına bende çocuğumla gittim.

Orada gördüğüm tüm protokol hazurunu makam araçları ile gelmiş her birinin şoförü kapısı açan bir kapı açıcısı park alanlarında yetkililerini sigara içerek beklerdi.

Ben 50 den fazla resmi araç saydım.

Bunu 81’le çarp üstüne Ankara’nın yükünü koy.

Ülen abi, abinden arabasını istesen vermez lakin sana bu millet cebinden binlerce insana araba almış. Kimin bindiği belli değil hepsi dolanıyor hepsi dururken bile çalışıyor.

Ama bu millet bu necidir demiyor.

Yazıktır günahtır nedir bu makam saltanatı.

Hadi valimiz binsin hadi belediye başkanı binsin nedir bu rektöründen müftüsüne ………………. yok il başkanından bilmem neyine kadar arabayla geziliyor.

Hadi gezen gezsin de bu mazotu benzini bu millet ödüyor.

Bilmem millet farkında mı?.”

…………..

Osman abim hayırlı işler.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanın gözlerini açması bazen çok acı verici olabilir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Demiryolu caddesinde iki şeritli yolda trafik ışıklarının önünde dörtlüleri yakıp aracımızı terk etmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.