KAÇIŞ RAMPASI
08 Aralık 2021, Çarşamba 09:10Hayat, kimi zaman amansız bir tırmanış, kimi zaman frenleri boşalmış kamyon gibi hiçbir çaba sarf etmeden yokuş aşağı gider. Ama tehlikelidir, rahatlığı bulamazsınız. Karşınıza tehlikeli engeller ve güçlükler çıkar. Ve insanın sabırsızlığı, yakınmaları ve paniklemeleri hayatı kendine zorlaştırır. Oysa insanı bekleyen mutlak son yolculuğunda, insanın zorluklar karşısında, tehlikelerden korunması için çarelere sığınır. Aynı yokuş aşağı giderken freni boşalan kamyonun sığındığı kaçış rampaları gibi sığınacağı nokta var mıdır?
Kaçış noktası ve sığınma noktası kurtarır insanı. Yeri gelir, istekleri ve arzuları, yeri gelir hayatın üzerine yüklediği ağır yüklerle hayat yolculuğunu sürdürmeye çalışır. Sırtınızda ki yüklerin ağırlığından belki yorulmaktasınız ama yolu tamamlamanız gerekir. İnancınız vardır, işte o yüzden ağır gelmez o yükler. Ama tehlikelerden kendinizi korumak için mola vermek gerekir. O molalar hızınızı kesmek için olan kaçış rampaları gibi içinizin ve vicdanınızın frenlemesine ihtiyaç duyarsınız.
Belki önünüzde geceler boyu sürecek bitmez tükenmez zannettiğiniz uzun bir yol vardır, belki de köşeyi dönünce bitecek bir yol. Bu uzun yolun her kilometre taşında sırtınıza tonlarca yük biner, ama o yolu bitirmek zorundasınız, katlanmak zorundasınız. Çünkü dünyaya gelişinizle bu yüke hazırsınız ve hayatın güzelliklerine de, acılarına da hüküm giymişsiniz.
Yol, hep aynı mutluluk ve aynı acılarla ilerlemez. Sizi, yokuşlar, inişler, duvarlar karşılar, umutlar, bekleyişler, mutlulukla mutsuzluk arasında sıkışmalar ve gereksiz insanlar, beklenmedik olaylar yoracaktır. Ama siz kendinizi ve yüreğinizi tanıyorsunuz. Ne yokuşları aştınız, ne karanlık geçitlerden düşe kalka geçtiniz.
Her düşüşünüzde akıl verenler oldu, olacak da. Hepsi ben olsam şöyle yapardım diye haddi olmadan konuşurlar. Ama bir kere olsun aynı düşüşü yaşamamışlardır, senin yaşadığını da, senin yüreğinin feryadını da, senin sessizce kabullenişini de bilmezler. Onlar sadece yaşamadıklarıyla hadsizce yol gösterme derdindeler.
Yaşadıklarınızdan siz sorumlusunuz ve hatalarınız varsa bunu görüp düzeltecek olan da sizsiniz. Bir can vardır, kimden aldıysanız ona teslim edecek olan da sizsiniz, sizin yerinize bunu kimse teslim edemez, kimse sorumlu tutulamaz, kimsenin de müdahale hakkı yok.
Yol da önemli, yolcu da. Önemli olan yolun bize söyledikleri, işaret levhalarının yol göstericiliğini ihmal etmemek. Düşüşlerdeki acılardan yılmamak, göğüs germek, yeri ve zamanı gelince o engellerin üzerinden kuş misali uçup aşmak gerekir.
Yollar, inişli çıkışlıdır, bunu bilirsiniz. Hedefe varmak için bunları göze almak zorundasınız. Ama hedefe varmak için bazen romantizm, bazen neşe, bazen de acıyı göğüslemeyi bilmeli. Yeri gelir dağlar aşarsınız, büyük sıkıntıların üstesinden gelirsiniz, yeri gelir düz yolda yolunuzu şaşırırsınız. Ama yola revan olmak, zorlukları göze alarak durmamak lazım. Ama bazı inişli ve düz yollarda dikkat etmek gerekir. Düz yollar rehavete yönlendirirken, inişli yollarda hız kontrolünüzü kaybedebilir, siniriniz bozulabilir. İşte böyle durumlarda mola vermek, kaçış noktalarını kaçırmamak ve kendinizi kontrol etmeniz gerekir. Çünkü taşıdığınız her ne varsa size emanettir, size zimmetlidir.
Ne hızlı gidip nefsinizi azdırın, ne de inişlerde aşırı kendinizi zorlayıp durdurulamaz olmayın. Yeter ki aşırılıktan kaçının ve kaçış noktalarının size neler öğrettiğini kulak ardı etmeyin, görmezden gelmeyin. Kaçış noktalarını kaçırmamak ustalık işi, yaşadıklarınızdan edineceğiniz tecrübelerdir. İşte acıların telafisi ve mutluluğu yakalamanın yeridir bu kaçış noktaları. Mesele, mutluluğun da, çekilen acıların da hakkını verebilmekte, onları gereği gibi ağırlayabilmekte. Eğer ağırlayamazsanız, kontrolü kaybeder, oradan oraya savrulur, hatta yükün altında ezilirsiniz.
Yolda tedbirli olmak ve yolu selametle tamamlamak, harika bir şeydir. Çünkü tedbir, yolda karşınıza çıkacak sıra dışı şeylere hazırlıklı olmayı sağlar. Tedbiriniz olmazsa yolda başınıza gelen riskler sizi endişelendirir, heyecanlandırır, karar vermenizi güçleştirir, yavaşlatır hatta yanlış yola sürükler, yorulursunuz ve sonra da yoldan çıkmanıza neden olur. Her engele soğukkanlılıkla yaklaşmak gerekir. Çünkü heyecanın yanlış yaptırma ihtimali yüksektir, endişe de yolda ilerlemenizi engeller. O yüzden soğukkanlı olmak tek çaredir.
Uzun veya kısa olan bu yolda macera aramaya gerek yok. Sağlıklı bir yolculuk için akıl ve vicdanın kontrolüyle hamle üstüne hamle yapmanız gerekir. Maharet, bu hamleleri yerinde ve zamanında yapabilmeyi bilmektir. Yersiz hamleler de sizi yolunuzdan alıkoyar. O yüzden hayatınızın her evresinde karşınıza çıkan kaçış noktalarını göz ardı etmeyin ki, duvarlara çarpmayın, uçurumlara yuvarlanmayın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.