KADIN OLMAK
10 Ekim 2024, Perşembe 00:20Yaşamak nefes almaktan mı ibaretti? Her nefes alan kadın , aslında yaşıyor muydu? Gözleri yaşlar içindeyken, vücudu darp izleri ile doluyken , içine attığı sayısız acıyı dile getirmekten korkarken , çaresizken , huzursuzken ... de yaşıyabiliyor muydu? Evet yaşıyordu. Sanırım herkes için sorun çıkartan da buydu “ KADINLARIN YAŞAMASI”
Anlatmakta güçlük çekiyorudum anlatamıyordum satırlarımı silip tekrar ve tekrar yazmaya çalışıyordum . Kağıt ellerimde parçalanıyordu tıpkı kadınlarımızın bedenlerinin parçalandığı gibi. Bahane basitti : “ sinirlendim dövdüm, açık giyinmişti kim olsa taciz ederdi, karım değil mi istediğimi yaparım, benden başkasına nasıl gönlünü kaptırabilir, erkek çocuğu doğurmadı, kadın o tabiki de temizliği kendisi yapacak, bu saate kadar nerdeydin, akşam akşam dışarda ne işi var ... “ Kafamın içi insan olmayan fakat insan dediğimiz cahillerin sözleri ile doluydu, kulaklarımı kesmek istiyordum sayısız bahane ölümlere sebep olmamalıydı hiçbir kadın ve çocuk eziyet görmemeliydi bu hastalıklı düşünce tarzı yanlıştı . Ama en çok yanlış olan ölmeyi hak eden bu vahşi insanların başı boş ortalıkta dolaşmasıydı. Yaşamayı sadece nefes almak zannedenlere çok yazıktı öyle ki tam anlamıyla yaşamayı en çok kadınlar ve çocuklar hak ediyordu. Gökyüzünde tek başına parıldayan yıldızlara benzetiyorum kadınlarımızı ışıl ışıl ve umutlu. Her şeye rağmen gülümseyen yüzleri, bize büyük ders veriyordu . Her kadının ağzında birer maske vardı o maske , altında yatan kötü durumlar için örtü görevi görüyordu böylece kimse fark etmiyordu olanları. En azından erkekler öyle sanıyordu. Kadın , kadının halinden anlardı en kalın maskenin altında yatanı bile görürdü. Her birisi kaderini kabullenmişti tek günahları kadın olarak dünyaya gelmekti. İntikam istemiyecek kadar duru bir kişiliğe sahiptiler sadece onlara edilen bu gereksiz eziyeti kabul etmiyor ve eşitlik istiyorlardı. Kadın ve erkeğin bir ayrımı olmamalıydı. Hastalıklı zihinlerin yönettiği hastalıklı bedenlere bir çare bulunmalıydı . Geleceğimizin her geçen gün güzelleşmesi , yaptığımız hatalardan ders almamız gerekirken biz nedense hep dikenli yollarda yürümeyi tercih ediyorduk, bu dikenler sadece kadınlarımıza batıyor olmalı ki diğerleri halinden oldukça memnundu . Ama artık susumak ve sessiz kalmak yoktu bu dünyada herkes yaptıklarının günün birinde erken yada geç ölüm, bu dünyadan onları ayırmadan bulacağını farkına varmalıydılar . Artık tek isteğim buydu : kadın olmak bize verilmiş en büyük nimetti ve dilerim ki bütün kadınlar günün birinde vâr olduklarına sevinecek ve şükredeceklerdi, azap çektirenler ise kahrolacaktı . Ve telefonuma gelen o güzel bildirim de dileğimin gerçek olacağına dair az da olsa beni ümitlendirmişti “ hiçbir kadın cenneti bulmak için , bir erkeğin cehennemine katlanmak zorunda değildir. “ Cennet kadınlarımızın, kızlarımızın ayaklarının altındaydı cehhenem de yanmaya gerek yoktu.
Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle de vedalaşmak isterim sizlerle “ Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Umalım ki tüm kadınlarımız göklere yükselsin yeniden umalım ki kadın olmak her devirde gururla söylemeye devam edeceğimiz bir alışkanlık haline gelsin. Son kez umalım ki tüm kadınlarımız kadın olduğu için yaşamaya devam etsin.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Rabia
13-10-2024 02:11Okuma alışkanlığı edinememiş bir topluma bu güzel düşüncelerini yazarak ifade etmek cesaret ister. Bu yaşta bu cesareti ve sorumluluğu alabilmek büyük bir yetenek. Umarım yılmadan usanmadan kendini daha çok geliştirerek daha fazla insana sesini duyurabileceğinden şüphem yok güzel kardeşim. Başarılar.
Derya
12-10-2024 23:54Çok güzel ve içten bir yazı olmuş tebrik ederim başarılarının devamını dilerim
Hakan
12-10-2024 20:57Anlatılması gerekeni, anlaması gerekene çok güzel ifade etmiş, anlaması gerekenin anlamadığı için ne yapılması gerektiğinide belirtmişsiniz. Toplumsal bir yara halini alan bu konu hakkında ki yazınız için devrik ediyorum.
Ercan
12-10-2024 20:35Başarılarının devamını dilerim bu anlamlı yazı için tebrik ederim ???
Cskn klc
12-10-2024 16:55?
Furkan Özlen
11-10-2024 20:46Bir kadın karnına dünyayı sığdırabiliyor ama biz o kadını onun yarattığı dünyaya sığdıramıyoruz. Bunu başarabilmek için böyle yazıların yazılmak zorunda bırakılması Türk Cumhuriyeti Devleti için bir utanç kaynağıdır. Gelecek nesillerin bu yüz kızartıcı durumu tersine çevireceğine dair en güzel örneklerden birisidir bu yazı. "Vatanın bütün ümidi ve geleceği size genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır"
Dilek Yıldırım
10-10-2024 21:56Gerçekten böyle yazabilmek ayrı bir yetenektir. Söz konusu acıları yaşamadan bu denli derinden kaleme dökmek ayrı bir empati yeteneğidir. Yazıların devamını bekleriz ve gönülden tebrik ederiz
Yasemin Nurlu
10-10-2024 20:45Yaşananlara tercüman olmak için kaleme almış olduğun bu yazının , insanların kalbine , ruhuna ulaşması dileğiyle , tebrik ediyorum.
Efil Yılmaz
10-10-2024 20:43"Cennet,annelerin ayakları altındadır."diyerek kadına en yüksek değeri veren dinimin, ümmetin değerli kadınları malesefff son yıllarda hiç de haketmedikleri şekilde değer görüyor ya da katlediliyor...Bu konuyu tekrar tekrar gündemde tutmak lazım...Kalemine sağlık...
Vesile Taga
10-10-2024 19:48Maalesef ki günümüzde kan donduran kadın ve çocuk cinayetleri yaşanıyor inşallah böyle güzel yazılarla ,eylemlerle farkındalık oluşturabilirsiniz bu yazıyı kağıta dökerken ne kadar üzüldüğünü tahmin ediliyor emeğine sağlık diyorum
Gülsün Kaya
10-10-2024 16:25Güzel kızım, son zamanlarda gördüğümüz kabuslara, bu kadar hassas yaklaşman seni haketmediğin unutsuzluklara sürükleyebilir ama; bir yandan da duyarlılığın insanlığa dair umut veriyor. Kalemin susnasın, sen susma.
Aslı Özfidan
10-10-2024 16:15Bu yaşta sana bunu yazdıranları kınıyorum. Umarım mutlu kadınların yaşadığı bir vatan bırakabiliriz sana. Eline sağlık.
Dilek SAĞLIK
10-10-2024 16:06Sözün bittiği yerde hislerimize tercüman olan güzel bir yazı olmuş…
Yakup YEŞİL
10-10-2024 15:52Kadınlar insandır, biz insanoğlu ?
İlker Gökpınar
10-10-2024 15:50Başarılarınızın devamını dilerim.
Halil
10-10-2024 15:36Kadınlarına değer vermeyen saygı duymayan toplumların geçmişte olduğu gibi günümüzde de ne durumda oldukları ortada. Her zaman baş tacımızsınız.
Zeliha
10-10-2024 15:29Tüm kadınlarımızın sesi olan çok güzel bir yazı tebrikler?
Dilek Acun
10-10-2024 15:22Paramparça edilen bedenler,hunharca katledilen analar, çocuklar bu yaşanılanlar gerçek mi yoksa Türk milleti olarak hepimiz ruyadamiyiz aynı rüyayı görmek mümkün mü? Günümüz gerçeği ve kadınlarımızın içinde olduğu durumu bukadar güzel anlatabilirdin ancak yüreğine sağlık güzel yavrum