KIRMIZIYIZ AMA MAVİ GİBİ YAŞARIZ…
16 Mart 2021, Salı 08:32Konya’mız virüs bakımından en riskli şehirler arasında. Tabii renk kodu “KIRMIZI”. Bana göre “KIPKIRMIZI”.
Şehrimizde değişen bir şeyler yok. Hani mavi illere bir takım ayrıcalıklar tanınmıştı ya. Dükkanlar alabildiğine açık, sanki virüssüz hayat gibi.
Konya’mızın da tek farkı Pazar günü tek gün kısıtlama olması. Haaa akşamları saat 21:00 ve 05:00 arası kısıt yine var.
Hani; şehrimizin kırmızı olması bizleri telaşa düşürdü mü azınlıkla evet, çoğunlukla hayır.
Yetkililerimiz rengimizin kırmızı olması sebebiyle uyarılarda bulundular, medyaya açıklamalarda bulundular.
Belediyelerimiz, reklam panolarında değişikliğe gidip, mavi istemeye başladılar.
Toplu ulaşımda bir değişiklik, tedbir var mı? Yok… Kalabalıklardan kaçınmada bir önlem var mı? Yok. Maskede duyarlı vatandaşlara hayranım. Allah onlardan razı olsun. Maske takmayan veya takıp çenesinin altına indirip onu aksesuar gibi kullananlara elbette diyeceğim var, terbiyem de her şeye müsait ama yazılmıyor işte.
Sosyal mesafe? Unlu mamullerden ekmek v.b. alıyorum. Kasaya yığılmış insanlar. Pazar yerlerinde bir tezgahın önüne yığılmış insanlar, ben sosyal mesafe diyeceğim ama satıcının maskesi yok, cazgır gibi bağırıyor.
Temizliğe gelince; imandandır diyorlar ama temizliklerini görmediğimiz için imanları ile ilgili yorum yapamıyoruz.
Sen ne yapıyorsun? Diyeceksiniz. Tek kullanımlık eldivenler cebimde, yedek maskelerim cebimde, küçük şişe kolonyam cebimde. Eve gelince ilk işim şahsi temizlik ve gargara…
Yani batı cephesinde değişen bir şey yok. Haaa, Silahlı kuvvetlerde ki gibi önceden haberli, denetleme olursa ufak bir kımıltı oluyor.
Üzülmemek mümkün değil. Ufak bir eleştiride insanların tepkisi çok oluyor. Hani sütten çıkmış ak kaşıklar ya. Ama birde süte baksalar ya.
GÜNLÜK VİRÜS RAKAMLARI NE DİYOR?
Anlayana çok şey diyor. Sivrisinek, davul zurna meselesi. İş yerlerinin açılmasını yanlış yorumlayanlar var…
Adana’da bir restoran tıka basa dolu. Şikayetle güvenlik güçleri geliyor. İş yeri sahibi sandalyeleri dışarı fırlatıyor. Onun için para candan önemli. Belki de canına tak demiş parasızlık. Gelsinler cezayı yazarsa yazsınlar diyor.
Bu arada bir şeyi ilave edeceğim. Eskisi gibi kurumlarımız kendiliğinden faaliyete geçmiyor. Ya üstten bir talimat gelecek yada şikayet üzerine faaliyete geçecekler. Ehh… Herhalde onlarda yoruldu.
Gelelim esas meseleye, rakam meselesine. Gazi Üniversitesi, Enfeksiyon Hst. Uzmanı Prof. Esin Davutoğlu Şenol televizyonda konuşuyor.
En büyük sıkıntıların başında normal hastalara bakamamak olduğunu söylüyor. Sürekli ameliyat ve kontrolünü erteleyen kalp hastaları canlarını kaybediyor. Diğer hastaların da hastalıkları ilerliyor. Tiyatro sanatçımız Rasim ÖZTEKİN’i de kalp ameliyatını ertelemesi yüzünden kaybetmedik mi?
Prof. Esin Davutoğlu Şenol başka çok önemli konuya temas ediyor.
Vaka ve hasta sayısı artıyor. Her ne hikmetse vefat sayısı artmıyor. Hasta sayısı yüzde yüz artmış neredeyse hasta sayısı eh biraz artmış vefat sayısı aynı. Batı ülkelerinden grafikler gösteriyor, vaka sayısı ne oranda artmışsa hasta sayısı da ve de VEFAT sayısı aynı oranda artıyor. Bizde orantı işlemiyor. Prof. Esin Hanımefendi vefat sayılarının gerçeği yansıtmadığını, düzeltilmesi gerektiğini söylüyor.
Ayrıca Senegal ülkesinin virüsle mücadelede nasıl başarı gösterdiğini anlatıyor. Yetkililer kapı kapı dolaşıp virüsle ilgili ve korunma tedbirleri ile ilgili birebir, yüz yüze açıklamalarda bulunuyorlar.
Çin’in mücadelesini örnek gösteriyor. 12 milyona tam kapanma, 60 milyona da kontrollü kapanma uygulayıp, virüsü 80 bin ölümle atlatıyorlar. Çin’in nüfusunu düşünürseniz bu rakamın ne kadar düşük olduğunu görürsünüz.
Ülkemizde tedbirler de sıkıntı olduğunu söylüyor, Profesörümüz.
Anlıyoruz ki yapacağımızın azını yapmışız. Daha etkili olabilirmişiz.
OKULLAR NE ALEMDE?
Başka alemde desek yeri olur. Kırmızı olan yerlerde eğitim kısıtlı ama köy okulları ardına kadar açık. Denetimin ve virüsle mücadelede bilgilerinin en az olduğu köylerimiz. Belki de köylülerimiz hiç maske takmamışlar. Vefat halinde taziye ziyareti ile bir araya gelenler ki farklı illerden gelenler de var. Virüs alışverişinde bulunuyorlar. Sonuç, bazen duyuyorsunuz, bilmem kaç köy karantinada diye. Köyde vefat edenleri duymazsınız, yazmaz da defnedilir gider. Ondan sonra da vefat sayıları hep sabit olur. Köyü şehir gibi kontrol edemezsiniz, evden çıkmaması gerekenler çıkıp dolaşırlar. Siz köyün girişine koyduğunuz iki jandarmanızla olayı çözeceğinizi zannedersiniz.
Şehirlerde okullar açık, özel okullar tam açık. Dershaneler tamamen açık. Dershaneye giden öğrenci virüsü kapıp, okula getiriyor. Sonra dershane karantinaya alınıyor. Siz medyadan duyar mısınız? Duyamazsınız. Yazmazlar, yazılmaz.
Bu arada inanılmaz tedbir alan özel okullarımızı kutluyorum.
Unutmadan söyleyeyim. Veli toplantıları çok yoğun biçimde yapılıyor. Eh! İşin ucunda para var. Veliyi ikna edeceksiniz. Bari veli toplantılarını yasaklayın. Zira bütün okulun öğrenci velileri kademeli olarak okula geliyor.
Virüsle mücadele, dostlar alışverişte görsün şekliyle devam ederse çok sıkıntı çekeriz.
Eğer rüyanızda bile olsa, maviyi görürseniz hayra yorun, şükredin. Esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.