KONUK VE KONYA GIDA VE TARIM ÜNİVERSİTESİ

Hayatı, geçmişi, yaptığı hizmetler ve  konum açısından farklı olan insanları, bu ülkenin şansı ve zenginliği olarak görmek lazım.                                                                                                                                  PANKOBİRLİK  Genel Başkanı Recep Konuk’da böyle bir insan.   

Anlayacağınız sıradışı ve müstesna.                                                                                     

Böyle insanlar hayal edilemeyenleri hayal ediyor.                                                               

Hayata geçmesi mümkün olmayanları gerçekleştiriyor.                                                                                  

Farklı bir hizmeti hayal etme ve hayata geçirme anlamında karşısına çıkan ne kadar zorluk varsa yıkıp, geçiyor.  Engel ve imkansız, kelimelerinin hiç bir anlamı yok bu karaktere  sahip insanların hayatında.                                                                                                                                                          

Böyle düşününce yerelde  ilk olarak Recep Konuk aklımıza geliyor doğal olarak.                     

Ve.. “Keşke, Konuk gibi hayal gücü  ve hayal  ettiklerini başarma kapasitesi yüksek olan  50-100  insanımız  daha olabilseydi bu şehirde” diyorum. Bunu derken,  ilk önce yakın geçmişte yaşanan “İslami Holdingler”i  kuran insanlar geliyor aklımıza. Onlardan büyük bir parasal enkaz kaldı geriye. Yüz binlerce insanın 20-25 milyar dolar civarındaki birikimi buharlaştı.  Bir de iyi niyetli ve inanç sahibi insanlara güven bunalımı meydana geldi.                                                                                                         

Biz  en iyisi can sıkıcı bu konuyu  bir kenara  koyalım ve Recep Konuk’a dönelim. Esasen bunu  bir  hatırlatma ve örnek olma açısından yukarıdaki mukayeseyi yaptık.  Yani başkalarının parasını, birikimini ve kazancını kimin ne kadar değerlendirdiğini ve bu konuda başarılı olduğunu çok kısa anlatmak istedik.                                                                                                                                        

Recep Konuk’la bizim tanışıklığımız Lise yıllarında oldu.                                                                          

O yıllarda siyeseti seven genç bir milliyetçiydi.                                                                 

Hareketliydi, bilgiliydi.                                                                                                                       

Her Türk genci gibi onun da ülke ve devlet konusunda hassasiyetleri vardı. Fakat o fikirlerinde daha iddialıydı ve taviz vermiyordu.                                                                                                                                   Köy çocuğuydu.                                                                                                                                                  

Ailesi çiftçilik yapıyordu. O da ailesine tarlada her aşamada çalışarak yardım ediyordu. Tarla sürüyor, ekin ekiyor, çapa yapıyor, elleriyle pancar, fasulye, kavun, karpuz  söküyor. Elindeki dirgenle remorklara gece gündüz demeden,  soğuk sıcak demeden hasat ettiği ürünleri yüklüyodu. O yıllarda da hiç bir zorluk ona engel olamıyordu.                                                                             

Sonraki yıllarda Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi ve kısa bir öğretmenlik dönemi geçirdi.          

Çumrada bir yandan çiftçilik yaparken diğer yandan da ticarete başladı.             

Siyasete ilgi duymaya devam etti. Bu işleri yaparken  Çumra Belediye Başkanı oldu.        

Uzatmayalım.. 1999 yılında Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanlığı’na aday olunca, herkesi şaşırttı. “Olmaz bu iş. Recep Konuk’un bu kadar uzun boylu  düşünmesi yanlış. Seçimi kaybedecek”diyen, bir çoğunluk vardı karşısında. Ama o kararlıydı. Sıradışı bir  insandı. Mücade, onun doğasında vardı ve hayat tarzı haline gelmişti. İlk gençlik yıllarında geçirdiği zor şartlar onu pişirmiş ve  kamçılamıştı.O olacaksa en iyi yerde ve en yüksekte olmalıydı.                                                                              

O yıl yapılan Pancar Kooperatifi seçimlerini kazandı. Seçimi kazanırken 50 yıllık saltanata da son verdi. Şehrin egemenleri toplanmış ve karşısına çıkmıştı ama o kararı ve cesareti sayesinde her türlü engeli yıkıp geçti.                                                                                                                                       

Seçimleri kazanıp Konya Şeker’in başına geçtiğinde, tek bir Şeker Fabrikası vardı ve orda da yalnız 600-700 kişi çalışıyordu. Bugün şirketler  topluluğunda 12 bin insan çalışıyor. 2018  yılında eski parayla yaklaşık 12 katrilyon  ciro yapan şirket, dünyada 68 ayrı ülkeye  ihracat yapıyor.                 

 Recep Konuk, durmak bilmiyordu.                                                                                                

Farklı alanlarda fabrika üstüne fabrika yaptı. 2004 yılında Çumra’da 2. Şeker Fabrikası’nı kurarak, pancar ekim alanlarını iki misline çıkarttı. Fabrika sayısı 45 oldu. TORKU’yu kurdu ve TORKU’yu bir dünya markası yaptı. Bu fabrika Konya’nın ihracat şampiyon oldu  ve yılda 100 milyon dolar ihracat yapar  hale  geldi. Sonra Kangal ve Soma’da enerji işine girmesi teşvik edildi. Siz “Girdi de ne oldu?” demeden önce, ben söyleyim.Keşke bu işe hiç girmeselerdi..                                        

Sonraki yıllarda baktık ki Recep Konuk’un girişimleri ile Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi de kurulmuş. “Bilgiyi ürüne dönüştüren üniversite” sloganıyla kurulan bu üniversite 2016 yılında öğrenci kabul etmeye başladı. Uluslararası araştırma üniversitesi mantığı ile kurulan ve bu çerçevede eğitim dili ingilizce olan üniversite dünyanın önde gelen araştırma üniversiteleri ile ikili işbirliği anlaşmaları da yapmış durumda.                                                                                                                                                      

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nde Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ile Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi olmak üzere üç fakülte bulunuyor. Söz konusu fakültelerde Bitkisel Üretim ve Teknolojileri, Moleküler Biyoloji ve Genetik, Gıda Mühendisliği, Bilgisayar Mühen8disliği, Biyomühendislik, Elektirik-Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Ekonomi, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik, Psikoloji ve İç Mimarlık Bölümleri bulunuyor. Üniversite bünyesinde lisans programlarının yanısıra 10’dan fazla programda da yüksek lisans eğitimi veriliyor ve eğitimler ingilizce ve Türkçe olarak yapılıyor.                                                                                                                   

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nde gıda, tarım ve sağlık alanında kullanılan ve tamamına yakını  yurt dışından ithal edilen tanı kitlelerinin yerli  imkanlarla üretilmesi hedefleniyor. Bunun için KİT-ARGEM tanı kitlerinin ve kitlerde kullanılan temel materyallerin yanı sıra bu amaçla kullanılan cihazların geliştirilebilmesi için gerekli altyapı sağlanmış. Ayrıca SARGEM (Stratjik Ürünler Araştırma  Geliştirme Merkezi)  bünyesinde yer alan Özel Gıda Kontrol Labaratuvarı ve Biyosidal Ürünü Analiz Labarutuvarında özel sektör başta olmak üzere, yetiştirici-üretici birlikleri, vakıflar, meslek kuruluşları, odalar-borsalar ve gerçek şahıslara AR-GE’nin yanı sıra test ve analiz hizmetleri sağlanıyor. SARGEM  120 farklı analiz yapma yetkisine sahip.                                                                                           

Hayatı, geçmişi, yaptığı  hizmetler ve konumu açısından farklı olan insanları, bu ülkenin şansı ve zenginliği olarak görmek lazım.                           

PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk’da böyle bir insan.                                         

Bir köy çocuğunun, çiftçinin, akıl, mantık, sabır  ve irade göstererek hayallerinin peşinden koşması  halinde ne yapabileceğini göstermesi bakımından , Recep Konuk sayısına  az rastlanan  örnek bir  insan.                                                                                                                                                               

Recep Konuk  gibi zor şartlarda yetişen,kavrulan, yanan, köyden şehre gelen sonra dev bir üretim ağı kurarak  ülke ekonomisine katma değer yaratan insanlar daha farklı oluyor. Onların sıradışı hayatları ister istemez insanların dikkatini çekiyor.                                                                          

Aman nazar değmesin. Kem gözlere şiş.