Konya Ovası, Obruk Ovasına mı Dönüşüyor?
19 Eylül 2023, Salı 00:14Rüzgâr erozyonu denilince ilk akla gelen Karapınar, oluşan obruklarıyla ülke gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Vatandaş, nerede ne zaman obruk oluşacağı kaygısını taşıyor.
Yine en son oluşan obruğu ise Karapınar ilçesi Beşağıl mevkiinde, patates tarlasındaki tarım işçileri obruk oluştuğunu fark etti. Çapı yaklaşık 20 metre, derinliği ise 15 metreyi bulan obruğu görünce tedirgin olan işçiler, durumu yetkililere bildirdi.
Obruğun oluştuğu tarlanın sahibi, ilaçlama için tarlada bulundukları sırada obruğu fark ettiklerini, akşam olduğu için yanına çok yaklaşamadıklarını söyledi.
Obruğu gündüz görmeye tekrar gittiklerinde boyutunu anlayabildiklerine dikkati çeken tarla sahibi, "Akşam gördüğümüz obruk gerçekten var mı, yok mu kafama takıldı. Çünkü bir gün önce tarlaya girdiğimizde böyle bir şey yoktu. Sabah işçilerle beraber baktık, obruk gerçekten vardı" dedi.
Konya Ovası'nda yer altında zamanla eriyen kalker taşlarının boşluk oluşturması ve zeminin çökmesiyle oluşan obruk sayısının yıllar içerisinde hızlı artışı, tedirginliğe neden oluyor.
Obruklar aslında doğal jeolojik bir olay, endişe yaratmasının nedenini genelde dağlık bölgelerde görülen bu olayın yerleşim alanlarında oluşmaya başlaması
Normal şartlarda oluşumu için 50-100 yıl gerekiyor…
1920'lerden 2000'li yılların başlarına kadar yıllık 1-2 obruk oluşumunun görüldüğü bölgede 2010'da 17 obruk meydana gelirken, 2020'de bu rakam 43'e yükseldi.
1920 ile 2009 yıllarında ise toplam 95 obruk oluştu. Geçen yıl hariç son 10 yılda ise (2010-2020) farklı çap ve büyüklükte 309 obruk görüldü.
2020'de 94 bilinmeyen ve daha önce oluşan yeni obruk tespit edilirken, geçen yıl daha önce oluşan ancak literatürde olmayan 1742 obruk belirlendi. Böylece geçmişten günümüze tespit edilen obruk sayısı 2 bin 240 oldu. Karapınar'ın yanı sıra obruk oluşumları Karatay, Çumra, Selçuklu, Ereğli, Halkapınar ve Emirgazi ilçelerinde de görülüyor.
Obruk Nedir?
Obruk kısaca yer altında kireçtaşı gibi eriyebilen kayaçların zamanla boşluklar meydana getirmesi ve bu boşlukların tavanlarının çökmesiyle oluşan karstik yer şekli olarak adlandırılabilir.
Nasıl Oluşur?
Obrukların çoğu iki şekilde oluşur. İlk olarak alttaki eriyebilen kayaçlar topraktan sızan sularla çözünürler ve kayaç içinde bulunan doğal boşluklar genişler ve üzerlerinde bulunan toprakla doldurulurlar.
Yer altı suyu kayacı çözmeye devam ettikçe toprak ortadan kalkar ve geride yamaç eğimi düşük, derinliği fazla olmayan çöküntüler bırakır. Komşu obruklar birleştiğinde ise çözünme vadileri denilen daha büyük, düzensiz, kapalı bir çöküntüler ağı oluşturur.
İkincisi ise obruklar bir mağara tavanının çökmesi sonucu dik kenarlı bir krater şeklinde oluşabilir. Bu yolla oluşan obruklar özellikle nüfusun fazla olduğu bölgelerde tehlike oluşturabilir.
Türkiye’de yıllık ortalama yağışın en az görüldüğü (Karapınar 283,9 mm, Konya 319.4 mm) ve yarı kurak bir iklime sahip olan Konya Kapalı Havzası’nda son yıllardaki kuraklığa ek olarak su ihtiyacı yüksek olan tarım ürünlerinin ((şeker pancarı, mısır, ayçiçeği, sebze, yonca vb.) ekiminde görülen artış, havzadaki binlerce derin sulama kuyularının sayısının çoğalmasına neden oldu.
Bölgenin kapalı havza olması ve burada yüzeysel akışa geçen geniş bir akarsu ağının bulunmaması tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacının büyük ölçüde yeraltı suyundan karşılanması sonucunu doğuruyor.
Türkiye’de tatlı su kaynaklarının %72’si tarım sektöründe kullanılıyor. Oysa bu oran Konya Kapalı Havzası’nda % 88’i buluyor.
Kullanılan yeraltı suyu ise sonsuz değil ve tükenecek olan bir kaynak. Her geçen yıl talep artmasına bağlı olarak yeraltı akiferlerinden daha fazla su çekilmekte ve yeraltı su seviyesi hızla düşüyor.
Bunun sonucunda bölgede; yer altı su seviyesin de alçalma ve yeni obrukların oluşumu başta olmak üzere toprakta tuzlanma, pek çok bataklık ve kaynakların kuruması, çevredeki göllerin seviyelerinin düşmesi gibi çeşitli çevre sorunları ortaya çıkıyor.
Obrukların Türkiye coğrafyasında en yaygın Konya'da görülmekle birlikte bunun yanı sıra Sivas, Batman, Çankırı, Eskişehir, Diyarbakır, Manisa ve Afyon gibi illerde de görülüyor.
Yani mesele Konya’nın değil ülkenin meselesi.
Sonuç olarak;
Suyun daha bilinçli kullanımı konusunda caydırıcı tedbirler alınmalı ve damlama sulama kullanımı zorunlu hale getirilmeli
Karapınar bölgesinde özellikle az su tüketen bitkilerle bu bölgede tarım faaliyeti sürdürülmeli.
Çok su tüketen tarım bitkilerinin ekimi kurak bölgelerde yasaklanmalı ve sulak bölgelerde ekimine izin verilmeli
Az su tüketen bitkiyi eken çiftçiler maddi olarak daha çok desteklenmeli.
Obruk oluşum riski olan bölgelerde yapılaşmaya izin verilmemeli
Bugünkü yazımızı herkesin bildiği fakat bir türlü yapamadığı bir hadisle bitirelim.
Peygamber Efendimiz(sav) “Abdestinizi dere kenarında alıyor olsanız bile, suyu israf etmeyiniz.” buyurmuşlardır.
Kalın sağlıcakla
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Namık CEYHAN
19-09-2023 10:24Muzaffer Hocam elinize emeğinize sağlık. Yine bölgemizde yaşanan çok önemli bir çevre sorununa dikkat çekmişsiniz. Yıllardır söylüyoruz, ancak bizim insanımız yaşamadan görmeden öğrenemiyor. Yer üstü ve yeraltı sularımız tükeniyor, herkes başkasından tedbir bekliyor. Allah sonumuzu hayır etsin inşaAllah.