“KONYA’DA GENİŞ YOLA NE GEREK VAR? UÇAK MI İNDİRECEKMİŞ?”

Haftanın ilk yazısında maalesef hep sitem ettiğimiz vizyonsuzluğumuz çapsızlığımız ile ilgili yaşanmış bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hani geçtiğimiz hafta içerisinde sizlere küçücük bu şehrin trafik sorunu ve olmaz olmazlara dikkat çekmiştik.

İşte bu kafanın yakın tarihte yaşanmışlığını birebir işittim.

Bunu birinci ağızdan duydum yaaa

Vallahi ölmem artık.

Şehir ile ilgili yanlış düşünmediğimin en güzel örneğini canlı misalini gelin birlikte okuyalım.

Atatürk ve Rahmetli Nalçacı’yı da bu olayın şahidi büyüğümüz anlatıyordu;

“Atatürk Kızılay meydanına en az 100 metre genişliğinde bir yol yapılması talimatını verir.

O akşam masada bu talimatı düyunlar birbirlerine bakarlar,

Gerçekten 100 metre genişliğinde yol mu yapılacaktır?

Birileri ertesi günü akşamı hatırlatarak Paşa’ya sorarlar.

Paşa akşam masada söylediği tekrarlar.

(Atatürk’ü sevmeyen grup ise burada şu paylaşımı yapar.

Atatürk’ün kafası iyi olduğu için yanlış söylediğini sanarak ertesi gün tekrar sorarlar)

……………..

1928 yılında sonuçlanan Ankara’nın planı için yapılan yarışmayı Alman Mimar Jansen kazanır.

Ankara’da Jansen Planı uygulanması için çalışmalar başlatılır.

Plan doğrultusunda aynı yıl çıkan 1351 sayılı yasada, Kızılay’dan geçen Atatürk Bulvarı’nın 40 metre sağında ve solunda özel mülkiyet edinilemeyeceği ile ilgili madde yer alıyor.

Kamulaştırma hakkı da verilince vatandaş arsayı Kızılay’a bağışlıyor.

130 METRELİK GENİŞLİK

Bugün yolun neredeyse içine kadar giren binaların da yer aldığı Kızılay için o yıllarda Atatürk’ün bakış açısı ortada.

Kent gelişimi için yarışma düzenliyor.

50 metre genişliğinde Kızılay’dan da geçen bulvar yapıyor.

Bulvarın sağında ve solunda 40 metre mesafeye özel mülkiyet yasağı koyuyor ve merkezde 130 metrelik bir genişlik yaratıyor.

İlerleyen yıllara yolu genişletmek için mesafe bıraktığı gibi merkezi boğmayan bir karar alınıyor.

TBMM, Bakanlık binaları, hipodrom, Gençlik Parkı da hep bu anlayışla yapılıyor.

BUGÜN NALÇACI BAŞKAN OLSAYDI!

Uzun yıllar şehrimizde gazetecilik yazarlık yapan ve dayanamayıp(!) bir bahane bulup şehri terk edip huzura kazan biricik abim Erol Sunat 2018 de şöyle bir yazı yazmış;

14 Aralık 1969’da vefat eden, Konya’nın efsane Belediye Başkanı rahmetli A. Hilmi Nalçacı yaşasaydı, İki binli yılların imkanları elinde olarak bugün Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olsaydı acaba Konya için neler yapardı?

Onu tanıyanlar, onun hatıralarını dinleyenler, bakın neler söylediler;

“Bir kere kimseyi dinlemezdi.

Falancanın, filancanın yerinin değeri artacak demezdi.

Yıkar geçerdi.

Konya yol ve ulaşım konusunda her anlamda nefes alacak durumda olurdu.

Bizim iki binli yıllarda muhteşem eserler diye öğündüğümüz alt geçitlere o bizim işimiz “Menfez” yapmak değil der, bunlar Avrupa’nın neresini gezmişler diye karşı çıkardı.

Mesela Uluşahin İş Merkezinin tam ortasındaki C bloğu oraya yaptırmaz A ve B blokların arasından geniş bir yol açardı.

Metro’yu mutlaka hayata geçirirdi.

Ancak yapamayacaksa, Tramvayı şehir içinde belli hatların dışına mutlaka çıkarırdı.

”Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Hilmi Nalçacı ufku ve vizyonu olan, halen Konyalıların sevgisinin hiç eksilmeden devam ettiği Belediye Başkanlarından. O dönemi bilenler ve anlatanlar için, Nalçacı caddesi etrafında şekillenen ve yeniden kurulan Konya 1963 ve 1970 yılları arasında altın çağlarından birini daha yaşadı denmesi tesadüf değil. Şehrin imarı yapılırken, yeni açılacak olan ve Nalçacı caddesi adını alacak olan cadde ile ilgili Belediye meclis üyeleri, yeni imar planın halktan önce öğrendikleri için günümüz Belediye meclislerine örnek teşkil edecek bir karar alırlar.

………………..

Konya Milletvekilliği de yapan o günlerin Belediye Meclis Üyesi rahmetli Haydar Koyuncu şöyle anlatıyor; “Belediye meclisinde yeri imar planını tartıştık, yeni açılacak caddenin civarından ne kendimiz ne de yakınlarımız herhangi bir arsa almamak için yemin ettik, hiçbir üye bu caddenin civarından arsa almadık”. ***** Ulaşım deyince akla ilk gelen, Hafif Raylı Sistemle tanışmamız neredeyse 40 yıl olmak üzere.

Bu kırk yılda belli ki kırk kere düşündük-taşındık, kırk fikir müzakere ettik.

Üniversitenin içine bile Tramvayı götürmek mesele olmuştu.

Alaeddin-Adliye arası hatlar, gezinti hattının Tramvayı olan Katanerli Tramvaylar, Mevlana Caddesinin karmakarışık trafiği arasında rengarenk ve bir o kadar yüreklerin ağızlara geldiği görüntülere sahne olan Konya manzaraları, bu hercümerç içerisinde Tramvay hattını ancak ve ancak Adliye’ye kadar götürdü. Sonrası mı?

…………….

Metro gündemde.

Şehir günden güne büyüyor, merkez nüfusu 1.5 milyona geldi dayandı.

Böyle olunca da metrodan önce, trafik geldi hoş geldi!

Canım ne trafiği, bunlar trafik görmemişler!

Burası İstanbul mu? Diyenler konuşmalarına devam ediyorlar.

İstanbul değil lakin, Konya içinde yeni Konya’lar var! Nüfus patlaması yapan yeni yerleşim yerlerini dikkate almıyor muyuz?

Bosna-Hersek mahallesi, Yazır mahallesi gibi mahalleler, birçok ilden daha büyük.

………………..

Konya’nın bu konuda sağlıklı büyüdüğünü söyleyebilmek güç. Şehir içi ulaşımın yükünü tramvay çekiyor. Trafiğin hamalı, belediyenin dolmuşu esprileri yaygın.

…………

Ulaşım lafla, savunmayla, itirazla, sataşmalarla çözülecek bir hadise olsaydı, şimdiye kadar, çözülür bizlerde başka konuları dile getirir, ulaşım da, sağlanan başarıdan dolayı, ilgililere müteşekkir olduğumuzu seve seve yazardık! Şehrin heyecanı, coşkusu kalmadı.

………………

Merhum Ahmet Hilmi Nalçacının bu dünyadan ayrılmasının üzerinden tam 49 yıl geçti. (Erol abi bu yazıyı 2018 ‘de yazmış tekrar hatırlıyorum)

Demek oluyor ki, yarım asırdır, Konya onun gibi birini arıyor!”

………………….

Allah’tan ben rahmetli ile ilgili bir şey yazmıyorum.

Sadece gözünüzü kapatın ve Nalçacı Caddesini düşünün.

Rahmetli 50 yıl önce yapmış

Biz ortasından çift şeritli tramvay hattı geçirdik.

Sağı solu kaldırım.

Sağı solu çift sıra uygunsuz yasak oto park.

Ama hala akıyor değil mi?

VE GELELİM BUGÜNE

Bir merkez Belediye Başkanımız ilçesinde yeni açılacak yolun gelecekte 60 binin üzerinde insanın ikamet edileceğinin hesaplandığını ifade ederek ekibine o bölgeye ulaşım için yapılacak yolun en az 60 metre genişliğinde olmasını ister.

Ekibi çalışır.

Planlaması yapılır.

Sen yıkılacak ev filan yoktur.

Sadece yolun bir kısmı tarım arazisi olduğu için kaçak bir çalışma yapılacak ve para gerekmektedir.

Bu iş ilçeden çıkıp Büyükşehir’e geldiği zaman bizim Başkan fırçayı yer.

Neden? Nasıl mı?

Şehrin büyüğü Başkana haber gönderir ve 60 metre genişliğindeki yolun iptal edildiğini söyleyerek;

“Hayırdır buraya uçak mı indirecekmiş?” der.

…………….

Bugün o yolun halini hiç sormayın.

Ama yazıyı şöyle bağlayalım.

Biz millet olarak Türkiye’nin ilk yerli beşinci nesil savaş uçağı Milli Muharip Uçak’ın hangardan çıkış töreni ve motor çalıştırma testini yapmaya hazırlanıyoruz.

Aylarca önce o hangara girdim.

Fotoğraf çekmek yasaktı zaten telefonlarımızda girişte alınmıştı.

Türkiye savaş uçağını yapar.

Çıkartır. Uçurur.

Kaldırır. İndirir.

Ama Konya şükürler olsun 100 yıl sonra bile 100 metre genişliğinde yolun kavgasını yaparız vesselam.

…………..

Geçen hafta birebir duyduğum bu yaşanmışlıktan dolayı çok mutluyum.

Şehir adına değil kendi adıma.

Şükürler olsun hala yanılmadığımızı görüyoruz yaaa.

Yüce rabbim senden ne isteyebilirim ki?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsan gelişiminin alanı ZAMAN dır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İftar saati yaklaştığı zaman fırınlar ve unlu mamuller önünde oluşan kuyruklarda birbirimizin sabrını zorlamadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.