KONYA?DA HİÇ GÜZEL ŞEYLER OLMUYOR MU?

Olmaz olur mu?. O kadar güzel şeyler var ki… bir dostu, biraz da güzel şeyleri yaz diyor. Haklı hem de çok haklı. Ama bizim ‘mükemmeliyetçi’ yaklaşımımız bunlara sebep oluyor. Veya güzel olan şeylerde bunlar yetkililerin zaten görevleri diyebiliyoruz. Bazen topuzunu kaçırıyoruz. Nihayet bizde insan ve kuluz. Gönlümüz her şeyin güzel olmasını istiyor. Kendimizin en çok eleştirdiği şeyleri kendimiz de yapıyoruz. Bazen gözümüz GÜL BAHÇESİ’nde muhteşem güller yerine, bir gübreye takılıyor… Belki de bazen yetkilileri haksız yere eleştiriyoruz. Ama inanın eleştirirken ince eleyip sık dokuyorum. Ama dedik ya nihayeti biz de insanız, hatamız ve günahımız olacaktır. Gelelim Konya’nın güzelliklerine. Ben 1971 yılında Konya’dan ayrıldım. 1996 yılında emekli olarak bu güzel şehrime geri dönüp yerleştim. Sahillere, başka yerlere yerleşmek hiç aklıma gelmedi. Ata toprağım, güzel şehrim, şehrimin hocaları, delileri, velileri, annem babam burnumda tüttü. Babamı 1979 yılında, annemi 1995 yılında kaybettim.

Ufak yaşta gurbete çıkmam ve yıllarımı gurbette geçirmem, bülbül misali ‘Ah vatan’ deyişimi aklımdan hiç çıkarmadım.

Hani ‘-Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içimde

- Her şey bana yabancı, her şey başka biçimde.

- Ne bir arzum, ne emelim yaralanmış bir elim.

- Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde’ diyor şair güftesinde.

Yani yıllarca Konya gözümde tüttü. Ben bu şehrin aşığıyım, hayranıyım. Bu şehirdeki ufak bile olsa olumsuzluklar beni çok etkiliyor. Bu olumsuzluklar düzeltilmezse o kadar üzülüyorum ki, 1996 yılında emekli olup Konya’ya geldim. Son görev yaptığım Babaeski’nin mezarlığına hayran kalmıştım. Bir trafik kazasında yanılmıyorsam 18 öğrenci vefat etmişti. Bu acıyı paylaşmak için Babaeski mezarlığına gittik. Mezarlık tertemiz ve bir gül bahçesini andırıyordu. Çok etkilendim. Sadece bir görevli bu mezarlığı bu hale, gül bahçesi haline getirmişti… Emekli olup Konya’ya gelince, doyamadığım erken kaybettiğim babamın mezarını ve 1995’te kaybettiğim annemin mezarını her Cuma namazından önce ziyaret etmeye başladım. Bizim anne-baba ve akrabalarımın çoğunluğu Musalla Mezarlığında. o yıllarda mezarlık adeta bir mezbelelik… Mezarlığın içinde içki içiliyor. Tinercilerin uğrak yeri, anlatılır gibi değil. O zaman, ‘Kanal tek’ veya ‘Kanal 1’ de olabilir bir televizyon var. Durumu ilettim. Sağolsunlar geldiler, bu iğrenç görüntüleri çektiler. Benimle de söyleşi yaptılar. Hatta İstanbul’dan bir akrabam aradı. İstanbul menşeyli o zaman ki Güneş gazetesinde ismimin geçtiğini söyledi. Mezarlıkları eleştirmişsin dedi. Sonra olaya mezarlıklar vakfı el attı falan derken, mezarlıkların duvarları yapılmaya başladı.

Gelişmeleri takip ediyorum. Konuyu nereye getireceğim. Tahir Akyürek Belediye Başkanı seçilince, mezarlıklar ölülerimizin bulunduğu mezarlıklar adeta yaşanılır hale geldi. Parayla adam tutup ot temizliği yaptırdığım günler geride kaldı.

Emekli biriyim. Musalla mezarlığında aile kabirlerimi, Üçler mezarlığında Hacıveyiszade Hocaefendiyi, Tahir Hocaefendiyi, kimsesizleri ziyaret ederim. Mezarlıklarımız pırıl pırıl… Bunda en büyük emek tabi ki Tahir Akyürek Başkanımızın. Biz bu kadar eleştirsek de yiğidin hakkını yiğide teslim ederiz. Kendisine bu konuda hep dua edenlerdeniz.

Konya mezarlıkları tertemiz…

Bazen mezarlıkları dolaşırken gözlerim dolar. İşte hizmet budur derim. Tabi öğrendiğim kadarıyla bu işte Belediye görevlilerimiz Ali Beyin, Ayhan Beyin büyük emekleri var.

Bu arada üçler Mezarlığına gittiğimde o şirin elektrikli arabasına bizi davet eden, adının Mehmet olduğunu öğrendiğim bir gönül dostu insan var. Yaşlılar için bu araba o kadar önemli ki. Geçen hafta İstanbul’dan gelen bir karı-koca Hacıveyiszade Hocamın mezarını ziyaret ediyor. Biz de oradayız. Bu elektrikli aracı süren Mehmet kardeşimiz o aileye Hacıveyiszede Hocamın, Tahir Hocamın, Abdurrahman Hocamın yerlerini gösterip bir şeyler anlatıyor. O kadar memnun oldum ki. Sonra o aileyle beraber elektrikli arabaya bindik Mezarlık girişine geldik. Mehmet kardeşimin Büyükşehir Belediyemizin yaptırdığı şekeri ikram edişi, aileyle bir anda gönül dostu olduk. Aile mezarlık hizmetlerinden çok memnun kalmıştı. Belediye başkanımızı yabancılara karşı öve öve bitiremedik. Sonra ben Mehmet kardeşime de özellikle teşekkür ettim. Beyler! İşte hizmet bu… Tahir AKYÜREK başkanım bu mezarlıkların bu hale getirilmesinden dolayı sizlere minnettarız. Tabi emeği geçen herkese…. Ve dualarımız hep sizlerle…

Büyükşehir Belediyemiz Konya’daki tarihi yerlerin ibadet yerlerinin restorasyonuna el attı. Belediyenin görevi mi? Hayır.  Ancaaak… Bu şehir hepimizin. Yine Tahir AKYÜREK başkanımızın insani duygularla bu restorasyon işine el attığını görüyoruz. Tabi vatandaş olarak bizim aceleciliğimiz var. Hemen her şey birden olsun diyoruz, istiyoruz. Bazen haksız yere konuyu bilmeden eleştiriyoruz. Ama ortada bir gerçek var. O da Konya’ya hizmet… Bu belediyemiz de o kadar çok ki, bazen her yere yetemiyorlar.

Ben bir yazımda belediyemizin ekibini de eleştirmiştim. Bir futbol takımı düşünün 11’i de Tahir AKYÜREK gibi olsa, takım Real Madrid olur. Türkiye’de de Beşiktaş gibi olur. (Beşiktaşlılığımız hiç belli olmadı.

Ama takımda aksayan her yere joker Tahir Bey koşacaksa bu iş yürümez. Ondan sonra bir bakarız Tahir AKYÜREK kalede, bir bakarız Tahir AKYÜREK orta sahada, ilerde…

Allah Başkanımızın hizmet aşkını daha da artırsın diyoruz. Belediyelerimizin yoksula, ihtiyaç sahiplerine yaptığı her türlü yardımların arkasındayız. Konya’da aç ve açıkta kimse kalmamalıdır. Dileğimiz budur. Bütün eleştirilerimiz Konya aşkı içindir. Tekrar edelim, bazen haddimizi aştığımız oluyor. Bu yüzden eleştirdiklerimizin hepsinden de helallik isteriz, Nihayeti kuluz.

Bakınız bir mezarlığı anlatmak, mezarlıktaki güzelliği anlatmak sayfalar aldı.

Bazen eleştirilere tahammül gösteremeyenlere de birkaç söz söylemek isteriz. Sizin göremediklerinizi biz görmüş olabiliriz. Bunu da dile getirdiğimiz de kızmak yerine o aksaklığın giderilmesini sağlamamız gerekir.

Konya ile ilgili aksayan dünya kadar husus var. Tabii bana göre. Ama ben bugün sadece bir güzellikten bahsettim. Aksayan konular sonraya kalsın..

Konya’ya en ufak hizmeti olana dua ederiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hiçbir art niyetimiz yoktur. Art niyetimiz olmadığı gibi belirli bir ideolojinin, partinin, vakfın, tarikatın, derneğin de savunucusu olmayız.

Her şeyi rabbimizden diler, ona kulluk ederiz.

Konya’da güzel olan şey yok mu? O kadar çok şey var ki, çirkinlikleri olumsuzlukları ortadan kaldırırsak her şey daha güzel olacak.

Esen kalın, Allah’a emanet olun.