KONYA’DA RADYOAKTİF İYOT ATIĞI DİYE BİR ŞEY DUYDUNUZ MU?

Hep söylerim, yazarım.

Bu hayatta en cahil olduğum alanların başında müzik gelir.

Hiçbir şarkıyı baştan sona bilemem.

Demek ki bu alandaki yeteneğim SIFIR.

Bunu geliştirmek için de hiçbir şey yapmadım.

Mesela annemler sağ olsunlar bir dönem müzik öğretmenim Mehmet Kutluk hocamdan mandolin dersi bile aldırdılar.

Tek bildiğim ve çalabildiğim parça;

“Karpuz karpuz gel karpuz

Midemize gir karpuz” diye çocuk şarkısı idi.

………..

Şimdi durduk yerde niye böyle bir giriş yaptık?

Sabah uyandığımdan bu yana yine dilime bir şarkı dolandı.

“Sıcak çok sıcak

Sıcak daha da sıcak olacak

Sıcak çok sıcak

Sıcak daha da sıcak olacak”

…………………….

Bu sözlerin ne önü var ne arkası.

İşte böyle bir şey.

…………..

Allah şahit ne sıcaktan şikayetçi olurum ne de soğuktan.

Ama insanlar inanın artık çile çekmiyor, zorluğa katlanmayı ve yokluğu unuttukları için her durumdan şikayetçiler.

Ve bu şikayetçi insanlar, mutsuz enerjileri ile de sıcağı bahane edip sağ, sağlıklı ve özgür olmanın mutluluğunu doya doya yaşayamıyorlar.

**********************

YİNE ŞEFİK CAN

YİNE OLAYLAR

Karların erimesi ve insanların sokağa parka bahçeye çıkmaları ile şehrin yine korku mekanı olan Şefik Can meselesini defalarca bu köşemizde yazdık.

Ardından Konya polisi özel olarak burası için çalışmalar yaptı.

Ama hafta sonu bölgeden gelen videolar, fotoğraflar “Hayırdır Allah aşkına burada neler oluyor?” demekten kendimizi alamayacak boyuttaydık.

Mesela buyurun Şefik Park’ta vurulan birinin ardından Çevik Kuvvet’in aldığı tedbirler ve sosyal medya paylaşımı

Mahalle sakinlerinden bize gelen çok farklı açılardan kavgalar, gürültüler, huzur bozan anlar

Tekrar tekrar altını çizerek paylaşıyorum.

Bu mahallenin bir sakini değilim.

Polis bu bölge için çok özel güvenlik önlemleri alıyor.

Alıyor ama neredeyse olaysız bir hafta geçmiyor.

Türk polisi bunun da hakkından gelecektir ama bu güzel ve vizyon bölgesinde sıkıntı var.

*******************

VATANDAŞ GÖZÜ İLE

MERAM YENİ YOL VE

SAĞLIK DURUMUMUZ

VATANDAŞ rumuzlu okurumuz dün iki ayrı konuya dikkat çekiyordu;

“Büyükşehir BB Trafik şube dairesi sadece araçların kullandığı yollarla değil biraz da yayaların kullandığı kaldırımlarla ilgilensin.

Meram Yeni Yol’da (Yeni Meram Cad) Battı Çıktı’dan Meram son durağa kadar olan bölgede sağlı sollu yaya kaldırımından bir yürüsünler de görelim.

Araçların nasıl süratle geçtikleri caddeden yaya kaldırımında yürümeyi zorlaştıran ağaçlar, bunların dalları ile yaya kaldırımına cephe ev, işyeri ve kurumların ((NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi ve özellikle Rektör ikametgahının) bahçe duvarlarından sarkarak yaya kaldırımında yürümeyi zorlaştıran sarmaşık ve benzeri bitkiler ile ağaç dallarının budanması sağlanamaz mı?

Özel mülkiyet demekle olmaz özel mülkiyet kamusal alandan yararlanmayı engelliyorsa gereği yapılmalıdır.

Ayrıca yaya kaldırımları üzerine dut, kayısı, erik, vb. meyvelerin dökülüyor olması ve bunların yaya kaldırımı üzerinde yarattığı kirlilik ve koku da cabası.

Hele hele Meram Eğitim Araştırma hastanesinden Meram son durağa kadar olan caddenin her iki yanındaki yaya yolundan yola inmeden tehlike ve korku yaşamadan Meram'a yürüyerek gitmek ve yürüyerek Meram'dan gelmek tam bir survivor.

Gerçi bugünkü Konya Postasındaki survivor ünlüler haberi gereği bu ünlüleri Dominik'ten önce Yeni Meram Caddesine getirip ve özellikle bir de akşam karanlığında bu caddenin yaya kaldırımlarında yürütmek gerekiyor ki ondan sonra survivor olsunlar...

……………

Ayrıca NEÜ Meram Tıp Fakültesinde sabah yaşadığım bir olay.

(Gerçi onlarca var ancak bu olay beni daha çok rahatsız etti)

MR - Tomografi çektirmek için randevu almak üzere sıradayım.

Önümdeki vatandaş randevu tarihinin ileri bir tarihe verilmesi üzerine bugün çektirmemizin imkanı yok mu diye sorduğunda, görevli;

492 TL ödeme yapılırsa hemen çekilebileceğini söyledi.

Eğer hemen çekilebilme imkanı varsa yani çekime müsait cihazlar varsa neden ileri bir tarihe randevu verilir?

Parası olan parasına kıyar hemen çektirir peki parası olmayan SGK primlerini zamanında ve yıllarca en üstten ödeyen vatandaş bu duruma bakarak hastanesine, bakanına, hükümetine, hükümetinin başına, devlete küfretmez mi?

Benzer bir soru da poliklinikler de yeni mezun pratisyen doktorlara muayene olup olduğu muayene ve konulan teşhis ve tedaviden bir şey anlamamak mı, yoksa uzman, doçent, profesörlere muayene olmak için yine yaklaşık 500 TL ödeyerek özel muayene sırası almak mı?

Sonra da oturup şükretmek, Allah devletimize, milletimize zeval vermesin demek!!!

Hadi oradan, hadi, hadi...”

VE GELELİM

CİDDİ BİR İDDİAYA

Aslında bizim insanımız sıcak ile soğuk ile varlık ile yokluk ile dertlenirken 15 gündür belli bir kesimin ciddi ciddi gündeminde olan son derece hassas bir konuyu burada tüm detayları ile paylaşmayı hem insani hem de yerel bir gazeteci sorumluluğu ile aktarmak istiyorum.

……………

Bugün üçüncü haftanın başlangıcı.

İki haftadır yani üç haftadır bazı okurlarımız bizi ciddi ciddi uyarıyorlardı.

Tehlikeye dikkat çekip bizim de konunun üzerine gitmemizi istiyorlardı.

Sizlerden gelen korkunç iddialar(!) ne idi?

KOSKİ kanalizasyon arıtmasında radyoaktif iyot kokusu var.

Sakın ola lavabolarda tuvaletlerde nefes almayın.

Şehir Hastanesi’nde katlı otopark niye kapatıldı?

Yine Şehir Hastanesi’nde radyoaktif tedavi merkezi niye kapalı?

……………

Bu konular insan sağlığı için çok ciddi iddia ve ithamlardı.  

Ve sorumlu gazetecilik gereği bu işi resmi bir kaynağa dayandıramazsak hem kamuoyunu korkuya endişeye sevk eder hem de büyük bir vebal altına girerdik.

Biraz geç oldu güç oldu ama konunun kaynağına kadar ulaştık.

Kanalizasyonlardan gelen koku her yıl yazın kurak mevsimlerde yaşanılan sıkıntıdan gelen iğrenç ağır koku idi.

Elbette bu koku insan sağlığı için ürkütücü idi ama radyoaktif bir bulgu yoktu.

Konya Şehir Hastanesi’ndeki katlı otopark ve merkezin durumu ise biraz daha farklı idi.    

Şöyle ki;

Konya Şehir Hastanesi J Blok Otopark alanında sabah temizliği yapan firma görevlileri o sabah temizlik yaparken zeminde bir miktar su birikintisi olduğunu fark ediyorlar.

Durumu YDA firma yöneticilerine aktarıyorlar.

Yetkililerin su birikintisini araştırmaları sonucunda bu su birikintisinin -1. katta bulunan radyoaktif iyot tedavi merkezinin atık sularının toplandığı tanklardan sızdığını tespit ediyorlar.

Bunun üzerine YDA firma yetkilileri tarafından saat 08:45’de olay hastane yönetimine bildiriliyor.

Bunun üzerine hastane yönetimi, 5555 numaralı ‘TURUNCU KODU’ ilan ederek Radyasyon güvenliği ekibi ve Turuncu kod ekibini acil olarak topluyor.

Toplantı sonrası ilgili ekipler su birikintisinin olduğu alanı kontrol altına alarak bu kata insanların giriş ve çıkış yapılmasını yasaklıyorlar.

Aynı zamanda bu bölgede temizlik yapan 8 temizlik işçisi tedbir amaçlı olarak izole edilerek radyasyon ölçümleri yapılıyor

Yapılan çalışma sonucunda personellerde Radyasyon ölçüm değerlerinin kabul edilebilir değerlerin altında olduğu yani bir tehlikenin söz konusu olmadığı tespit ediliyor.

Tabi aynı zamanda çok hızlı bir şekilde sızıntının olduğu alanlarda da radyasyon ölçümleri yapılıyor.  Sızıntının olduğu en yakın yerlerde bile ortaya çıkan ölçüm değerlerinin insan sağlığını sıkıntıyla sokacak bir durumun olmadığı hatta kabul edilebilir değerlerin bile altında olduğu tespit ediliyor.

Yani alanların kapatılması sadece o anlardaki güvenlik gerekçesi ile yapılıyor.

Tabi ki duyarlılıkları ile bizi bu konuda uyaran okurlarımıza çok teşekkür ederiz.

Ancak konu konuşulduğundan yazıldığından çok daha hassas olduğu için bu konuyu paylaşmak için süre uzadı.

Süreç, merkezi Ankara’da olan Nükleer Denetleme Kurulu ile birlikte başarı ile sonlandırılmış.

Oluşan teknik arızaların giderilmesinin ardından merkezin hasta alımlarına devam edeceğini de öğrendik.

Tabii konunun fark edilmesinden sonuna kadar süreyi büyük bir titizlikle sürdüren sağlıkçılarımıza ve bürokratlarımıza da teşekkürü borç biliriz.

………….

Sıcak çok sıcak diye yazımıza başlamıştık yaaa gelin biz yine de halimize şükretmeye devam edelim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazıları dünya erken kalkanlarındır der. Dünya mutlu uyananlarındır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Karşımızdaki insanı kandırırken ya da kandırdığımızı sanırken yüce Rabbimizi de aklımızdan hiç çıkarmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.